content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

29 Mar

“İstemezük”!…

Bilinen hikayedir, Yeniçeriler işlerine gelmeyen bir durum olduğunda sudan bahanelerle “istemezük” diye kazan kaldırırlarmış .Hatta rivayet olunur ki yağlı kazanlarda hoşaf içmeye alışmış yeniçeriler temiz kazanlarda servis edilen hoşafın üzerinde yağları göremeyince yine kazan kaldırmışlar,”istemezük”.

Hoşaf bahane, maksat padişaha kafa tutup menfaat sağlamak.

Bugün Başkent Ankara’da yaşananlar bana yeniçerileri hatırlattı. HSYK istemezük diyor başka bir şey demiyor.

Anayasa taslağındaki kendileri ile ilgili madde canlarını öyle sıkmış ki hop oturup hop kalkıyorlar. Bana göre sadece bu bile bu maddenin ülke hayrına olduğu kanaatine vardırıyor. Çünkü geriye dönüp baktığımızda yargının mazisinin hiçte iç açıcı olmadığını görüyoruz.

Yargı bağımsızlığı bahane, maksat “ali kıran baş kesenliğe” devam.

Ben anayasa uzmanı olmadığım için sade vatandaş ne kadar bilebiliyorsa ben de o kadar biliyorum ve yazıyorum.

Benim asıl üzerinde durmak istediğim konu bu değil, Anayasanın toplumsal mutabakat olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama totaliter devletlerde de anayasa olduğunu ve hiçte toplumsal mutabakatla hazırlanmadığını da biliyoruz. Zaten biz ona anayasadan ziyada yasaklar diktesi diyoruz.

Anayasanın toplumsal mutabakat olması gerektiğini bildiğimize göre, anayasanın yaz boz tahtası da olmadığını da gayet iyi biliyoruz demektir.

Peki yaz boz tahtası değilse neden cumhuriyetimiz kurulduğundan bu yana dört kere yeniden yazıldı ve sayısız kereler değişikliğe uğradı, yani neden ayar tutmuyor?

Demek ki keramet anayasalarda değil, toplumun kendisindedir. Bir başka ifade ile toplumun kendisi ayar tutmuyor, tutturamıyor.

Şimdi de şu soruyu soralım; toplum neden bir türlü ayar tutmuyor ?

Birincisi bu köşede defalarca yazdığım gibi bir kere kuruluşunda sıkıntı var. Birileri tasfiye edilerek modern toplum yaratacağım diye hilkat garibesi yaratmanın bir manası yoktu.

İkincisi devleti yöneten erklerin hiç olmazsa ekonomik, bilgi ve teknoloji olarak toplumu yönetecek ve yönlendirecek düzeye getirilmesi gerekirdi. Yani öyle bir sistem kurmalı idiler ki, her kesim kendini bu ülkenin asli unsuru olduğunu hissetsin ve aynı zamanda yarınına güvenle baksın.

Üçüncü, ki bana göre en önemlisi, paylaşım adilane olmalıydı.

İşte bunlar olmadığı ve gerçekleştirmek için çaba sarf edilmediği için bu duruma geldik. Birileri “hep bana- hep bana” dedi. Dışarıda kalanlar ise bir gün sıra bana gelir nasıl olsa dedi, ki geldiğini görüyoruz.

Yani yukarıda saydığımız üç unsur düzelmediği ve yerli yerine oturmadığı için bu gidişle daha çok anayasa yapar ve düzeltiriz.

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank