Zulüm Yapanlar İçinde Adalet İstemek Ne Büyük Trajedi
Koalisyon güçlerinin Irak’ta esir aldığı askerlere ve baskınlarında uyguladığı yöntemleri izlediğimde tüylerim diken diken oluyor. Evlere giriyorlar. Kızlarının, eşlerinin yanlarında don gömlek gözaltına alıyorlar, başlarına çuval geçiriyorlar ve bilinmez bir yolculuğa çıkarıyorlar.
Esir askerlerin ellerini arkandan bağlarken hayvani bir sevinçi koalisyon askerlerinin gözlerinden okuyabiliyorsunuz. Esir askerlerin gözlerinde ise korkuyu…
O sahneleri görünce yeryüzünde insanlarımızın gözlerinde ne korkular nede umutsuzluklar olsun istiyorum. bana. Evler basılıyordu 20 yıl önce. Ne kural, ne hukuk… Bilinmez ve korku dolu bir yolculuğa çıkarılıyordu insanlarımız. Kimileri o yolculuklardan dönemedi. Kimilerimiz sakat, kimilerimiz aklını kaybetmiş olarak döndü. Kimilerimiz ise hayatlarının en önemli yıllarını yitirmiş olarak…
Irak’ta gözaltına ve esir olarak alınanlara neler yapılacak? Şimdi sesi yükseltmek gerekiyor. Savaş esirlerine uygulanması gereken hukukun işlemesini istemek gerekiyor.
En vahşi olanlarımızın bile hukuka ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Hukuk, kural, insan haklarını tanımayanların da bir gün hukuka ihtiyacı olduğunu görmek ve onlar için de adalet istemek ne büyük trajedi.
Yeryüzünü birgün özgürlük, adalet ve kardeşlik ilkeleri kapladığında ne güzel olacak yaşamak. Ne güzel olacak tasasız, korkusuz, gözlerde umut dolu yaşamak.
Biliyorum insanlık yeryüzünü birgün cennete çevirecek. Çünkü dünya dönüyor ve dönecek. Bu dönüş daha iyiye ve güzele doğru dönüyor. Tarihe objektif baktığımızda
bunu açıkça görmek mümkün. Yapılması gereken at gözlüklerini çıkarmaktır. Çetin Altan’ın dediği gibi, enseyi karartmaya gerek yoktur.
Ev baskınları ve gözaltına almalar, 12 Eylül’ü hatırlatıyor