Zor Yatırım Öyküsü
Ünlü fransız devlet adamı daha doğrusu her devrin adamı Talleyrand 1830 ihtilalinde sokak çatışmaları başlayınca Talleyrand konağının penceresinden bakmış, Yaşasın biz kazandık demiş.
Sekreteri biz hangi taraf oluyoruz diye sormuş, Talleyrand “onu çarpışmalar bitince söylerim" diye yanıt vermiş.
Yerel seçimler öncesinde bazı konulara, bakınca “yaşasın biz kazandık” diyeceklerin ne kadar çoğalacağını şimdiden görmek olası. Ancak, hangi konu olursa olsun ve kim ‘biz kazandık’ derse desin son dönemlerde kaybeden hep Türkiye oluyor.
*****
Ülke için her yatırım kıymetli hele şu kriz koşullarında altın değerinde. Tek işçi çalıştıracak, vergi verecek tüm yerli ve yabancı yatırım çok önemli. Buna yürekten inanan biri olarak itiraf edelim biraz daha önemsediğim yatırımlar var.
Nacizane katmadeğeri yüksek ya da yüksek teknolojiye yönelik yatırımları ülke adına çok önemsiyorum. İleri teknoloji yatırımı yapan firmaları izlemeye çalışıyor, Türkiye’nin birçok teknoloji parkındaki faaliyetleri yakın takibe alıyorum. Buna rağmen İzmir’de gerçekleştirilen ve katkısı 4 milyar dolara ulaşılması beklenilen ve Fransız firması CICOM’un adıyla anılan “CICOM Teknoloji Bölgesi” ne başlarda verdiğim bilgi dışında değinmedim. Çünkü bu büyük organizasyonun altında büyük soru işaretlerinin de yattığını biliyordum.
*****
Fransız Cicom, Fransa'nın Nice kentindeki Sophia Antipolis başta olmak üzere çeşitli ülkelerde 18 teknoloji geliştirme bölgesinin kuruluşu ve işletmesinde yer alan alanında iddialı bir firma. CİCOM’u İzmir’e ilk kez davet eden daha doğrusu yetkilileriyle tanıştıran Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) oldu. Tesadüflerle başlayan bu tanışmanın ardından CİCOM’un yetkilileri İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi içerisinde; Büyükşehir Belediyesi’nden sanayi ve ticaret odalarına kadar 20 kuruluşun yeraldığı İZTEKGEB AŞ. İle buluşturuldu.
****
İZTEKGEB A.Ş. ile C.I.COM arasında 10 Eylül 2008 tarihinde bir protokol imzalandı. Bölgedeki altyapı ve AR-GE hizmet binalarına ilişkin olarak, ilgili mevzuata uygun; mimari, teknik ve imalat projelerini kapsayacak biçimde avan projenin hazırlanması çalışmaları başlatıldı. Heyet oluşturulurak CİCOM’un yurtdışındaki organizasyonları incelendi. Avrupa’daki örnekleri gezildi.
Ancak zamanla gelişmelerin şu yüzü ortaya çıkmaya başladı. CICOM İstanbul’da da benzer bir projenin peşindeydi ve kendisi yatırım yapmaktan çok bölgede yatırımı gerçekleştirecek yerli ya da yabancı şirketleri bulma gayreti içindeydi.
Yurtdışından özellikle birçok yabancı teknoloji devini bu bölgeye yatırıma ikna edebileceğini iddia ediyordu ama süreç tam da böyle işlemiyordu. CİCOM daha çok burada yerli firmaların yatırım yapmasını bekliyor bundan da kar alabileceği bir model üzerinde duruyordu. Global krizin etkisiyle güçlü olduğu Avrupa ve Amerkia’dan yatırımcı bulunabileceği konusunda soru işaretleri yaratıyordu.
*****
İZTEKGEB şirketinin ağırlıklı ortağı adı üzerinde Yüksek Teknoloji Enstitisü’ydü ve başta Zafer İlken projenin gerçekleşmesi için büyük çaba sarfettiler. Ancak CİCOM’un ve ona aracılık eden bazı kişilerin bu organizasyon için tahsis edilmiş olan 2 bin 184 dönüm mevcut arazinin artırılmasına yönelik talepleri dikkatini çekti. Zaman ilerledikçe işin daha çok ticari boyutta algılandığını görmek üniversiteyi daha dikkatli olmaya sevk etti.
Çünkü 2 milyon 183 bin metre kare yeterince geniş bir araziydi ve üniversite büyük yapılaşmalardan önce çalışmaların bir an önce başlatılması taraftarıydı.
*****
Bu süreç devam ederken, CİCOM’u İzmir’e getirdiği için kendi faaliyeti olarak sunan Ege Genç İşadamları Derneği açıklama yaparak sürecin; bir partinin genel başkan yardımcısı ve Başbakanlığa bağlı bir ajansın başkanının arazi tahsisindeki gecikmeden dolayı uzadığını öne sürdü. Üniversite rektörü ise açık bir tavır sergileyerek arazi tahsisi konusunun bu kişilerle ilgisi olmadığı noktasında açık tavır koydu.
*****
Eve yeni bir arazi tahsisinden önce CİCOM’un ne yapacağını ortaya koyması gerekirdi. Ayrıca burada yurtiçinde bir pazarlama faaliyeti ile uluslararası dev bir teknoloji bölgesi kurmak mümkün değildir, katkı sağlayacak olan yurtdışı ağıdır. Ancak CİCOM global krize takıldığı için sanırız Türkiye pazarından ne alırım diye daha çok konuyla ilgilendiğini gözlemlemek mümkün. Üstelik CİCOM, İstanbul’un geleceğini daha parlak görerek bu arada İstanbul Ticaret Odası ile başka bir teknoloji bölgesi kurmak üzere protokol dahi imzaladı. İstanbul’da da benzer yaklaşımları sergileyecekler mi, onu ise zaman gösterecek ?
******
Ege Genç İşadamları Derneği’ne gelince, Başkan Cemal Elmasoğlu iyi niyetli, ortaya koydukları projeye sahip çıkmaya çalışıyor ama CİCOM’un yanında yer alan bazı kişilerin Elmasoğlu kadar iyi niyetli olup olmadığı kuşkulu. Yazık ki daha çok burada yaratılacak yapılaşmadan nasıl pay alabilirim diye konuyla ilgilenenler de sözkonusu. Yerel seçimler öncesi böyle büyük bir projeyi ise detaylarına hakim olmadıkları halde ilgili adaylar sahiplenmiş görüyor. Bu da işin trajikomik yanı.
Konunun, dikkatli takip edilmesi, seçim malzemesi yapılmaması, popülist bir yaklaşımla reklam aracı olarak kullanılmaması gereken çok önemli bir konu olduğu ise kesin…