Zeytinyağı Psikolojisi
Bakanların başının bu seferki dersi ahlak ve iyi ebeveyn olmak üzerine.
Bu konuda çok başarılılar sonuçta kendileri neler yapmadı ki çocukları için.
Verilen burslar, sonra bu bursların karşılığı olarak yetkiler kullanılarak ödenen diyetler.
Bir gencin ancak rüyasında görebilceği gemiler.
Yakın dostlara devlet bankalarından sağlanan krediler ve karşılık olarak damatlarında ihya edilmesi.
Sadece bakanlarınbaşıylada sınırlı değil.
Maşallah iktidarın bütün mensupları yakınlarını ve çocuklarını ilerletmek konusunda çok başarılılar.
Yani iyi birer ebeveyn olduklarına şüphe yok.
Fakat olay ahlak dersi vermeye gelirse, listenin çok gerilerinde kalırlar.
***
Durduk yere bakanlarınbaşının ders vermeye kalkmasının çıkış noktası şüphesiz birkaç ay önce vahşice işlenen cinayet.
Peki bir ülkenin Başbakanı haddini nerede aşar diye merak edenler.
İşte bu nokta tam orasıdır.
Ve o zaman boş konuşanlara, kendi acizliğini hasır altı edip, aylardır bir caniyi yakalayamayanlara, devlete bağlı kurumlarda yaşanan soytarılıklara rağmen, asıl suçu unutup, mağdurlara hesap soranlara "artık susta işini yap"deme noktasıdır.
Bu hatasını bilerek ama kabul etmeyerek, üste çıkıp zeytinyağı olma psikolojisinden kurtulunmalı artık.
***
"Kendi başına bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya" demiş zat-ı şahaneleri, bir de eklemiş "davulcu, zurnacı kızmasın bununla ne demek istediğimi anlıyorsunuz".
O yalakalık yapacağım diye öksürseniz ayakta elleri patlayıncaya kadar alkışlayanlar ne anladı bilemem.
Ama zanlıyı yakalamaları için elinizdeki devlet kaynaklarının kullanılması emrini vermek dışında, olayla ilgi belirteceğiniz tüm kişisel görüşleriniz benim için T.C Başbakanından değil bir zurnanın son deliğinden çıkan gereksiz seslerdir.
***
Bir insanın karakteri adının önüne koyulan sıfatlardan daha büyük olmalıdır.
Öyle olamadığı vakit birileri çıkıp demez mi?
Kaderine terkedilmiş bir ülke ya AB'ye ya ABD'ye ...
Boşlukları da siz doldurun anlarsınız ya.