content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

25 Tem

Zenginler Çok Dertli, Yoksullarda Çok Dertsiz Öyle mi?

Zenginle fakirin arasında ki fark ne ki? İkiside peynir, ikiside zeytin, ikiside ekmek yiyor. Zengin olanın derdi çok, fakirin ise derdi yok!" Zenginler bu sözlerle çektikleri steresin, eziyetin ne kadar büyük olduğunu söylemeye çalışırken, aslında yoksul insanların derdinin olmadığını belirterek yüklerinin çok ağır olduğunu anlatmaya çalışıyorlar. Yoksullarda bu sözleri tekrarlayarak zengin olmadıkları için tanrıya şükrediyorlar(!)
Hayat, gerçekten zenginlerin anlattığı gibi, yoksullarda bu sözlerden züğürt tesellisi çıkardığı gibi basit öyle mi?Yoksullarla zenginler arasında sadece sadece stres farkı mı var?
Yoksullar iş, aş, barınmanma problemleri ile boğuşurken çok mu mutlular? Zenginlerde ay sonunda yapılacak ödemelerin sıkıntısıyla yoksulların yaşamına mı imreniyorlar? Aslında zenginliğin ne menem bir şey olduğunu anlatırken ve "yoksullar zengin olmak için hiç çabalamasınlar bizim çektiğimiz sıkıntıları çekmesinler" diyerek yoksulların kendi çektikleri çileleri(!) çekmesini istemiyorlar mı? Aslında tüm zenginler, yoksulları mı düşünüyor?
Asıl soru şu: Doğada zenginlik ve fakirlik var mı? Doğada bir aslan, ayı, deve, fil diğer cinslerine göre daha zengin ve ayrıcalıklık mı? Aslan, kurt, tilki sürüsü içinde hiç çaba sarf etmeden karnını doyuran var mı? Aslan, kurt, tilki, ayı sürüleri içinde yattığı yerde karnını doyuran ve diğerlerinin avlarıyla aylarca, yıllarca hiç çalışmadan bilmem kaç sülalesine yetecek kadar birikimi olan var mı? Hangi tilkinin, horozun yazlığı, kışlığı, hangi ayının diğer tilkiden farkı var? Hangi tilkiyle diğer tilkiler arasında mülk farkı var?
Doğada olmayan yoksulluk ve zenginlik neden insanların kurduğu düzende var? Doğada birbirini yok eden canlılar var mı? Kendi dillerini konuşmasın, kendi inançlarını yaşamasın, kendi kültürlerini sürdürmesin diye yasalar var mı?
Doğada olmayan yasalar neden toplumsal hayatta var? Birgün yeryüzünde eşitliği bozmayan ve zenginlin ve yoksulluğun olmadığı toplumsal yasaları kurmak mümkün olacak mı? Aslında insanlığın tüm arayışları bunu kurmak için değil mi? 'Yeryüzünde adaletsizlik ve eşitsizlik ortadan kalksın' diye değil mi tüm arayışlar ve çabalar?
Neden bunları düşündüm. Uzun süredir yazmak istiyordum. Yazmak bugüne nasip oldu. Televizyonlarda uzun süredir seyrediyoruz. Yediğimiz yiyeceklerin nasıl üretildiğini gördüğümde, midem bulanırken bu satırları yazmak istedim.
Bilmem fark ediyor musunuz? Baskın yapılan tüm yiyecek üretim merkezleri(!) yoksullar için üretim yapıyorlar. Daha ucuz peynir, daha ucuz sucuk, daha ucuz ekmek, daha ucuz süt, daha ucuz şeker, daha ucuz çikolata, daha ucuz daha ucuz...
Kıymanın kilosu 8 milyon, 12 milyon arasında değişiyor. Hatta daha ucuza da kıyma var. Neden bu fark? Daha ucuz kıymanın içinde ne var? Daha ucuza yediğimiz yemeğin yağı, eti nasıl?
Kıymanın kilosu 12 milyon sucuğun kilosu 10 milyon. Sucuğun hammaddesi kıyma değil mi? Sütün kilosu bir milyondan fazla, yoğurdun kilosu bir milyon. Yoğurdun hammadesi süt, nasıl olur da aynı fiyat olur? Sütün, sucuğun KÂRI nerede? Peynirde öyle?
Ucuz olan herşeyde mutlaka bir hile var. Ucuz olan herşeyde mutlaka sağlığa uygun olmayan bir şey var. Zenginler daha yiyecekler, daha kaliteli giyecekler, daha kaliteli evler, daha kaliteli mobilyalar, daha kaliteli bir yaşam, daha kaliteli arabalar, daha kaliteli ayakkabılar, daha kaliteli okullar; sonra da yoksullar daha mutlu öyle mi?
Kim kimi kandırıyor?
Yeryüzünde birgün yoksunluklar, yoksulluklarda kalkacak. Belki birkaç yüzyıl daha sürecek insanlığın yoksulluk ve yoksunlukla kavgası... Sonra aynen doğada olduğu gibi yeryüzünde ne yoksulluk, yoksunluk kalacak.
Birkaç yüzyıl önce yeryüzünde insanlığın bugün ulaştığı yaşam standartı hayal bile değildi. Hayal denilen herşeye ulaşabilecek birikime sahip insanoğlu. Sadece hazır olmadığı zihniyet. Çok kalmayacak o da değişecek. Ozon tabakası delinirken, ekolojik denge bozulurken, buzullar erirken ortaya çıkacak sonuçlarda doğa kimseye "zengin misin, fakir misin? Dinin, kültürün, dilin, eknik yapın ne?" diye sormayacak.
"İnsanlığın geleceği ne olacak?" sorusuna verilecek ortak yanıtlar ortaya çıktığında, yeryüzü asıl mutluğu bulacak. Birgün yeryüzünde insanlığın temel ihtiyaçlarını robotlar sağlamaya başladığında, insana sadece asıl mutluluğun farklı hazlarını yakalamak kalacak.
Sanat, kültür, sosyal bilimler kaplayacak yeryüzünü. İnsanlık en yüksek düzeye ulaşacak. Hayatımızda tüm çabalar geçinmek üzere değil, mutluluğun hazzını keşfetmek için verilecek. O zamana kadar beynin sırlarıda çözülmüş olacak.
Beynin bilinmeyen sırları insanlığın önünde yeni bir yaşam düzeyinin kalitesini başlatacak.
Nereden nereye geldik değil mi? Sahi zenginler hayatlarını geçindirmek için, yoksullardan daha mı dertliler? Zenginler yoksullarla yerlerini değiştirmek isterler miydi?
Yeryüzünde birgün zihniyetlerimiz asıl zenginliğin mal mülk edinmek için önemli insalar olmakta değil, asıl zenginliğin beynin mutluluğu keşfettiği sanat ve kültür ile donanmış değerli insanlar olmakta olduğunu anladığımız gün yeni bir dünya kurulacak.
Biz görür müyüz? Nerede?... Belki yaşamın başka bir evresinde, başka bir zamanda... (18.05.2004)

Not: Bu yazı 18..05.2004 tarihli Gerçek Gazetesinde yayınlanmıştır

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank