Zengin Ve Modern Kütüphane Okutuyor
İnsanı insan yapan ve bu önemli farkıyla insanı hayvanlardan ayıran akıl insanlar için çok özel ve çok önemli ilk ve tek sermayedir. Kim ki bu özel sermayeyi en iyi şekilde kullanır, hem bu dünyada, hem de ahrette rahat eder. Yedi sülalesini iki cihanda rahat ettirir. Bu özel sermayeyi, hem kendi hem de ülkeniz ve insanlarınızın lehine kullanabilmek için ekstradan enerji harcamanıza veya maddi olarak masraf yapmanıza gerek yok.
Yapılacak tek şey, okumak ve okuyarak doğruyu yanlışı dolayısıyla hayatı öğrenmektir. Biz okumuyoruz diyeceğim ama Ünye Kütüphanesini okulda ödev veren öğretmenlerin zoruyla bazı öğrenciler zaruretten ziyaret edip okuyor olabilirler
Buna halkımız okuyor diyemeyiz. Ancak bu memlekette sadece öğrenciler değil, dünyaya gözlerini açmış her yaştan insanlar yaşıyor. Bu nedenle öğrencilerin gerek isteyerek, gerekse zaruretten dolayı Kütüphaneye giderek ödevlerini yapmalarını toplumumuz okuyor diye algılamak doğru olmasa gerek. Sadece öğrencilerimizin ödev yapımları gereği Kütüphane kapısını aşındırmasını halkımız okuyor diyerek kabullenmek mümkün değil, doğru da değil.
Ancak göz ardı edemeyeceğimiz bir gerçek var. O da okumuyor diye yerdiğimiz aziz milletimiz, ayakaltında olan modern ve zengin kütüphaneleri(kültür yuvalarını) gezerken de olsa gördüğü sırada gerek isteyerek, gerekse içersinde ne var ne yok diye merakından dolayı hele bir bakayım anlayışıyla da olsa ziyaret ediyor. İlgileniyor ve insanları kitap alırken gördüğünde kendisi de almak zorunda hissederek kitap alıp evine gidiyor ve okumaya başlıyor.
Peki, kendisini bu milletin ve memleketin hizmetine adamış insanlar olarak bunun daha fazlasını yapmak için ne yapmalıyız nasıl yapmalıyız ki okuyanların sayısını daha çok artırmalıyız.
Evet, saygıdeğer okurlar, Kütüphaneler sadece öğrencilerin okumaları için yapılmış kültür yuvaları değil, bütün vatandaşların okumaları ve öğrenmeleri için oluşturulmuş kültür yuvalarımız olarak kabul edilmiş ve bu yüzden hayata geçirilmiştir. Ama biz yinede arzu edilen seviyede kitap gazete ve dergi okumuyoruz. Türk toplumu olarak genelde okumadığımız alenen ortada. O halde ne yapmalı ve nasıl yapmalı ki bu halkı okumaya yönlendirmeliyiz.
Bunu zamanın hükümetleri kahvehanelerin uygun köşelerine kütüphane koydurarak okuma köşeleri yaptırmak suretiyle bu aziz milleti okumaya yönlendirmek adına bir kez de olsa bir imtihandan geçirmişti. Ancak olmadı.
Kahvehane içersine yapılan ya da yaptırılan okuma köşeleri rağbet görmeyince kahvehanelerde oluşturulmaya çalışılan Kütüphaneler kendiliğinden ortadan kayboldu.
Görülen o ki,her şeye rağmen okumaya karşı soğuk ve okumaktan hoşlanmayan bir toplum olduğumuz gün gibi ortada olmasına rağmen hayata iyimser bakabileceğimiz bir şeyleri ve okumak için başvurulabilecek yerleri ısrarla ararsak, bu önemli kültür yuvalarını bulacağımızdan kuşkumuzun olmaması gerektiğini ifade etmekte bir beis görmüyorum doğrusu.
Bu nedenle yinede biz millet olarak hala okumuyoruz diyeceğim. Ama kısa süre evvel Ünye Müftülüğü tarafından Ünye merkez Büyük cami altındaki çay ocağına Eğitim gönüllüsü Ünyeli hayırsever Ahmet Aksoy beyefendinin maddi katıları ve engin destekleriyle kazandırılan ve Ünyelilerin hizmetine açılan Kütüphaneye gezmek için değil, kitap alıp okumak içinde değil.
Sadece önünden şöyle bir geçerken içeriye göz atan her vatandaşın, bizim gördüğümüzü göreceğini rahatlıkla söyleyebilirim. İnsanlarımızın ayakaltında olan kültür yuvalarına çoluk çocuğuyla birlikte şehirde şöyle dolanırken, gerek ilgisinden gerekse merakına mucip olduğu için Ünye Müftülüğü Kütüphanesi örneğinde olduğu gibi Ünye ye kazandırılan Kütüphaneyi ziyaret ettiğine tanık olacaksınız. Sonrasında bizler gibi okumaya gönül vermiş insan sayısının kütüphanedeki görevli memurdan aldıkları kitap sayılarını öğrenince düne kadar kendi kendimizi okumayan bir toplumuz diye yermekten vazgeçeceğiz. Bundan böyle hem kendinize hem de halkımıza güvenimiz artacaktır.
Sizlerde bizim gibi Kütüphaneye girip çıkan insan sayısının arttığına tanık olarak karamsarlıktan kurtulacaksınız.
Ünye Müftülüğü tarafından Ünye ye kazandırılan Kütüphane derken Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek kaydı şartıyla gerçekten genç ve dinamik olan Ünye İlçe Müftümüz Mustafa Bilgiç Beyin Ünye ye ve Ünye de yaşayan insanlara kazandırmış olduğu kültür yuvası Kütüphaneye herkesimden vatandaşımızın büyük ilgi ve alaka göstermesi, tembel kutusu olarak adlandırılan televizyonlara rağmen yok olmaya yüz tutmuş okuma alışkanlığının kazandırılması adına olumlu bir gelişme olarak kabul edebiliriz diyor, kültür yuvası modern ve zengin kütüphanelerimizin ülke genelinde olduğu gibi ilimiz ve ilçemiz genelindeki sayılarının artırılması dileğiyle saygılar sunuyorum
Ahmet Yenin
Zengin Ve Modern Kütüphane Okutuyor
Sayın Ahmet YENİN
Eylül 20th, 2010 at 00:29Çok güzel keyifle okudum. Okumak gelişim...
Ama televizyon karşısında esir olan ve özgür düşüncesini geliştirmek istemediği gibi,zerre kadar ilgilenmeyen kimi insanların yanından bile geçmeyeceği eylemdir. Bahaneleri vardır ne yazık ki mali boyutun kitap satın almayı zorlaştırması ve zaman olamaması. Kütüphaneler de vardır ama görebilene.
Giriş cümleniz çok önemli ve oldukça dikkat çekici.
''İnsanı insan yapan ve bu önemli farkıyla insanı hayvanlardan ayıran akıl insanlar için çok özel ve çok önemli ilk ve tek sermayedir.''
Kaleminize sağlık
Saygılarımla...