Zembilfiroş’un Hikayesi
Zembilfiroş'un Hikayesi...
Zembîlfiroş Efsanesi de, en az Yusuf ile Züleyha, Mem û Zîn ve Siyabend u Xece kadar bölgede bilinen ve halk şarkılarına konu olan hazin bir aşk hikayesi.
Zengin prenses ile fakir gencin sonu hüsranla biten sevdası. Ancak bu birbirini delice seven Mem û Zîn'in öyküsü değil. Şirin için dağları delip yol açan Ferhat'ın öyküsü de değil. Bu sevda Zembîlfıroş'a karşılıksız aşk besleyen Xatûn ve bu aşktan kurtulmak için ölümü seçen Zembîlfıroş'un efsanesi...
Efsanenin geçtiği yer Mezopotamya'nın tarihi ve kültür beşiği, çeşitli uygarlıklara yurtluk yapmış, Mervani Devleti'nin başkenti Farqin yani bugünkü adıyla Silvan dır.Efsaneye göre bir padişahın zevk ve sefa içinde büyütülmüş, çok yakışıklı bir oğlu varmış. Genç prens sık sık ava çıkarmış. Bu av gezilerinin birinde yol kenarındaki mezarların birisinden çıkmış iskelet ve kafatası görür.
O zamana kadar ölüm kavramına yabancı olan genç prens o andan itibaren ölümün gerçekliği yüz yüze gelir. Ölümün zengin, yoksul, genç yaşlı dinlemediğini, dünya malının dünyada kaldığını ve bir gün böyle iskelete dönüşeceğini anlar.
Prens o andan sonra elini eteğini dünya nimetlerinden çekmeye karar verir ve tanrıya sığınıp, onun yolunda yürümeye yemin eder. Sarayı ve yaşadığı ihtişamını geride bırakıp eşi ile birlikte yollara düşer. Diyar diyar gezerek zembîl yapıp satmaya ve hayatını böyle kazanmaya başlar. Çocukları olur. Sırtlarında çadırları, üzerlerinde yıpranmış giysilerinden başka bir şeyleri yoktur. Genç prens, artık zembil satarak, geçimini sağlayan Zembîlfıroş'tur...
Son durağı olan (Silvan) Farqin'e gelir. Zembil satmak için Farqîn sokakların arşınlarken Farqin Beyi'nin karısı Xatûn'un dikkatini çeker. Xatûn, Zembîlfiroş'a aşık olmuştur. Zembil alma bahanesiyle Zembîlfiroş'u saraya çağırır ve ona olan aşkını dizelere dökerek anlatır:
Kürtçe Türkçe
Zembîlfiroş zembîla tine Zembîlfiroş, zembiller getirir,
Dikan bi dikan di gêrîne Dükkan dükkan gezdirir,
Hiş li Xatûnê namîne Xatûn'un aklı başından gidiyor,
Serî li zeman di gerîne Aklıyla arıyor zaman yaratmak için,
Gazi dike ku bibîne Sesleniyor ki, onu görmek için
Were ser doşeka mîr e Gel Beyin döşeğinin üstüne,
Li te, herama mîr e Beyin haremi sana dir,
Bidime te zulfî harîr e Güzel zülüflerimden sunayım sana,
Çavê min ê xezalan e Gözlerim ceylanların gözüdür,
Sîngamin wek zozana ne Bağrım yaylalar gibidir,
Bejna min wek rihane Endamım reyhan gibidir,
Çiqa bêjî hêjan e Dilediğin gibi güzel ve uygundur,
Ama Zembîlfiroş evlidir, karısını sevmektedir, dünya nimetlerinden vazgeçmiş bir derviştir. En önemlisi tövbe etmiştir. Tanrıya kulluk edecektir, haramı yaşamından silmiştir. Zaten bunun için değil miydi onca malını, mülkünü, ihtişamını bırakıp yollara düşmek?.. Bu yüzden Xatûn'un aşk çağrısına olumsuz yanıt verir. Ve Xatûn'a cevabı hemen oracıkta verir:
Xatûnê ez tobedar im Xatûn ben tövbekarım
Delalê ez tobedarim Güzel kadın ben tövbekarım
Zarok birçîne li malin Çocuklar evde açdır,
Ji rebbê jorî nikarim Allah adına yapamam
,
Zembîlfiroş, Xatûn'un ilan-ı aşk teklifini reddeder. Farqin beyinin karısı Xatûn red cevabını kabul etmez. Ne yapıp edip yakışıklı Zembîlfiroş ile birlikte olmaktır amacı. Xatûn'ın ısrarları karşısında Zembîlfiroş çareyi kaçmakta bulur. Xatûn peşini bırakmaz, sora sora Zembîlfiroş'un kaldığı çadırı öğrenir. Xatûn, bir gece çadırda kalmak için Zembîlfiroş'un karısına yalvarır. Karşılığında tüm mal varlığını ve mücevherlerini bağışlayacağını anlatır, sadece bir gece Zembîlfiroş ile kalmak ister. Xatûn'un bu kadar yoğun ısrarı üzerine Zembîlfiroş'un eşi, çocuklarını da yanına alarak oradan ayrılır.
Xatûn, Zembîlfiroş'un eşinin giysilerini giyer ve yatağa girerek Zembîlfiroş'u beklemeye başlar. Karanlık Farqin'e çökerken, Zembîlfiroş zembillerini sattıktan sonra çadırına döner. Xatûn'un yatağında olduğundan habersiz, aynı yatağa uzanır. Ancak yataktaki kadının kendi karısı olmadığını, Xatûn'un ayağındaki gümüş halhalin çıkardığı sesten anlar. Bunu anlar anlamaz, çadırdan dışarı çıkar.
Kimilerine göre Zembîlfiroş, Xatûn'dan kurtulamayacağını anlar ve gidip sarayın burçlarından kendini aşağı atar.
Efsanenin başka bir anlatımına göre ise, Zembîlfiroş bu noktadan sonra çaresiz kalır ve canını alması için Tanrı'ya yalvarır. Zembîlfiroş ölünce, peşinde koşan Xatûn'da aynı dilekte bulunur ve ikisi de ölür.
Bu sevda masalının da diğer masallar gibi sonu hazindir... Aynı Mem û Zîn destanındaki gibi, Xatûn'un Zembîlfiroş'a olan aşkında da ölüm 'çare' olmuştur...
Şarkılara, öykülere konu olan Zembîlfiroş ile Xatûn'un aşk hikayesi, bugün sadece olayın yaşandığı Diyarbakır`ın Silvan ilçesinde değil, Kürt kültürünün olduğu tüm bölgelerde hala dillerde."
DERLEYEN CESİM İLHAN