Yüzünde Göz İzi Var Sana Kim Baktı Yârim
Biz sormadan da anlarız.
Biz ne izahat isteriz ne bir delil.
Mademki seviyoruz, tanırız onu… En az kendimiz kadar.
Biz ne kadar bizsek, sevdiklerimizde en az o kadar bizdir.
Biz yâri de, ağyarı da biliriz. Tanırız…
Bir bakışı, bir nefesi çok şey söyler bize. O üzülünce bizim içimiz acır. O kederlenince bizimde bizim de yüzümüz asılır. O hüzünlenmeden daha, bizim gözümüzden boşanır yaşlar. Biz sadece biz değilizdir. bir parçamız daha vardır…
Yarımızdır, yârimizdir…
Bakışlarındaki ifadeler yabancı değildir. Susmaları susma değil sözlerin en ağırıdır. Biz elimizde çiçek taşırken, içimizde kurşun taşırız. Yüreğimizde onu…
Kimin kimden daha fazla sevdiği romanlarda olur ancak. Efsanelerde olur. Hatta efsanelerin en meşhuru Leyla ile Mecnun’da bile…
Leyla’nın sorusu da yersizdi, endişesi de…
Mecnun hakkında suizanda bulundu.
O dedi aşkını dağlara taşlara söyledi rahatladı. Kurtlara kuşlara açtı derdini rahatladı. Ya ben mahzun Leyla ne yaptım? İçime attım büyüttüm orada…
Doğru değildi bu…
Mecnun yanlış düşünüyorsun diye üzmedi Leyla’yı. Nasıl üzerdi onu. Ne dese kabulümdür diye sineye çekti.
Değimi ki Leyla öyle düşünüyor. Olsundu…
Mecnun kendi derdinde.
O Leyla’yı ne suçluyor, ne kendini haklı çıkarmaya çalışıyordu.
Mecnun aşkını kimseye söylemedi aslında…
Aşkını dağlar taşlar söyledi.
Mecnuna tasdik düştü; gam ve kederden başka…
Çöller anladı halinden…
Ancak Leyla aranırdı böyle. Ancak sevgili aranırdı.
Ve Ancak Mecnun böyle arardı, arayabilirdi…
Ancak…
Bizde ancaklar olmaz. Ancaklar gönülde olmaz. Ancakların bulunduğu yerde sevgi barınamaz… Ancaklar dost lügatinde yoktur. Ancaklar şüphe vardır. Hiç şüpheyle sevgi yan yana olur mu?
Sevgi de fiil, husumette fail mühimdir.
Bizim için sevenin yaptıkları makbuldür hep.
Biz bizim gibi bakmayanı bile sezeriz. Değil kötü bir elin temasını, kem bir gözün bakışını bile tanırız.
Bir ters bakış bile iz bırakır, sezeriz…
Bir kem bakışın izini anlarız…
Bu yüzden…
Yüzünde göz izi var sana kim baktı yârim?”