Yüzsuyu İle Değirmen Dönmez ya
Üçüncü Selim ricalinde hoca Neşet ihtiyaç sahiplerine yardım eder, büyüklere müracaat suretiyle de fakirlerin işlerini gördürmeye çalışırdı.Birisi “efendim şunun bunun için bu kadar yüzsuyu dökmek revamıdır?" dedi.
Hoca buna “yüzsuyu ile değirmen çevrilmez ya, böyle işler görülür" diye mukabele etti.
DEĞİRMEN TAŞI PAŞAM
Ayıntaplı Hasırcı Zade Mehmet Ağa, bir gün Keçeci Zade Fuat Paşanın parmağındaki yüzüğe dikkatli, dikkatli bakıyordu. Paşa sordu: -Taşına mı bakıyorsunuz? -Evet Paşam., ne taşı diye bakıyorum. -Elmas -Affedersiniz ama bir şey soracağım: -Sana kaç para getiriyor? -Hiç -Hasırcı Zade gülümseyerek -Benimde, dedi, dede yadigârı bir çift taşım var ama bana her sene elli altın getirir. -Ne taşı bu? -Değirmen taşı paşam.
BİR MESELE GETİRME DE BAŞKA BİR ŞEY İSTEMEM
Rusya sefiri meşhur İgnatiyef mezunen memleketine giderken veda için geldiği Yusuf Kamil Paşa'ya : “efendimize Rusya'dan ne getireyim?” demesi ile Paşa: -Bir mesele getirme de, dedi ben hiçbir şey istemem.
SAKALIM YALAN SÖYLEDİĞİ İÇİN YÜZÜNÜ KARALIYORUM
Şair Çakeri henüz genç iken sakalına ak düşmüştü. Anlaşılmamak için sakalını boyuyordu. Bunun farkına varan Sultan Beyazıt kendisine: “niçin nur'u zulmete tebdil ediyorsun” sordu.
Çakeri cevap olarak “padişahım Çakeriniz yaşımı bilirim sakalım yalan söylüyor, onun için yüzünü karalıyorum dedi.