Yüzleri Karaların (!!), Ateş Düşürdüğü Ak Ocaklar…
Evet Soma’dan bahsediyorum.
Kömür ocağında yitip giden canlara yanıyorum.
Ocaklara düşürülen kor alevden bahsediyorum.
Acılı annelerden, babalardan, eşlerden, kardeşlerden, evlatlardan bahsediyorum.
Umursamazların, görevini yerine getirmeyen işçi patronlarının (!!) verdirdiği, 301 canın ne yok oluşları, ne de evlerine düşen yangınları unutmak mümkün…
Bir vatandaş olarak bizler bu acıyı, yüreklerimizin derinliklerinde hissediyorsak, ekran başında gördüklerimiz karşısında kahroluyor ve sebep olanlara lanetler yağdırıyorsak, ailelerinin bu acıyı nasıl unutabileceklerini bilemiyorum.
Ya bu olaya sebep olanlar !?
Ya ihmali bulunanlar !?
Hangi vicdanla ayakta durabilecekler acaba?
Ben inanıyorum ki, her gün kendi ailesinin bu olayın içerisinde olabileceği kâbusuyla kahrolacaktır, yanıp tutuşacaklardır, ölümü her an arar olacak, ancak eline geçmeyecektir! Zira yitip giden her can, sorumlu olanın babası, kendisi, kardeşi ve evladı olarak gözlerinin önünden hiç amma hiç kaybolmayacaktır.
Buna alınyazısı, kader olarak bakanlar var elbette!
Bir yere kadar belki. Yani önlemlerinizi alırsınız, gereğini yerine getirirsiniz, koşulları tehlikesine göre hazırlar, denetim ve gözetiminizde gidiyorsa işler, her şeye rağmen bu ve benzeri olaylar vuku bulmuşsa alınyazısı, kader diyebiliriz!
Yok eğer para hırsı sarmışsa işleteni, göstermelik önlemlerle göz doldurmaktan ibaretse yapılanlar, işkembelerini doldurmakla geçiştirilmiş ve içeri dahi girmeden imzalanmışsa denetim evrakları, yazık yazık yazık…
Bu kara duman, bu kara taş parçacıkları, inanın ki yüreğinize oturacaktır birgün..
Yediklerinizi böğüre böğüre çıkaracak, nefes almakta zorlanacaksınız ve belki de rüşvet olarak aldığınız – imzaladığınız “sakınca yok”, “çalışılabilir”, “her şey normal” raporları, damla damla size bugünü, 301 canı, ailelerinin ızdırabını anımsatarak can vereceksiniz.
Sözün Özü!
Evet, her ne kadar ateş düştüğü yeri yakıyor ise de bizler, maalesef bu alevi içimizde hissediyoruz. Zira yitip giden canlar kardeşlerimiz, emekçilerimiz, alın terleriyle evlerinin geçimini sağlayan İNSAN GİBİ İNSANLARIMIZ.
Onlara bunu reva gören, İNSAN KILIKLI KİŞİLEREDİR SÖZÜMÜZ; Allah sizleri bildiği gibi yapsın.