"Yüz karası değil, kömür karası. Böyle kazanılır ekmek parası" demiş Orhan Veli. Gerçekten de yaşarken toprağa girmektir maden işçiliği. Ama bazen girilen topraktan çıkamaz madenci. Bir grizu patlaması, bir göçük, çökme veya yangın sonucu iş kazasında kaybeder hayatını.
Ülkemizin kara yazgısıdır iş kazası. Ne yaparsak yapalım, iş kazaları sürekli gündemde ve neredeyse her gün birkaç ailenin evine ateş düşürüyor.
Soma, hepimizi üzen, ağlatan, kahreden ve düşündüren kara yazgılı Soma. Bu seferki başka, bu sefer ülkemizin en büyük iş kazalarından biri yaşandı, 200'ün üzerindeki madencimizi kaybettik.
Daha önce de iş kazalarıyla ilgili birçok yazı kaleme aldık. Maalesef biz ne yazarsak yazalım, her yıl 1.500-2.000 kişi iş kazasında hayatını kaybediyor, onbinlerce işçi yaralanıyor, uzuv kaybına uğruyor. 2011 yılında 69.227 ve 2012 yılında da 74.871 iş kazası olayı yaşanmış. Yine 2011 yılında iş kazası sonucu ölüm sayısı 1.700 kişi iken bu sayı 2012 yılında 744 kişi olmuş. Ülkemizde her gün 4-5 kişi iş kazasında hayatını kaybederken, en fazla ölüm yaşanan sektörler madencilik, metal/makine ve inşaat sektörleri olarak kayda girmiş.
İş kazalarının nedenlerini araştırdığımızda büyük bir kısmının eğitimsizlik, dikkatsizlik, bilgisizlik ve iş güvenliği önlemlerinin eksikliğinden kaynaklanmış olduğunu görüyoruz.
Türkiye'de en çok iş kazası olan sektörlerden birisi madenciliktir. İşin doğası gereği tehlikenin en yüksek düzeyde olduğu işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin tam ve sağlıklı verilmesi, iş güvenliği ekipmanları ile kişisel koruyucu donanımlarının sağlanması ve kullandırılmasının önemi, işyerlerinde risk değerlendirmelerinin doğru ve sağlıklı şekilde yapılması büyük bir önem taşıyor.
Maalesef halen birçok maden ocağında havalandırmanın yetersiz olduğu, işçilerin tehlike anında kaçılabilecekleri alternatif yolların olmadığı, ilkyardım ekibi ve kurtarma istasyonu ile ilkyardım malzemesi bulundurulmadığı gibi tespitler yapılıyor. İş sağlığı ve güvenliği mevzuatına göre;
a) İşverenler: Risk değerlendirme analizi yaptırmak, acil durum planlarını oluşturmak, mesleki eğitim ile iş sağlığı ve güvenliği eğitimi aldırmak, makinelere muhafaza takmak, işe uygun makine ve ekipmanları sağlamak, topraklama, havalandırma ve yangın söndürme tesisatı yapmak gibi iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almak, alınan önlemlere uyulup uyulmadığını denetlemek ve işçileri tehlikelere karşı bilinçlendirmek,
b) İşçiler: Alınan iş güvenliği önlemlerine uymak-tehlikeli davranışlardan kaçınmak, eğitimlere katılmak ve kişisel koruyucu donanımları kullanmak,
c) Devlet: Yasal düzenleme yapmak ve denetlemek, tarafları eğitmek zorundadır. En son 6331 sayılı Yasa ile ülkemizde iş sağlığı ve güvenliğinin tek elden yürütüldüğünü ve gerekli yasal mevzuatın düzenlendiğini görüyoruz.
Ama tüm bunların da iş kazalarını önlemede yetersiz kaldığını görüyoruz.
Çalışma yerleri, işçilerin işlerini yaparken kendilerinin ve diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye atmayacak şekilde tasarlanmalı, inşa edilmeli, teçhiz edilmeli, hizmete alınmalı, işletilmeli ve bakımı yapılmalıdır
İşyerlerinde risk değerlendirmesinin yapılması, işçilere iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmesi, iş güvenliği uzmanlarının çalıştırılması ve bunların verdikleri görüşlere uygun işlem tesis edilmesi gibi temel iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyulması halinde bu tür kazalar olmayacağı gibi, işçilerimiz de, işverenlerimiz de sorun yaşamaz.
Madenlerde maksimum iş güvenliği şart
Özellikle yeraltı kömür işletmelerinde tahkimatların yeterli olmaması, karbonmonoksit maskesi takmadan ocağa girilmesi, alternatif çıkış yolları olmaması, gaz ölçüm ve uyarı sistemlerinin olmaması, yangın ve patlama tehlikesi bulunan ortamlarda sigara içilmesi, muhtemel kazalara karşı ilkyardım ekibi ve kurtarma planı olmaması gibi nedenler kazalarda can kayıplarına yol açıyor. Ayrıca ocaklarda havalandırmanın yetersiz olması veya sağlıklı bir havalandırma sisteminin kurulmaması da, metan yanmalarına ve grizu patlamalarına kaynaklık ediyor. Maalesef maden işletmelerinin çoğu mevzuata uygun işletilemiyor. Madenler yeterince denetlenemiyor, önlemler alınamıyor.
Her zaman belirttiğimiz gibi, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemlerin alınması, "iş kazaları, meslek hastalıkları ve hastalıkların sonuçlarını telafi etmekten daha kolay, daha ucuz ve daha insancıldır."