content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

15 Tem

Yürüyüş Notları, Tekmili Birden

İkinci el duygular; temiz, kondisyonu iyi.

***

Araba arkası model yanı çocuk isimi yazma geleneği. Tempra Necla. Daihatsu Mustafa. Ford Zeynep. Aklımdasınız değil; tamponumdasınız. Bu, arabam; işte bunları da ben yaptım; hepsini ben yaptım. Büyük adamım ben. Pejo 401 Sibel.

***

Damar şarkılar vardı; damar da kalmadı. Lastik bağlasak şişmez damar.

***

Öğretmen Ümit gibi sevenler. Sollama beni eğitirim seni.

***

Fatih'İn İstanbul'u fethettiği yaştasın; fakat facebook daha eğlenceli.

***

İl içi-İl dışı tayinler genişletilsin; global dünyada ülkeler arası da tayinler olsun. New York Endüstri Meslek Lisesi birinci tercihim. Paris Şanzelize Kız Mesleki Lisesi ikinci tercihim.

***

Duygulara bayilik verilecektir. Çok fazla var bende.

***

Çokluğun insanı doyurmadığı şeyler de vardır; Zoosk 50 milyon bekardan bahsediyor; insan ne zaman 1 kişiye kanaat eder ve kanaat getirirdi enson? Çokluğa bakınca bu sefer, insan seçe seçe seçemeyeceğini de biliyor mu? HOş ki tersi durum da bir ilginç; 50 milyonun içinde bulunabilirliğim kaçtır? Kısacası, çokluk her zaman iyi bir şey değildir. Birinci tekil şahıstan en fazla ikinci tekil şahıs muhitlerine geçmek genelde iyidir; en azından yeterli zaman yoktur da göz iyi görür; göz uydurur da, hem uydurur hem uydurur. Yoğul şahıslara oynar bu gönül dediğiniz; dördüncü yoğul şahıs; yoktur o. Olamadığı mertebelerde insanı hep kandırır, yoğul şahıslar; dördüncü yoğul şahıs.

***

Hayatım dönüm noktaları ile dolu veya çok tuhaf şeylerle: Ben doğmadan önce ikiz doğum olacağı bekleniyormuş, tek doğdum. 80'ere denk geldim. Bir doğum günümde Çelincir uzay mekiği 7.saniyede patladı. Tuzla'da liseyi bitirdim, okulun yeri değişti sonra. Üniversiteye gittim, bölümün yapısı değişti. Üniversite bitti, ilk DMS'ye girdim. İdil'e gittim, PKK dağıldı. Askere gittim, tam terhis olcağım günün akşamı Askerlik kısaldı haberi geldi... Fakat asteg.ligten teğmenliğe geçen son teğmendim... Her şey ya benimle başlıyor ya benimle bitiyor. Tanrım, korkuyorum!

 *** 

İstanbul'da okudum. Bir ergen ne saçmalıklar yaptıysa hepsini yaptım. Sonra, orada biraz çalıştım. Sonra, tuhaf tuhaf işler için gittim. Sonra, gezdim; orada okumuş biri olarak... Fakat şimdi Sabiha Gökçen'e iner inmez bir İstanbul Rehberi alacağım;daha önce İstanbul'a hiç gitmemişim gibi. Bir turistten de öte. Hem bilen hem bilmeyen gibi. O İstanbul aynı kaldıysa bile ben aynı kaldım mı; sanmıyorum; bakalım nereye gelmişim. Bakalım İstanbul beni tanır mı. Fakat amacım ona kendimi tanıtmak değil. Bir ara, "Yeneceğim seni İstanbul!" diye de bağıracağım. Fakat hemen peşinden Şaka lan şaka, diyeceğim. Bir gün de sen bağır, ne sanki, yeneceğim seni Ümit!, diye. Martılara sigara tutacağım.

*** 

İlluminaticiler, Sabetaycılar, Adnancılar, Sedacılar, Nihatçılar, Palalar, Elifler, Fettolar, gettolar, Gabala, Pkk, Müslüman kardeşler, Mehdiciler, Mesihçiler, vb...Haarp, Cern, Bop .... tam bir deliler ormanı! ...ağaçları deliden. İlahi Komedya'nın yeniden yazılması lazım; ilahi! Hiç güleceğim yoktu; gıcık tuttu. Tanrım, mukayetlere sal bizi!, bir kuru ekmeğin sırrına erdir bizi!

*** 

“Bilmezsinizaşknedir?” Gün doğmak üzereyken penceredeki serinlikte tutarken yüzünüzü, uyanmaya başlayan serçelerin cıvıltılarını beklemektir. Sonra, duymaktır onları. İşte sonra, hatırlamaktır onu. İnsansız sokaklara bakmaktır. Doğan, gün değildir. Ayrılıktır. Ayrılık da anlatılmaz güzeldir; o ayrılık ki sonra gelip tekrar onu getirecektir. Bütün bunları anlatmak da değildir, bunları duyduğunu bilmektir. İşte, bilmezsiniz aşk nedir.

Etiketler : , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank