Yunanistan ve Biz
Yunanistan’da ortalık yanıyor. Yunanlılar var olan hayatlarından taviz vermemek adına sokaktalar…
Yunanistan’a kredi verecek olanlar, ‘kemerlerinizi sıkın yoksa, kredi vermeyiz’ diyorlar.
Yunanlılar ise ‘kemerleri sıkmayız, hayat standartımızdan taviz vermeyiz’ diyorlar.
Yunanlılar kemer sıkma politikasını onayladıkları dün, yılda bir maaşlarından feragat etmiş oldular.
Doğal olarak isyan büyüyor.
*****
İlginçtir, Yunan hükümeti kaç memuru olduğunu bilmiyormuş!
Bugüne kadar hem kendi kamuoylarını hem de kredi verenleri kandırmışlar.
Yunanistan’da bunalım gelirken yönetenler seyretmişler…
Yunanlıya sormuşlar. ‘Borcunuzu nasıl ödüyorsunuz?
Yanıt ‘kredi ile…’
‘Kredinin ödemesi geldiğinde nasıl ödüyorsunuz?’
‘Başka bir kredi alarak’ diyorlarmış.
Şimdi duvara tosladılar.
Farkında mısınız? Ne kadar da birbirimize benziyoruz. Nede olsa komşu.. Ne de olsa bu coğrafyanın çocukları…
*****
Yunanlılar sokakta, muhalefet sokakta… ‘Bu acı reçeteyi içmeyiz’ diyorlar.
Sorun ise şu: Yunan devleti iflasla karşı karşıya..
Ve asıl soru ise şu: Tamam acı reçeteyi içmeyin de, sorunu nasıl çözeceksiniz?
Yanıt yok.
Sadece söylenen ‘acı reçeteyi kabul etmeyiz.’
*****
Yaşananları biz biliyoruz.
Bizler de bu sorunları yaşadık ve gelecekte belki de yeniden yaşayacağız.
Çünkü, Yunanlıların yaptığını galiba uzun yıllardır biz de yapıyoruz.
Hayat standartlarımızdan taviz vermemek ya da yükseltmek adına borçlanıyoruz.
Borcumuzu ödemek için yine borçlanıyoruz.
Tam bir sarmal içindeyiz.
Borçlanıyoruz, borçlanıyoruz, üretmiyoruz, borcu ödemek için yeniden borçlanıyoruz.
Mal varlıkları olanlar ise borçlandıkça, satıyorlar.
Aynen devlet gibi…
*****
Belki acı reçeteleri zamanında içtiğimizden bir Yunanistan gibi olmayacağız.
Ama bilin ki, üretim olmadan, istihdam yaratılmadığı sürece ha-yatımızda öyle ya da böyle büyük sorunlar bizi bekliyor.
Ve en önemlisi kendi halkıyla kavgalı olan devletler, ekonomisinin büyük bir bölümünü savaşa ayıran devletler öyle ya da böyle bir gün duvara toslamak zorundalar.
İşte bir gün Yunanistan gibi olmamak için, açı reçeteler içmemek için, kaynaklarımızın büyük bir bölümünü harcadığımız savaşı ortadan kaldıracağız.
İşte bunun için barışı, barışı isteyeceğiz.
Kendi yurttaşlarıyla kavga eden bir devleti mutlaka demokratikleştireceğiz.
Kendi geleceğimiz için, çocuklarımız için..
Ve yaşarken kendimiz için..
Son söz: Yunanistan iflas etmeyecek, çünkü Avrupa buna izin vermeyecek. Çünkü biliniyor ki, iflas olursa, kendi sistemleri çatırdar.
Yunanlılar yaşam biçimlerinden taviz verecekler, birkaç yıl sonra yeniden eski günlerine kavuşacaklar.