YSK Süreci Baltalanıyor
Bugünlerde YSK’nin korku filminin devamı çekiliyor. İlk filmi hiçbirimiz unutamamışızdır. Nasıl unutulabilirdi ki bir gencin ölümüne ve Türkiye’nin yangın yerine dönmesine neden olmuştu. Şimdi de aynı filmin devamını çekiyorlar. Bu sefer ilk filmden ders almış gözüküyorlar. Yaptıkları yanlışın daha inandırıcı olması için hukuku arkasına almışlar.
İlk film de seçime giremesin dediği Hatip Dicle ve diğer bağımsız adaylara daha sonra nasıl olduğu anlaşılamayan bir kararla belgeleri tamamlarlarsa girebilecekleri yönünde karar verdi. Her şey yoluna girdi bitti bu korku filmi diye düşünürken ikinci filmin bu kurgu üzerine kurulacağı kimsenin aklına gelmiyordu. Seçime giren Hatip Dicle ve diğer bağımsızlar milletvekili olmaları gerektiren oyların fazlasını alınca bu sefer ikinci senaryo hemen devreye sokuldu. Alelacele yargı Hatip Dicle’nin Diyarbakır da yaptığı bir konuşmayı ‘’terör örgütünün’’ propagandası olarak değerlendirip ne tuhaf ki bir sene sekiz ay gibi milletvekili seçilmesini engelleyen bir karar verdi.
Şimdi bu kararla şu sorular oluştu vatandaşın kafasında. 1) Yargımız bu kadar hızlı karar verebiliyordu da neden faili belli Hrant Dink’in katili Ogün Samast’a ve ona tetiği çektirenlere ya da Münevver Karabulut’un katiline bunca yıldır cezalandırmıyor? 2) Yargının tozlu raflarında unutulmuş ya da bakılamamış binlerce dava zaman aşımından iptal edildiği bir ülkede seçim zamanı Hatip Dicle’ye verilen alelacele ceza manidar değil midir? 3) Madem milletvekili olamayacaktı ve karar belliydi neden seçime girilmesine izin verildi neden seçmenler aptal yerine konuldu? 4) Seçildin deyip o zaman neden milletvekili mazbatasını veriyorsunuz daha sonra pardon yanlışlık yaptık mazbatayı iptal ettik diyorsunuz? Ve her isteyen milletvekili mazbatası alabiliyorsa o zaman’’ ben’’ neden alamıyorum? 5) Hatip Dicle’ye 78 bin oy vermiş vatandaşa senin oyun geçersizdir demekle vatandaşın seçme hakkına ipotek konulmuş olmuyor mu? 6) Sayın başbakan 78 bin kişinin bilerek ve isteyerek milletvekili olarak seçtiği birinin milletvekilliğinin alınıp sizin partisinden birine verilmesini o 78 bin kişi helal etmezse ne yapacaksınız?( ve etmeyecektir) 7) 12 Eylül darbecileri yargılanmaya başlandığı sırada onların ürünü olan bu anayasayı haklı ve hukuki bulmanın mantığı nedir?
Vatandaşın kafasında bu kadar soru takılıyken vatandaşa düşünme, sesini çıkarma, ağzımızın tadını bozma gibi sözlerle ne anlatılmak istendiğini anlamış değilim. Önce vatandaşın oylarının önünü kesen yüzde on barajını savunacaksın. Daha sonra milletvekillerinin 20 kişiyle grup kurup partilerinin hazine yardımı almalarını engelleyeceksin. Sonra bağımsız milletvekillerinin seçim pusulasına aldıracaksın, bunlarla da yetinmeyip 500 TL olan bağımsız milletvekili olma başvuru parasını 7.800 TL yapacaksın. Bunlara rağmen vatandaşın seçtiği milletvekilini elinden alacaksın bunun adına da hukuk ve demokrasi diyeceksin ...
