Yoğun Trafik Çocuklarda Kanser Riskini Artırıyor
Amerika’ da Kaliforniya Üniversitesi uzmanları tarafından gerçekleştirilen araştırmada “anne karnında ve hayatlarının ilk yılında trafikten kaynaklanan hava kirliliğinden etkilenen çocuklarda bazı kanserlerin daha çok görüldüğü” belirlendi (1).
Bu kanserler içinde akut lenfoblastik lösemi, testis, yumurtalık ve göz kanserleri bulunuyor.
Araştırma, 1998-2007 seneleri arasında doğan ve 6 yaşından önce kanser teşhis edilen 3 bin 590 çocuğun trafikten kaynaklanan hava kirliliğine ne kadar çok maruz kalıyorlarsa kanser riskinin de o ölçüde arttığını gösteriyor.
Araştırmacılardan J. Heck “Bu bulguların kanserin sebebinin hava kirliliği olduğunu ispat etmediğini ama trafik kirliliğinin çocuklarda bazı kanserlerin riskini artırabileceğini” söylüyor ve ilave ediyor:
“Bu, trafiğin bazı nadir çocuk kanserleri riskini artırabileceğini gösteren ilk çalışma; sonuçlarımızın başka araştırmalarla doğrulanması gerekiyor.
Erişkinlerdeki kanserlerle alakalı pek çok araştırma var ama çocukluk çağı kanserleri için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
Gebelikte maruz kalınan kirliliğinin etkilerini incelemeyi uygun bulduk; çünkü hem fetüs çevresel etkenlere daha hassas ve hem de bazı çocukluk çağı kanserleri anne karnında başlıyor.”
Sonuçları, kısa adı AACR olan Amerikan Kanser Araştırma Derneği’ nin (American Association for Cancer Research) Washington’ daki 2013 kongresinde açıklanan rapora göre trafikten kaynaklanan kirlilik testis ve yumurtalık kanseri riskini yüzde 15, retinoblastom türü göz kanseri riskini yüzde 11 ve lösemi riskini de yüzde 5 nispetinde artırıyor.
Daha önce çocuklarda yapılan araştırmalarda da egzoza maruz kalma ile lösemi, lenfoma ve beyin tümörleri arasında bir ilişki olduğu belirlenmişti.
Dizel egzozunun zararları
Dizel egzozunun sağlığımıza zararlı etkileri yıllardan beri biliniyor.
Uluslararası Kanser Araştırma Merkezi, 1989’ da dizel egzoz emisyonlarının insanlar için “muhtemel kanserojen”lerden olduğuna karar verdi.
Amerika’ da hava kirliliğine bağlı kanser riskinin yüzde 70’ inden fazlasından tek başına dizel egzozunun sorumlu olduğu ve yılda 125 bin insanın bu nedenle kansere yakalandıkları hesaplanıyor.
Meslekleri gereği dizel egzozuna maruz kalanlarda akciğer kanseri riskinin arttığı da birçok araştırma ile gösterildi.
Daha önce gene Kaliforniya’ da yapılan bir araştırmada 10 yıl süreyle, yılın 180 günü, günde 1-2 saat dizel otobüste seyahat eden 1 milyon çocukta fazladan 23-46 kanser ölümü görüldüğü bildirildi.
Dizel egzozu, astım krizleri ve KOAH ataklarının da sık rastlanan sebeplerindendir.
Azot oksitleri çocuklarda akciğer gelişiminde gecikmelere ve akciğer fonksiyonlarının kötüleşmelere yol açar.
Bronşit, zatürree gibi solunum yolları enfeksiyonlarının oluşumunu kolaylaştırır.
Egzoz kalp ve damar sistemi için de zararlı bir maddedir.
Kirli hava 300 sigaraya bedel
Louisiana Devlet Üniversitesi Çevre Kimyası bölümü tarafından yapılan bir araştırma, akciğer kanseri ile sigarayla ilişkili diğer akciğer hastalıklarının neden hiç sigara içmemiş insanlarda da rastlanabileceği konusunda yeni ufuklar açtı (2).
Atmosferde çeşitli yakıtların yanması sonucu oluşan ‘serbest radikal’ ismi verilen ve atom, molekül ve molekül parçaları şeklinde bulunan maddelerin saniyeden daha kısa sürede yok oldukları için insan sağlığı bakımından ciddi bir tehlike oluşturmadıkları düşünülüyordu.
Oysa sigara dumanında da bulunan serbest radikaller solunum yoluyla akciğerlere ulaştıklarından burada çeşitli hasarlara yol açabiliyorlardı.
Elektron paramanyetik rezonans adı verilen bir yöntemle yapılan bir araştırmada, bazı serbest radikallerin atmosferde çok uzun, hatta sınırsız süre kalabildikleri belirlendi ve bu yüzden de bunlara ‘kalıcı serbest radikaller’ ismi verildi.
Araştırmada, bu kalıcı serbest radikallerin araba egzozları, fabrika bacaları veya evlerde soba ve şöminelerden kaynaklanan dumanda bulunan küçük taneciklere yapıştıkları ve varlıklarını bu şekilde korudukları ortaya kondu.
Bakır ve demir gibi metal ihtiva eden taneciklere bağlanan serbest radikallerin havada daha uzun süre kalabildikleri ve çok uzak mesafelere ulaşabildikleri de belirlendi.
Bu radikallerin sigara dumanında bulunanlarla çok benzer olmalarından dolayı, hava kirliliğine maruz kalmanın sigara içenlerde görülen tüm hastalıklara sebep olabilmesi akla yakın görünüyor.
Solunum yoluyla alınan serbest radikallerin akciğerlerde ve kan yoluyla başka dokularda hücrelere ve DNA’ ya zarar verdiği ve çeşitli hastalıkların oluşumunda rol oynadıkları biliniyor.
Araştırma, bugünkü standartlara göre, temiz olduğu kabul edilen havada bile bir sigaradaki kadar serbest radikal bulunduğunu ve ‘orta derecede kirli bir havayı soluyan bir insanın günde 300 sigara içen bir kişinin maruz kaldığı kadar serbest radikallere maruz kalacağını’ ortaya koyuyor.
Gelelim neticeye
Havanız nasıl olursa olsun, yeter ki temiz olsun!
KAYNAK