Yiter ya!..
“İrman, akşama komşular gelecek, gelirken bir kilo kıyma alda, onlara dolma yapalım”
“ Neeey!.. Kıyma mı?”
“ He ya!”
“ Sen ne diyon abiye!.. Gıymanın kilosunun kaç para oldunu biliyon mu?”
“ Yoo! Ben yalnızca pizzanın fiyatını biliyom İrmanım”
“ De get ya! Ben misafir filan istemiyom! Yiter ya! Üç kuruş maaşımı da gıymayamı gaptırayım? Yiter ya Yiter!..”
Et fiyatları altınla yarışmaya devam ediyordu ki, şükürler olsun hükümetin “Et ithalatını serbest bırakması” kararı ile birkaç liralık gerileme yarattı!
Hamdolsun!
Kuru soğan’ın acılığı da vatandaşın gözünü bırakın, cebini yakmaya devam ediyor…
Yiter ya!..
Ülkenin Tarım Bakanı nerde?
Nerde olacak “Anayasa Değişikliği Paketi” nin gece mesaisinde!..
Köylü serbest,
Tarım serbest,
Yani Ekonomi serbest…
Gençler hepten serbest
On dört bin gencimiz YGS’den bay çekti. Yani “ O “ çekti
En başarılı ilimiz “Yalova”
En başarısız illerimiz; Hakkari, Ardahan, Şırnak…
İşte eğitimde fırsat eşitliği!..
Yiter ya!...
Etten sonra eğitimi de ithal ederiz merak etmeyin!...
Nasıl olsa Gülen’in okulları her yerde!..
Neyse biz mangal üstünde bıraktığımız ve unuttuğumuz etin kasaptaki dansından bahsedelim!
Koyun ve inekler bile değerlendi. Artık ulu orta cahil ve seçimler yaklaştığında erzak alanlara “ Koyun gibiler” denmeyecek!.. Çünkü koyunların eti bile para ediyor…
Lale bitki mi?
Şehrimizin her yerinde gözlerimizi bayram ettiriyor..
Tıpkı “Lale Devri” çocukları gibi..
Türkiye’de 18 yüzyılda ziraat yok. Avrupa’da patates bu dönemde yayılmaya başladığında bizde hala 19 ve 20 nci asrın başlarında mahalli gazetelerde methetmeye devam ediyoruz…
Tarımda ileriye gidemedik ama eski Orman Bakanı Osman Pepe ve oğullarının aile şirketi, Gürcistan’da büyük işler başarıyor! Onlarda, gemicik, tersane işleri derken şimdi de 240 milyon dolarlık yatırımla Gürcistan’a 7 baraj kuracak!
Yiter ya!,,
“Yiyin efendiler yiyin,
Tıksırıncaya kadar yiyin!…”
Gözünüz aydın! Bedava erzaklar, ne zenginler doğurdu!...
“İrman bari 100 gram kıyma alsaydın, gomşumuza bol domatisli menemen yapardık!”
“ Yiter ya! Sen domatesin kaç para olduğunu biliyon mu?”
“Ama İrman ya!”
“ Sus didik ya! Kapat telefonu kapat! Sen kontörü bidava mı sandın?”
Komşumuz Bulgaristan’da et dokuz lira. Ne diyelim, “Komşu da pişer, belki bize de düşer”
Yakında soluduğumuz havayı da ithal edersek şaşırmayın!
Sevgiyle ve sağlıcakla kalın!...
Harika! Gerçekten mükemmel bir yazı... Sizi kutluyorum...Benzini unutmuşsunuz ama...
Aralık 9th, 2010 at 10:22