Yine, Kahır Dolu Bir Bayram…
Yıllardır gerçek anlamda huzur ve mutluluk içinde bir bayram idrak edemiyoruz. Millet olarak devamlı, yılgınlık, bezginlik, ümitsizlik, mutsuzluk girdabından kurtulamıyoruz.
1 Bu bayram daha da kahırlıyız. Her tarafımız ateş çemberinde. İç ve dıştaki hainler tam anlamı ile taarruz durumundalar. Hergün yeni yeni şehitler, toprağa düşen evlatlarımız, yangın yerine dönen kalplerimiz.
2- 15 Temmuz ihaneti de işin tuzu biberi oldu. Ülkeyi tam bir çıkmaza soktu. Yüzbinlerce kişinin işsiz kalmasına, gözaltına alınmasına, tutuklanmasına, eğitim hayatının aksamasına, ekmeğinin elinden alınmasına, velhasıl tam bir kaosa ve trajediye sebebiyet verdi. Ve bu operasyonlar dur durak bilmeden sürüp gidiyor. İhbar, iftira furyaları, Ankara'ya yaranmak adına kıyım operasyonları (adeta bir yarışma havası içinde) devam ediyor. Masumlar zarar görüyor, aileleri perişan oluyor. (Bunu ben söylemiyorum AKP Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, MHP Milletvekili Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanlığı İletişim Bşk. Mücahit Küçükyılmaz vb. çok kişi dile getiriyor.)
3- Ergenekon, Balyoz vb. davaları ile güçten düşürülen Silahlı Kuvvetlerimiz iyice darbe yemiş oldu. Ciddi güç kaybına ve moral bozukluğuna uğradı. Bunu fırsat bilen terörist hainler de iyice azdı, şımardı. Her taraftan taarruza geçti. Arkalarında ABD, AB, İsrail, Vatikan desteği ile Türkiye Cumhuriyeti'ne kafa tutmaya çalışıyorlar. Bu iki yüzlü, güvenilmez, emperyalist güçlere güveniyorlar. Ülkemizi bölmeye, iç kargaşalar çıkarmaya gayret ediyorlar. (Şüphesiz Cenab-ı Hak'kın da yardımı ile güvenlik güçlerimiz bu hainlere hak ettikleri dersi verecektir. Hevesleri kursaklarında kalacaktır. Yeterki birbirimize düşmeyelim. Ülke çıkarlarını ön planda tutalım. Tam bir dayanışma içinde olalım. Elbette en büyük sorumluluk, iktidara aittir. Yapılan hata ve haksızlıklar en kısa sürede düzeltilmelidir... İnsanların ekmeği ve haysiyeti iade edilmelidir.)
4- Bu arada halkın ve silahlı kuvvetlerin, moralinin düzelmesi mevcut korku, ümitsizlik, bezginlik, ortamın izalesi için gayret gösterilmelidir.
Herkes, yarınından emin olmalıdır. Adil ve tarafsız bir yargı düzeni gerçekleştirilmelidir. Fikir, ifade, inanç ve teşebbüs hürriyetleri kısıtlamaları, kaldırılmalıdır. Suçlu bile olsa, insanların aile boyu cezalandırılması, ekmeğe muhtaç hale gelmesi, devlete kırgın ve tepkili, geniş kitlelerin üretilmesi söz konusu olmamalıdır. Uzlaşmacı, kucaklayıcı, dışlamayan, tehdit etmeyen, davranışlar ve üsluplar sergilenmelidir. At izi, it izine karıştırılmamalıdır.
5- Bizim için tek çıkış noktası kendi gücümüz, kendi insanlarımızdır. Başka dostumuz, müttefikimiz, stratejik ortağımız vb. Yoktur. Hoşgörü, sevgi, kucaklama yolları ile bu gücün tamamından yararlanmamız şarttır.
70 yaşımdan sonra ülkemizin bu halini görmek bana çok acı veriyor. Çok mutsuzum, çok üzgünüm. Ama asla ümitsiz değilim. Devamlı dua ediyorum. Ve Yüce Rabbimin (cc) bizi bu badirelerden çıkaracağına, gönülden inanıyorum. İnşallah halkımız gelecekte mutlu ve huzurlu bir ortamda Bayram yapma imkanına kavuşacaktır.