Yılın İlk Günü…
Bugün 1 Ocak.
Yeni yılın ilk günü.
Aslında…
Her gün yeni bir başlangıçtır.
Ancak…
Yeni yılın ilk günü farklıdır.
Umudu tazeler, heyecanı artırır, yeni hayalleri taşır, varsa aksiliğin bitmesi, şansın ters 
dönmesi istenir.
*
Yeni yılın ilk günü.
Biliyoruz.
Hayat zor, acımasız.
İkiz kardeş yokluk ve yoksulluk ile mutlu ortaklar varlık ve zenginliğin dünyaları ayrı.
Paydaşlığı yok.
Sevgi daralmış, saygı azalmış, hır her yanımızı kaplamış.
Köşe dönme çabası, milli spora dönüşmüş.
Eşi, dostu kazıklama zihinlere işlemiş.
Siyaseti anlatmaya gerek yok. Bildiğiniz gibi.
Ticarette ahlâk ortada, takdirinizde.
*
Kimse kimseye yaranamıyor.
Rahmetli Müşfik Kenter’in “…Derler!” şiiri halimize cuk oturuyor.
“Üzülüyorsun, takma diyorlar.
Kızıyorsun, değmez diyorlar.
Boş veriyorsun, gamsız diyorlar.
Susuyorsun, iki çift laf et diyorlar.
Konuşuyorsun, muhatap olmam diyorlar.
Çekip gidiyorsun, mücadele et diyorlar.
Alttan alıyorsun, tepene çıkardın diyorlar.
Bağırıyorsun, sakin ol diyorlar.
Aklı başında davranıyorsun, bu kadar uslu olmaz diyorlar.
Dikine gidiyorsun, yaşına-başına yakışmaz diyorlar.
Ölünce ne diyecekler?
Muhtemelen; Ölüm sana yakışmadı.
Normal tabi, dirimizi beğenmediler ki ölümüzü beğensinler”
*
Bugün yeni yılın ilk günü.
Siz yine de hiç birini takmayın.
Marifet; hayatı uzatmak, zorlaştırmakta değil, mutlu ve kolay kılmaktadır.
Ona farklı roller ekleyip hızını artırmaktır.
Bu da insanın kendi elindedir.
Deneyecek ve becerecektir.
*
Bugün yeni yılın ilk günü.
Dünün pişmanlığı, yarının telaşını bir kenara koyalım.
“Dün erkendi, yarın geç olacak” diye kendimizi kandırmayalım.
Dün geçmiş, yarın gelecekse…
Bugün iyi düşünüp, hiç olmadı çevremizdeki yaşamı şekillendirelim.
Ne de olsa…
Üç günlük dünya!
*************************
