YİBO’nun Yolları Şeyden
Öteden beri, bende yatılı okul adı kulağıma hiç hoş gelmedi. Bunu yatılı bir lisede öğretmenlik yapmaya başlayınca daha iyi anladım. Öğrenciler muhtelif illerden gelmiş, ana babalarından uzakta başka bir mekânda tahsili süresince kalmaya mecbur. Artık ana baba hamiliğini devlet üstlenmiştir. YİBO’lar da yatılı okulların bir çeşididir. Ancak burada durum liselere göre farklıdır. Çünkü liselerde ilköğretimi bitirmiş öğrenciler tahsil görmektedir. YİBO’larda durum öyle değildir. Daha altı yaşını yeni doldurmuş çocuklar bile bu okullara gidebilmektedir. Neyse işin bu tarafı bitmez hikâye. Şimdilik kaydıyla bırakalım. Ancak bazı bitebilecek şeyler var. Önce onların bitmesi gerektiğini düşünüyorum. Siz hiç Akkuş İMKB YİBO’ya gittiniz mi sorusunu haklı olarak abes bulabilirsiniz. Hiçbir sebep yokken böyle bir sorunun sorulması yersiz elbette. Ancak ilimizde böyle bir okul ver ve bu okulda 650 öğrenci ile otuzun üzerinde öğretmen var. Öğrencilerimiz Akkuş’a bağlı okula uzak köylerden. Öğretmenlerimiz ise ülkenin muhtelif illerinden gelmişler. Tepelerin ortasında bir yapı. Müştemilatıyla birlikte 13 bloktan müteşekkil. Her ne kadar kullanılan malzemeler yeterli kalitede değilse de planlama harika. Öğrencinin tahsili ve barınması için her şey iyi planlanmış. Her ne kadar bu planlama içinde ana baba hariç ise de ülke ve çevre şartlarını düşünecek olursak bundan daha iyi bir planlamanın yapılması mümkün değil. Peki buraya nasıl gidilir? O zor işte. Bir yere gitmenin yolu yordamı var. öyle elini kolunu sallayarak gidilmez. Buraya gitmenin yordamını bilseniz de ‘yolu’ nasıl bulacaksınız bilmem. Akkuş’tan sonrası için artistik patinaj dahil kıvraklık gerektiren bütün sporları bilmelisiniz. Sakın taşıtla giderim gibi bir fikre kapılan olmasın. Çukurlar şimdilik tekerlek boyutunda değil. Bazıları köstebek yuvasına dönmüş deseler de o kadar büyük bir köstebek olduğunu sanmıyorum. Sanki kendi var yolu yasak gibi bir şey. Zaten ülkede kendi olup da yolları yasak o kadar çok var ki… Neyse biz gelelim İMKB YİBO’nun yoluna. Öğrenci sayısının 650’yi bulduğu bu okulun öğretmenleri başka illerden demiştik. Akkuş’a gidip geldiği halinden belli olan öğretmenler belki yabancı olduklarından bir ses çıkartmıyor şimdilik. Belki de sesimizi duyan olmuyor diye düşünüyorlar. Hatta burada bulunanlar hesaba katılmıyor diye düşünenler de var. Sanırım bunlar gittikleri yerde buraları anlatacaklar. Tahminim odur ki önce yoldan bahsedecekler. Yol dedimse şu yapıldığı zaman alacağı isim yani. Şimdikine ne denir bilmem. İlçe nüfusunun toplamının dörtte biri yaşıyor orada. Bunların ana babalarını sayarsak durum yarı yarıya olabilir. Bir ilçenin yarısını ‘yolsuz’ bırakmak nasıl bir yoldur bilmiyorum. Bu işlerin bir yolu yordamı olduğunu demiştik. Yolu böyle, yordamını da başkaları düşünsün! Bekleriz efendim. Malum töremizden. Davet etmek de bir yol yordam.
Zeki ORDU zordu@karadenizhaberpostasi.com