Yeşil Kitap
Libya lideri Muammer KADDA-Fİ’ nin 1976 yılında “İslam Sosyalizm" (Üçüncü Dünya Teorileri) denemesinden bahsetmek istiyorum size..
Tamda bugünlerde Kuzey Afrika’da Tunus’la başlayıp, Mısır’la devam eden ve en son Libya’ya sıçrayan “Arap Halkının Onurlu yaşam için verdiği Demokrasi Savaşı”nı izlemektedir tüm dünya..
Bu bakımdan yıllar önce Libya Lideri Kadd-fi nin yazdığı “Yeşil Kitap" bugün tekrar gündeme geldi.
Kadda-fi 3. Enternasyonel'den ve Arap solundan etkilenir.
Mao'nun "Kırmızı Kitap"ı gibi bir İslam Sosyalizm kitabı yazmaya karar verir ve 3 bölümlük kitap çıkartır.
Ardından da 1976 döneminin Dünyayı saran sosyalist düşünce akımına kapılarak, Kitabını Sosyalist Devletlere hitap eden ön sözlerle bu ülke dillerine çevirtilerek dağıtılır.
Kadda-fi, kendi rejimini kurmasının yanı sıra İslam Dünyası'na örnek bir ideolojiyi de hayata geçirmeye çalışan bir diktatör olması nedeniyle İslam Dünyasında pek ciddiye alınmamıştır aslında. Çünkü eğer Kadda-fi rejimi bir gün çökerse İslam Sosyalizmi de tarihe karışmış olacaktı.
İşte nitekim bugün bu olmuştur.
Peki Yeşil Kitap nedir? diye merak edenler için “Yeşil Kitap” ın asıl serüveni ise şu şekilde ortaya çıkmıştır.
Kuzey Afrika kıyısındaki Libya topraklarında dünyaya gelen Bedevi asıllı Muammer KADDA-Fİ’ nin Sosyalizm düşüncesi ailesinden geldiğini görmek mümkündür. Babası ve amcası sömürgeciliğe karşı yaptıkları eylemler nedeniyle uzun yıllar boyunca hapis yatmıştır. Kaddafi’de, çok parlak Öğrencilik yıllarında da tıpkı babası ve amcası gibi siyasette aktif olur.
Libya Üniversitesi Tarih bölümünden 1963'te mezun olan Kadda-fi, Libya Askeri Akademisi'ni bitirir ve daha sonra İngiltere'ye giderek "zırhlı savaş taktikleri" kurslarına katılır. 1969'da Kara Kuvvetleri' nde yüzbaşılığa kadar yükselen Kadda-fi, aynı yıl "Özgür Subaylar Hareketi" örgütüyle askeri darbe yaparak Kral İdris'i tahttan indirir.
Kadda-fi, darbe sonrası "Albay" rütbesi ile Libya Silahlı Kuvvetler Komutanlığı Devrim Komuta Konseyi Başkanlığı'na getirilir. Libya lideri, dış politikada Arap ırkçılığına dayalı Batı karşıtı bir tavır sergilerken, ülkede sosyalist bir rejim uygulamaya başlar. 1956-1970 yıllarında Mısır'ı yöneten devrimci, milliyetçi, sosyalist lider Cemal Abdülnasır'ı örnek alarak Abdülnasır'ın Mısır'da gerçekleştirdiği reformları, Libya'da da uygulamaya başlar.
Kadda-fi'nin ilk işlerinden biri, petrol şirketlerini ulusallaştırmak olur. İtalyan ve Yahudi azınlığın mal varlığına el koyarak göçe zorlar. Kıbrıs Barış Harekâtı'nda ABD'ye kafa tutarak, Türkiye'ye yardım eder. Sovyetler Birliği ile yakın ilişkiler geliştirir. İsrail ile barış görüşmelerine karşı çıkarak, Red Cephesi diye bilinen sertlik yanlısı ülkelerle işbirliği yapar. Dünyanın çeşitli yerlerindeki şiddet yanlısı örgütlere destek sağladığını öne süren Reagan başkanlığındaki ABD yönetiminin baş hedeflerinden biri olur.
Monarşiyi ortadan kaldıran subayların lideri Muammer Kaddafi, biraz abartılı bir şekilde "çağın yeni Che Guevara'sı" olarak adlandırılırken, Arap dünyasında emperyalizm karşıtı birçok örgütün gözünü diktiği ve etkilendiği liderdir artık. Emperyalizme karşı mücadele eden silahlı-silahsız birçok kuruma yardım eden Kaddafi, Afrika'daki solcu gerilla savaşlarına da maddi ve ideolojik desteğini esirgememiştir.
60'lı yılların sömürgecilik karşıtı ulusal kurtuluş mücadelelerinin, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ve ABD arasındaki "denge"nin ve "bağlantısızlar hareketi"nin doğrudan bir ürünü olan sosyal devlet ilkeleriyle harmanlanmış Arap milliyetçiliğinin, Batı karşıtlığının temsilcisi olan Muammer Kaddafi, bu rüzgarı biraz da kendisine ve Libya'ya özgü İslami motiflerle süsleyerek, kendi adlandırmasıyla bir "İslam sosyalizmi" kuracağını ilan eder.
Bu "sosyalizm" modelinde, küçük işletmelerin özel mülkiyetine izin verilirken büyük şirketler devlet kontrolünde olacak, refah, özgürlük ve eğitim en önemli sloganlar haline gelecek ve İslami ahlak doğrultusunda alkol kullanmak ve kumar oynamak gibi faaliyetlere yasaklar konacaktır.
Dini bir eğitim görmeyen Kaddafi, Mao Zedung'un "Kızıl Kitap"ından etkilenerek, dinde reform fikrini savunarak bunları konferans ve konuşmalarında da anlatır. Daha sonra bu düşüncelerini üç ciltten oluşan eseri Yeşil Kitap'ı yazar.
Kitabın ana başlıkları şu şekildedir:
Birinci Bölüm
Halkın İktidarı, 3.Dünya Teorilerinin Politik Yönü, Yönetim Araçları, Parlementolar, Parti, Sınıf, Referandum, Halk Kongresi ve Halk Komites, Toplum Yasası, Basın
İkinci Bölüm
Ekonomik Problemlerin çözümleri. (Sosyalizm). 3 Dünya Teorilerinin Ekonomik Yönü.
Üçüncü Bölüm
3.Dünya Teorilerinin Toplumsal Yönü, Aile, Kabile, Ulus, Kadın, Azınlıklar, Siyahlar, Öğrenim, Müzik ve Sanat, Spor, Binicilik, Temsil.
Sovyetler Birliği ile ilişkilerini bir tür pragmatizm üzerinden kuran Muammer Kaddafi, sosyalist ülkelerle olan mesafesini sürekli korur. Sovyetler Birliği tarafından emperyalizme karşı oluşu nedeniyle desteklenen Kadda-fi, radikal anti-Batı söylemi olmasına ve ABD tarafından "uluslarası terörizmin finansörü" olarak nitelendirilmesine rağmen, ABD'li diplomat Robert Carle tarafından söylendiği gibi, "ABD'nin zannettiğinden daha pratik ve pragmatik bir politikacı" dır aslında..
Mısır'ın ve Arap birliğinin lideri Cemal Abdülnasır 1970 yılında ölünce, Muammer Kaddafi'nin Nasırcı pan-Arap fikrini hızlıca uygulamaya çalıştığı görülür. 1972 yılında Suriye ve Mısır ile anlaşma imzalayarak "Arap Cumhuriyetleri Federasyonu"nu ilan eden Kaddafi'nin bu hamlesi, üçlünün arasında çıkan anlaşmazlıklar sonucu akamete uğramıştır. 1974 yılında Tunus'la aynı yolu deneyen Kaddafi'yi yine hüsran bekliyordu. Mısır'ın 1979 yılında İsrail ile bir barış anlaşması imzalaması üzerine Mısır'la köprüleri atan Kaddafi, Sovyetler Birliği ile yakınlaşıyordu.
1977 yılına gelindiğinde Kaddafi, Libya'nın cumhuriyet yönetiminden, kendi bulduğu kelimeyle "jamahiriya" iktidarına geçtiğini ilan eder. "Kitle devleti" anlamına gelen bu yönetim şekli, Kadda-fi'nin iddiasına göre yerel halk konseyleri ve komünleri tarafından yönetilen bir tür doğrudan demokrasi örneğidir. Bu konseylerin en başında Halk Kongresi yer alır ve bu Kongre'ye "genel sekreter" sıfatı ile Muammer Kadda-fi başkanlık eder. Fakat iki yıl sonra, kendi eşitlikçi felsefesi doğrultusunda bütün sıfatlarını bir kenara bırakacaktır.
Kaddafi'nin diktatörlükle yönetimi maalesef “Yeşil Kitap” ta topladığı ideolojisi yıllar önce bizzat kendisi tarafından yok edile gelmiştir.
Bugün ise yıkılan iktidarı ile belkide yakında kaçacağı bir tane bile sosyalist ülke bulamayacaktır.
Mehmet BALLI Araştırmacı Yazar
muhteşem bir yazı olmuş 40 yıllık kaddafi yönetimini bir köşeye anlaşılır bir dille sığdırmışsınız tebrikler
Şubat 24th, 2011 at 17:56Kadir bey ve Güzel Dostlar, Yorumunuz için teşekkür ederim.
Şubat 25th, 2011 at 13:47"Sessiz kalanlar ezilmeyi, Zulmedenler helak olmayı hak ederler" (Mballı)