content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

04 Ara

Yerel Seçimin Sırrı “3 İ” Formülünde

Start verildi, Türkiye şimdilerde ne Suriye’yi eskisi kadar konuşuyor, ne de Amerika’daki bütçe kilitlenmesinin olası etkilerini.
Yüzde 4’lük büyüme oranları yakalanamayacak açık ve bu da işsizlik oranlarının yükselmesinden, daralacak ticaret hacminin üstüne hesapsız seçim ekonomisi uygulanmasına kadar gidecektir. 
Lakin ne gam…
Varsa yoksa yaklaşan yerel seçim.
Öyleyse ekonomiye kısa bir mola verme, yerel siyasete küçük bir pencereyle dalma vakti…
Belki yaşananlara ve geleceğe bir ışık yansır…
 
****
Yıl 2004…
Bornova Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, rahmetli başkan Piriştina’nın şok kaybı, şansın yardımı, yakın dostların sıkı katkısı ile oturduğu başkanlık koltuğunda
uzun bir süreyi kenti tanımaya ayırdı.
İcraatlara henüz uzak, halka yakındı.
O da işe, halkı dürüstlüğüne ve samimiyetine ikna etmekle başladı.
Farkında ya da ihtimal farkında değildi ama “3 İ” formulünün ilk halkası aynı günlerde hayata geçiyordu. Sosyal bilimcilerin pek önemsediği sihirli formüldür bu “3 İ”…
“İkna, istişare ve ittifak”
 
****
İlk 4.5 yıllık yerel iktidar uygulamaları daha çok, “Dürüst, güvenilir, çalışkan başkan” kimliği üzerine vurgu yaparak geçti.
Bu arada, Aziz Başkan esnafından işçisine memuruna işadamına, gencine, kadınına toplumun tüm kesimlerini kucaklayan sosyal uygulamalarıyla “3 İ”nin ilkini, halk üzerinde “İkna”yı başarmıştı.
İstişare ise sınırlı yaşanıyor, daha çok, “ikinci dönemde  dürüst ve güvenilir bir belediye başkanınız olacak” tahahhütü üzerine kuruluyordu ilişkiler....
İttifak ise eksik bırakılan ayaktı.
Şans yardım etti, ihtiyaç duyulan ittifakı daha çok konjonktürün estirdiği rüzgarlar taşıdı.
Cumhuriyet mitingleri ile İzmir, bir başka ittifak üzerine kilitleniyordu.
Tüm bunlar etkili oldu ve CHP 2009 yerel seçiminde; büyük patlamayı gerçekleştirdi, Başkan sandıktan yüzde 57’lik bir oran yakalamayı başarmıştı. 
Aradan 4.5 yıl daha geçti.
 
****
 
Başkan Kocaoğlu’nun  ikna ve sınırlı sayılabilecek istişare çabaları sürdü.
Ancak ittifak hep eksik kalan ayak oldu. Üstelik, Büyükşehir’de bir türlü derinleştirilemeyen ekip ruhu ve takım anlayışı, Başkan’ı tek adamlığa itiyordu.  
Demokrasinin bürokrasisi yerine, bürokrasinin despotluğu oluşmaya başladı.
Öyle ki, bir aralar CHP ilçe başkanlarıyla yaptığı toplantıda bürokratlara ulaşamadığından yakınan başkanlara, Büyük Başkanın verdiği manidar yanıt akıllarda kaldı.
“Bürokratlarıma değil bana ulaşın.”
 
*****
Gelelim bugüne…
Başkanın “Dürüst, güvenilir, çalışkan başkan” imajı hala en büyük gücü. Ve zaman zaman istişare çabaları da sürüyor.
Lakin, ittifakta sıkıntılar hala aynı.
Meslek odaları, sendikalar ve hatta biraz da “Ekonomik Kordinasyon Kurulu” ile sınırlı görülen işdünyası ilişkileri yetmiyor, fısıltı halinde şikayetler artıyor.
Bürokratik yapı katı duvarlarından birşey kaybetmiş değil.
Başkanın arkasında, önünde sağlam bir ekip dürbünle bakıldığında dahi görülemiyor.
Ancak yine şanslı, “İttifak” konusunda İzmir’in imbatı, CHP’li adaylara yine yardım ediyor elbette.
Gezi olaylarının yarattığı iktidarın yaşam tarzına müdahil olma kaygısı seçimlerde adı konulmamış bir ittifak olacaktır, açık.
 
Ancak söz dönüp dolaşıp bu kentin bir “İttifak” etrafında yönetilmesine geldiğinde, başta katı bürokrasi yapısı, değişmesi gereken çok şey var…
 
En azından,
Bütünşehire dönüşen bir İzmir’de, ilçelerden gelen sorunların biricik çözüm noktasını başkanın kendisi olarak görmesi anlayışından başlamalı değişim…   
 
***** 
 
Çağdaş, katılımcı, çoğulcu demokrasilerde “İstişare, ikna ve ittifak” demokrasinin yapı taşı olan kitle örgütlerinin, üniversitelerin ve uzmanların bilgi ve birikimlerini yerel ve merkezi iktidara taşımaktan geçiyor.
 
Sanırım, Başkan Aziz Kocaoğlu, herkesin beklediği yeniden aday olup olmama kararında tam da bu hesabı yapıyordur şu sıralar…
 
Bugüne kadar güvendiği “İkna” gücü ve az da olsa uygulamaya çabaladığı “İstişare”  metodu Kocaoğlu’nu yeniden yüzde 57’lere taşımaya yetecek mi?
ya da
eksik bıraktığı “İttifak” anlayışının yarattığı boşluğu hakikatten aşabilecek mi?
 
Sevdiğim bir Hint atasözü vardır…
Önemli olan başkalarından üstün olmak değil, dünkü halimizden üstün olmaktır.

Etiketler : ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank