Yeni ÖTV Güncellemeleri Üzerine…
Ekonomik krizin daha da derinleşeceği, özellikle cari açık üzerinden Türkiye’yi vuracağı endişesiyle hükümet lüks tüketim mallarından sayılan ürünlerin vergisi olan Özel Tüketim Vergileri’ni (ÖTV) artırdı, yeni jargona göre güncelledi. Özellikle sigara tüketiminden hareketle bunun ekonomiye, kamu gelirlerine, terörün finansmanına ve tekel piyasasına yansımalarını ele almak gerekmektedir.
Bahse konu ürünler içerisinden toplumun en fazla kaynak ayırdığı ürün tütün ürünleri olarak adlandırılan sigaradır. Bu piyasa bilindiği gibi Tütün ve Alkol Piyasası Denetleme Kurulu’nun (TAPDK) denetiminde işleyen ve devletin resmi gözetimi olan bir piyasadır.
Söz konusu zamların üç temel etkisi olacaktır. Bunlar piyasa yapısının değişimi, vergi yani kamu geliri kaybı ve tüketici alışkanlıklarındaki değişim şeklinde özetlenebilir.
Torbacılara Gün Doğdu
ÖTV güncellemesi olarak adlandırılan bu zamların en önde gelen etkisi piyasa yapısının değişmesidir. Daha şimdiden yeni fiyatların ağırlığı altında ezilen vatandaş, nerede bir torbacı bulur da daha ucuza sigara alırım arayışına girmiştir.
Torbacılar olarak anılan karaborsa piyasası informel bir piyasadır ve kamu gelirlerine her hangi bir katkıları yoktur. Açıkçası vergi kaybının en yüksek olduğu sektördür. Diğer yandan bu sektörün kontrolünün açık bir şekilde kriminal (suça dayalı) bir yapısı vardır.
İnformel nitelikli bu sektör herkesin de çok iyi bildiği gibi ya suç şebekeleri olan mafyanın denetimindedir ya da bölücü terör örgütü PKK’nın kontrolündedir. Aynı zamanda bu sektör PKK’nın en önemli gelir kaynaklarından birisini oluşturmaktadır. Son yıllarda devletin açılımlar nedeniyle esnekleşmiş olması, şehirlerde PKK’nın bu piyasalardaki gücünü ve payını artırmıştır.
Bu artışların birincil etkisi sektörde PKK’nın lehine bir büyümenin istenmeyerek de olsa yaratılması ve devlet yerine PKK’ya ek finansman sağlanmasıdır.
Vergi Kaybı
Hükümetin 2008 krizi sürdükçe en fazla korktuğu ve korkacağı konu cari açık konusudur. Bu zamların da asıl sebebi bu açığın finansmanı için ek vergi kaynakları yaratmaktır. Ne yazık ki yukarıda bahsedildiği gibi tüketimin informel piyasaya yönelmesi kamu kaynaklarına konu olan tüketim miktarının düşmesine yol açacak ve kamu gelirleri beklenenin aksine düşecektir.
Sn. başbakan “alkol ve sigara tüketmeyin olup bitsin” diye açıklama yapınca herkes hükümetin bu ürünlerin tüketimini azaltmaya çalıştığını düşünmekte. Kesinlikle böyle bir anlayış söz konusu değildir. Sn. başbakanın açıklaması kaçamak bir cevaptır. Çünkü hükümet için kaynak sorunu eskisine nazaran daha ölümcül bir niteliğe sahiptir.
Bu önemine binaen yapılan bu zamlarla gelen vergi artışı maalesef ki TAPDK denetiminde satılan ürünlerin tüketiminden vazgeçilerek ortaya çıkan kayıptan daha az olacaktır. Tüketici tüketiminden vazgeçmeyecek sadece yasal piyasadan yer altı piyasasına yönelecektir.
Sonuç olarak devlet önemli bir gelir kaybı yaşarken terörün finansmanı beklenmedik şekilde artacaktır.
Damak Tadı ve Ürün Gamı Değişecektir
2000’li yıllardan önce sigara içenler az çok bilir, TEKEL 2000 sigarasının vazgeçilmez bir tadı ve kokusu vardı. Marlboro’nun da, Parliament’in de, Camel’in de. Hepsi de vatandaşın gözünde klas sigaralardı. Yerli piyasanın ürünü olan Maltepe, Samsun 216, Birinci, Best gibi sigaraların da özel tüketicileri vardı. Piyasanın ana aktörleri bu sigaralardı. Bir de torbacıların sattığı, o zamanlar herkesin dandik gözüyle baktığı, içinde sentetik madde oranı yüksek sigaralar vardı.
Ama piyasanın hakimi Türk malı olan, devletin de üzerinden büyük gelirler elde ettiği TEKEL 2000 sigarası idi. Öteki birinci sınıflar da kalan pazarı paylaşır, informel piyasa da var olmasına karşın resmi piyasa karşısında pek bir esamesi okunmazdı.
Sonra ne oldu?
TEKEL özelleştirildi, fiyatlarına zam yapıldı, kalitesi de bilerek düşürüldü, tadı, kokusu vs. değiştirildi. Yani bilinçli bir şekilde TEKEL 2000’in piyasadaki hakimiyeti kırıldı ve piyasada informel piyasanın beş kuruş etmez denilen sigaralarının önü açıldı.
TEKEL 2000, hem fiyat hem kalite olarak tüketicinin gözünden düşürülürken Maltepe, Samsun gibi sigaralar da aşırı pahalılaştırıldı. Aynı sırada informel piyasanın kaçak sigaraları alınan ithalat izinleriyle TEKEL 2000 ve Maltepe gibi sigaralara göre daha uygun fiyatlarla yeni ambalajlarla Philip Morris, JTİ gibi pazarın efendilerince piyasaya sürüldü.
Eskinin damak zevki piyasa aktörlerinin zorlaması ve vergiden mütevellit fiyat artışlarıyla ortadan kaldırılırken tüketiciler yeni ama ötekilere göre daha ucuz ve kalitesiz sigaralara alıştırıldı.
Bugün piyasayı sarmış olan sigaraların önemli bir kısmı daha 5-6 sene öncesinin yüzüne bakılmayan kalitesiz sigaralarıdır. Yarın ise daha düşük kaliteli, şu an sokaklarda sürünen birçok sigara markası aynı şekilde raflarda başköşeye oturacak, tüketici zorlamayla bu ürünlere alıştırılacaktır.
Sonuç olarak tüketicinin damak tadı değiştirilirken ürün gamı da değişecek, şu an karaborsada olup da yüzüne bakılmayan birçok sigara TAPDK etiketiyle birinci sınıf sigara statüsüyle karşımıza çıkacaktır.
Sonuç,
Devlet, beklendiği gibi vergi gelirini artıramayacaktır. Buna karşın informel piyasa ve bu piyasanın kontrolünü elinde tutan PKK, devlet sayesinde önemli bir gelir kaynağına kavuşacaktır.
Artan vergilerin pahalılaştırdığı ürünlerden nereden geldiği belli olmayan üçüncü sınıf ürünlere olan talep artacak, bu ürünler TAPDK bandrolü ile piyasada yeni bir saltanat kuracaktır.
Nihayetinde bu tür güncellemeler her daim kara borsa ürünlerine yaramakta, vergi zamları sayesinde kara borsaya nur yağmakta, terörün cebi biraz daha dolmaktadır.