Yeni ‘Madımak’lar Olmasın Diye Gayret Edenlere Yardımcı Olmak!
İnsanlar yanmasın diye kendilerini yakan ‘Pîr’lerin adıyla anılan mekânlarda; insanlar, insanları yakıyorsa, insan kelimesinin karşıladığı manayı düşünmek ve yeniden tanımlamak gerekir sanırım.
Ne oldu bu insanlara? Onları ayrıştıran ve bu kadar vahşileştiren nedir?
Sorsan onlara, herkesin kendince ‘haklı’ sebepleri vardır belki de.
Oysa Ortadoğu ve Demokrasi başlıklı bir yazımda: “Tüm siyasi doktrinler, kuramlar ve kurumlar insanın ve toplumun daha zengin, daha mutlu, daha müreffeh ve güven içinde yaşaması için vardır. Hiç bir rejim ve sistem kutsal değildir, ilelebet payidar kalacak da değildir, asıl kutsal olan tüm rejimlerin, sistemlerin, ideolojilerin hatta daha ileriye gidersek dinlerin varoluş amacı olan ‘İNSAN’dır” demiştim.
Peki, insan öldürülerek kazanılan nedir? Her şey insan için iken soruyorum işte; neden her şeye kurban ediliyor?
“. ..yeryüzünü sizin için bir döşek, göğü de bir bina yapan, gökten su indiren ve onunla size rızık olarak çeşitli ürünler çıkaran 2/22” Allah, dahi böyle buyuruyor: “ O ki, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı 2/29”.
Neyi paylaşamıyoruz?
Nedir bu? Bu nasıl bir insanlık ve anlayıştır? Herkesi kendi ölüsüne ağlatan bir anlayış! Kimileri Madımak için ağladı, kimileri Başbağlar için, kimileri de Roboski için ve daha istikbale bakanlar var... Evet, dünyada olmanın tek sevindirici yanı; hala istikbale umutla bakanların olmasıdır. İstikbal, güçlerin birleşmesindedir. Acısı dahi ayrıştırılan halk, birleşmeden başka ne yapabilir? Allah, yeni Roboski, Başbağlar ve 'Madımak'ları yaşatmasın! Yeni 'Madımak'ları yaşamamak için gayret edenlere yardımcı olmak; yıldönümüne yakışacak en iyi anma şekli olacaktır.
