Yeni İttifaklar yeni Anlayışlar Gerektirir
Etnisiteler, toplumlar varlıklarını devam ettirmek için güvenliğe ihtiyacı vardır. Güvenlik ihtiyacı bazen öyle bir hat safhaya gelir ki, rahatınızdan özgürlüklerinizden, düşüncelerinizden, varsa demokrasinizden vaz geçmenizi gerektirir.
Türkiye’nin mecburiyetleri; istesek de istemesek de, varlığımızı sürdürmek için, şimdiye dek yaşadığımız alışkanlıklarımızı bir yana koymamızı gerektiriyor.
Bu fedakârlık yalnızca aydın kesim için değil, iktidarı destekleyen taban içinde gereklidir.
Batıcı ve batının yanında olan bir anlayıştan ve düşünce dünyasından, yani Atlantik dünyasından, Avrasya dünyasına geçiş sürecindeyiz. Güvenliğimiz için bunu yapmak zorundayız.
Gelin size kim daha fazla fedakârlık yapmak zorunda kalacak, bir fedakârlık kar ve zarar hesabı yapalım.
Daha net söylersek, Batıcılar nelerden vaz geçmek zorunda, İslamcılar nelerden vaz geçmek zorundadırlar?
Batıcılar, Batı gibi düşünmek, Batı gibi yaşamak, Batı’dan gelen her düşünce dünyasını, Türk halkına yaymaktan vaz geçecek. Onlarla işbirliğinden vaz geçmek zorunda kalacaklar.
İslamcılar ise, tarih boyu yaşadıkları Rusya düşmanlığından vaz geçmek zorundadırlar.
Eğer Avrasya ile ittifaklara gireceksek, İslamcılara daha fazla fedakârlık düşecek. Çünkü Rusya Türkiye’de laikliği istiyor. Mezhepçileri değil.
İran bile Türkiye’de laikliğin var olmasını istiyor. Çünkü mezhepçiler olursa, Şii Sünni kavgası iki ülke arasında var olacak. İttifaklar yürümeyecek.
Özetle, İslamcılar, İran’a, Rusya’ya ve dolayısıyla Türkiye’de laiklik olursa bir ittifaka rıza gösterecek. Yani laiklik yeni ittifakın temellerinden biri olacak.
Batıcılar da, Rusya ve İran’ı hazmedecekler. Eğer esas olan Amerika’ya karşı varlığımızı ve güvenliğimizi güvence altına almak istiyorsak bu ittifaka mecburuz.
Zaten Mustafa Kemal de, bunu yapmış ve varlığımızı kurtarmıştı. Türkiye’deki laikliğinde asıl düşmanı emperyalizmidir. Amerika geçtiğimiz altmış yılda, laiklerle değil, Feto gibi İslamcılarla, işbirliği yapageldi. Laikliğin asıl düşmanı Amerika’dır.
Mustafa Kemal’in Türklüğün, laikliğin asıl düşmanı Amerika’dır. Emperyalizmdir. Çünkü bu üç temel unsur ulus devlet olmanın temelini oluşturur.
Amerikan İstihbarat Kulübünden, “Türkiye NATO için tehdittir” açıklamaları bu sebepten gelmektedir. Amerika orta doğuda var olacaksa, Türkiye’yi çok arayacak. Ama artık çok geç. Dünya dengeleri buna müsaade edecek konumda değil. Atlantik İttifakında kalmak, eskisi kadar kolay değildir. Amerika’nın yanında Rusya’ya karşı savaşı gerektirir.
Atlantik’ten kopmaya hem Batıcılar, hem İslamcılar mecburdurlar.
Bizi yeniden bir bütün ve birlik yapacak olan da, Amerika’dan gelen doğrudan tehditlerdir.
Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com
ulusalkanal.com.tr
