Yeni Gladio Nedir ne Değildir?
Bir dönem; NATO-ABD-İngiltere-Fransa odaklı Gladio tipi devlet gücünü
kullanan gizli örgütler, çeteler, cesur siviller, savcılar ve politikacılar
sayesinde Belçika, Yunanistan ve İtalya’da ortaya çıkarılmışdı.
Türkiye’de ise Gladio, dile getirilmiyor. Kafa karıştırıcı hedef
şaşırtıcı kitaplar yazılıyor, açıklamalar yapılıyor. Siyasi iktidara karşı
organize olan, karşı olan bazı kesimlere Ergenekon dendi. Ergenekon
operasyonu, Gladio operasyonu değildir. Bu arada Türkiye’de Gladio kimlik
değiştirdi, yenilendi.
Türkiye; siyasetçisiyle, gazetecisiyle, akademisyeniyle, STK’sıyla
Haşhaşiler
ve Ergenekon* diye ikiye ayrılmış durumda. Çoğunluk ise sessizce olan
biteni izliyor. ABD, bir kez daha kendisinin Türkiye ve bölgesel toplumsal
olaylardaki rolünü tartışma dışı bıraktırdı.
Emekli Yarbay Talat Turhan, Özel Savaş Terör ve Kontrgerilla *isimli
kitabında, “Bir ülkede siyasi cinayetler işleniyor da failleri
bulunamıyorsa fail, büyük bir olasılıkla istihbarat örgütleridir. Bu iç
istihbarat örgütlerinden biri veya birkaçı olabileceği gibi, dış istihbarat
örgütleri de olabilir. Ya da iç ve dış istihbarat örgütlerinin ortak
kararıyla gerçekleşen bir eylem şeklinde de gerçekleşebilir.” diyor. (s.14,
II)
Turhan’a göre; “Bir ülkede bu tür eylemlerde fail bulunmuyorsa eylemler
artarak devam edecektir.”(s.III) Örgüt Türkiye’nin NATO’ya girmesinden
sonra Seferberlik Tetkik Kurulu adıyla kuruldu ve sonradan Özel Harp
Dairesi adını aldı. 20 yıldır terör ve istihbarat konularında yaptığı
çalışmalar ve kitaplarıyla tanınan Turhan, Özel Harp Dairesi’nin
talimnamesinde yer alan görevlerini şöyle sıralıyor: “Adam öldürme,
bombalama, silahlı soygunculuk, işkence, kötürüm haline getirme, adam
kaçırmak suretiyle tethiş ve olayları tahrik, misilleme ve rehinelerin alı
konması, kundakçılık, sabotaj, propaganda ve yalan haber yayma, zorbalık,
şantaj” (s.23)
Özel Harp Dairesi’nin kuruluş talimnamesi Amerika’dan
alınma.“Contrgerilla Operatıon FM 31-16 talimname, Türkçeye tercüme
ediliyor.
Sadece adı değişiyor: ST 31-15 Kara Kuvvetleri Sahra Talimnamesi- Gayrı
nizami Kuvvetlere Karşı Harekat Bu talimname Orgeneral Ali Keskiner
imzasıyla T 31-15, 25 Mayıs 1964 gün ve OPS: 1708-74-64 Mr. Ta.Krl. sayılı
KKK emriyle yürürlüğe giriyor. (s.26) Bugüne kadar yetkili kişiler, bu
örgüt elemanlarının vatansever(!) sivillerden oluştuğunu da açıklamışlar.”
Özel Harp Dairesi’nin finansmanının ABD tarafından sağlandığı da yetkili
kişiler tarafından açıklanmıştır.”(s.27)
Turhan’a Göre; Genelkurmay Başkanlığı’nda basına verilen brifingde Özel
Harp Dairesi Başkanı Tuğgeneral Kemal Yılmaz şu açıklamayı yapıyor: “Özel
Harp Dairesi, 7 Eylül 1952 tarihinde, şimdiki Milli Güvenlik Kurulu’nun
işlevini gören Milli Savunma Yüksek Kurulu’nun 17/c sayılı kararıyla
kuruldu.”…. “Özel Harp Dairesinin yer altı örgütü yasaların üstünde.
Örgütler insanlardan oluşur. ÖHD de üst düzeyde görev almış kişilerin gizli
bir dokunulmazlığı olduğu anlaşılıyor. Üst rütbelere ulaşan generallerin
çoğunun, Özel Harp Dairesi’nde ya da MİT’te görev yapmaları bir rastlantı
mıdır?”(s.30)
Orgeneral Kemal Yamak (Özel Harp Dairesi Başkanlığı, Kara Kuvvetleri
Komutanlığı ve Özal döneminde Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği
görevlerinde bulunan emekli) Gölgede Kalan İzler ve Gölgeleşen Bizler
anı kitabında; dönemin Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Bülent
Ecevit’in kontrgerilla* iddialarına yanıt verirken bazı CHP
milletvekillerinin de Özel Harpçi olduğunu açıklamışdı.
1950′li yıllarda Özel Harp Dairesi’nin, Gayri Nizami Harp bölümünün
kuruluşu, böyle bir ihtiyaç dikkate alınarak gerçekleşmişti. (s.248)
Tercüme olarak ordumuza giren ve daireye de görev olarak verilen terim, *gayri
nizami harp*’tir. Gayri kanuni harp* değildir. Bunun gibi, *gayri nizami
askeri kuvvetler tabirinde de, bazılarının maksatlı olarak yorumladığı
gibi, gayri kanuni askeri kuvvetler anlamı yoktur. (s. 245)
* *
Yamak, TBMM içinde birbirinden habersiz pek çok milletvekilinin Özel
Harpçi olduğunu şöyle anlatıyor : “Birçok kimseyi ayağa kaldıracağını
biliyorum ama bu noktada yazmak istiyorum. Sayın Ecevit’in inandırıcılığına
dayanarak alevlenen ve Sayın Ecevit’in zaman zaman medyanın ilgisi için
bizzat öne çıkarak söyledikleriyle devam eden bu iftira kampanyası
sürdürülürken, bu teşkilatın içinde o zaman kendi partisinden ne kadar
personelin, hatta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde birbirini hiç tanımayan
kaç milletvekilinin bulunduğunu ve bunun sadece kendi partisine ait bir
durum olmadığını, birisi söyleyiverseydi ne olurdu?”
Yamak, Özel Harpçi olarak eğitilenlerin nasıl ve neden seçildiklerini de
şöyle açıklıyor: Aslında onlar milletvekilliği dönemlerinde değil, daha
genç yaşlarda bölgesinde güvenilir, saygın, sözü geçen ve gerektiğinde
halkıyla bütünleşerek, milleti ve vatanı için yapılacak mücadelede önder
olabilecek niteliklere sahip oldukları için seçilmişlerdi. Milletvekili
oluşları da bu seçimin doğruluğunu göstermiyor muydu? (s. 461-462)
İstihbarat örgütleri sivillerin denetiminden uzaktır. CIA, MI6 ve MOSSAD
ile beraber çalışan militer güçler, Türkiye’de oyun oynuyor. Oysa; ABD’de
CIA dahil bütün istihbarat örgütleri, meclis denetimindedir.
Yapılması gereken
Türkiye Gladio’su nicelerini kullandı. Dün milliyetçi vatanseverler, şimdi
ise vatansız İslamcı etnik kimlikli kişiler, yapıda organize edildiler.
Siyasette, medyada, bürokraside göreve getirilenlerin özgeçmişlerine
bakıldığında bu açıkça görülür.
Tarih boyunca hür ve bağımsız yaşamış Sunni, alevi, Türk, Kürt, Zaza,
Gürcü, Yahudi, Arap oluşturduğu Türk Millet’nin ve Türk Devleti’nin varlığı
ve bekası tehdit altında tehlikededir.
Türkiye ve Türk Milleti’nin birlik ve beraberliğine odaklı milliyetçi,
Müslüman, demokrat, muhafazakar, ulusalcı unsurların bu gerçekleri bilerek
hareket etmeleri, tarihin yüklediği en önemli görevdir. Hiç kimse bu tarihi
sorumluluktan kendini ayrı tutmamalıdır.
Türkiye’yi; ABD’nin veya Avrupa Birliğinin eyaleti yapmaya kararlı şer
güçlerinin organize yapılanması karşısında; tarih, coğrafya, kültür
birlikteliği olan her duyarlı vatan evladı bir ve beraber olmalıdır.
* *
Günün Sözü: Oynanan oyun, anlaşılması, bilinmesi ve gereğine yönelmekle
bozulur.