Yeni CHP ve İlçe Kongreleri (I)
Mart ayında ilçe kongreleri, ardından il kongresi ve Haziran ayında büyük kongre.
Yeni büyük kongre delegeleri ile partide
Kılıçdaroğlu, istediği politikaları dünkü gibi bir ileri iki geri adım atarak, uygulamaz. Bugüne kadar bunu yaptığı için kamuoyundaki itibarı güvenilmez bir durumdadır. Ve bunu yaratan da parti için dengelerdir. Bugün o dengeler artık ortadan kalkmıştır. Hem de Önder Sav ve Deniz Baykal sayesinde…
Kurultay sonrasında yeni CHP de net olarak tutarlı bir politika izleyebilir. Ancak, partinin tabanında ciddi bir oranda bürokratik cumhuriyeti savunan, darbecilerin masum olduğuna ve Silivri’nin toplama kampı olduğuna inanan ciddi seçmen gurubu var.
Kılıçdaroğlu’nun Ergenekoncu bu söylemi dillendirmesini, konjektürel bir durum olarak okuyorum. Genel Başkan olduğu dönemde, hem parti içi dengeler hem de parti tabanındaki genel eğilimden dolayı söylemini devam ettirmek zorunda olduğunu düşünüyorum.
Kılıçdaroğlu, şayet bu söylemi yapmasa üç kurultaydır kazandığı zaferi gerçekleştiremezdi. Ne buna delegasyon izin verirdi ne de partiye oy veren seçmen yapısı.
Kim ne derse desin parti içi bir zaferdir gelinen nokta. Ve Deniz Baykal’ın son 17-18 yıldır dizayn ettiği statükoya ve delege yapısına rağmen bunu başarmıştır.
*****
İlçe, il kongreleri ve büyük kongre sonrasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun önünde hiçbir engel kalmamıştır. Birinci engel olan parti içi yapılanma Sav ve Baykal’ın okumalarından dolayı aşılmış, ikinci engel olan seçmen yapısı da, (kesinlikle AK Parti karşısında bir zafer istediği için) yeni oluşturulacak politikalar karşısında aynen delegelerin sessiz kalması gibi sessiz kalacak ve ilk yaşanacak seçimlere kadar beklemeyi tercih edecektir. Çünkü başka şansı yoktur.
****
İlk seçimler yerel seçimlerdir ve CHP bu seçimlerde oyları artıracak ve kazanabilecek sağdan ve soldan adayları tercih edecektir. Bakmayın siz ‘adaylarımız soldan olsun’ söylemlerine, bugün için bu söylemin geçerliliği yoktur. Önemli olan parti kadrolarını ve tabanını mutlu edecek bir oy artışı ve sayıları artmış CHP’li belediyeler gerçeğidir.
Parti (Kılıçdaroğlu ve kadroları) Haziran kurultayından sonra yerel seçimlerdeki zafere ve oy artışına kilitlenecektir. Ve yazın bir kenara, çok büyük ihtimalle belediye başkanlığı seçimlerinde Türkiye’nin büyük çoğunluğunda ön seçim yapılmayacaktır. Çünkü delege yapısı dışarıdan gelen bir adaya geçit vermez.
Ön seçim yapıldığında CHP’nin yerel seçimlerden başarıyla çıkma şansı da olmayacaktır.
*****
Büyükşehirlerde, özellikle İstanbul’da yaşanacak bir başarı, CHP’ye ilk genel seçimlerde ciddi bir oy artışını sağlayabilir. Yok bu olmaz; oy artışı gerçekleşmez, TBMM’de ciddi bir gurup oluşturulamazsa, Kılıçdaroğlu seçim başarısızlığından dolayı istifa eder ve yerine yerel seçimlerde İstanbul’da zafer kazanmış belediye başkanı CHP’nin genel başkanı olabilir.
Ve iddia ediyorum ki, CHP 2014 seçimlerde İstanbul’da Mustafa Sarıgül’ü Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yapar. Ve Sarıgül, 2009 yılında Kılıçdaroğlu’nun aldığı oydan daha fazlasını alır ve Türkiye genelinde CHP’ye (aynen 2009’da Kılıçdaroğlu’nun yaptığı gibi) seçmenlerin yönelmesini sağlar. Bu psikolojik güven, genel seçimlerde Kılıçdaroğlu’nun statükoyu terk eden politikasıyyla yeni CHP’nin şansını artıracaktır.
*****
Ya da bunların hiçbir olmaz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tüm olumlu gelişmelere, kadroların yenilenmesine rağmen başarı sağlayamaz ve istifa eder. CHP iyicene küçülür, yüzde 10’larda gezinen bir parti olur. Hayat boşluk kabul etmeyeceği gibi, solda daha farklı bir oluşum sağlanır Türk siyasi hayatında yerini alır. AK Parti ise yüzde 50’lerin üzerinde bir oy oranı ile 2023’e kadar yoluna devam eder. Karşısında ise tek ciddi muhalefet Kürt Özgürlük Hareketi olur.
*****
Bölgemizdeki CHP ilçe kongreleri ile ilgili yorumlarımızı yazmadan önce şunun altını çizelim. Son kurultayda kabul edilen tüzük değişikliğinden sonra, CHP’de kongrelerde blok liste ile yarışma yaşanmayacak.
Tek tek adaylarda, blok listelerde bulunan isimler, çarşaf liste içersinde alfabetik bir sıralamayla yer alacak.
Delege buradan isimleri işaretleyecek ve yönetim kurulu üyeleri seçilecek. Blok listelerde yer alamayan tek tek partililerin de yönetimlerde kendilerini temsil edebileceği, karşı listelerde bulunan yönetim kuruluna aday olan isimlerin de esas yönetimde yer almaları mümkün olacak.
****
Bir başka tüzük değişikliği ise delegenin yüzde 20’sinin imzasını toplayamayan, (divan önünde imza vermeyen) kongrelerde başkan adayı olamıyordu. Bu oran yeni tüzük değişikliği ile yüzde 10’a çekildi.
400 delegenin bulunduğu ilçe kongrelerinde 40 delegenin imzasını, desteğini divan önünde alamayanlar başkan adayı olamayacaklar.
Bu çok adaylı seçim yarışlarının da yaşanacağının göstergesidir.
Yarın: Silivri, Büyükçekmece, Çatalca, Başakşehir, Arnavutköy, Esenyurt, Beylikdüzü, Avcılar, Küçükçekmece, Bahçelievler, Güngören, Bağcılar, Bakırköy ilçelerindeki gelişmeleri değerlendireceğim.