Yeni Bir Oluşum
Şimdilerde bu değerli Paşamızın siyasi yolculuğu tartışılıyor. Düne kadar hiç irdelenmeyen bu oluşum nedense bugünlerde medya kuruluşlarının bir hayli ilgisini çekiyor, ve özellikle üzerinde duruluyor. Osman Pamukoğlu'nu rakip olarak görmeye başalyan kitleler şahsi görüşümce düğmeye bastılar. Bunun böyle olmasında sebep; oluşumun sağ, sol ayırmayarak her görüşten insanı bir araya getirme arzusu. Büyüklerimiz daha iyi bilir; benim aklım ( Hayatı ne kadar bildiğini iddia eden biri olsam da. ) hayatı toz pembe olarak gören, gözlerinde hala tüm insanları masum olarak addetmeye meyilli biri olan genç bir üniversite talebesi olarak, yandaş medya kuruluşları vs aklım ermez. Fakat buradan bakıldığında son günlerde bazı yazar ve araştırmacıların oluşturduğu baskıyı, Pamukoğlu üzerinde oluşturulmaya çalışan suçlu imajını görmek pek te zor olmuyor. Hatta bir köşe yazarı tarafından dile getirilen onun deyimiyle bölücü Türk lafını hiç tasvip etmediğimi belirtmek isterim. Madem ki konusu geçti bir hususu göz ardı edemeyeceğim. Kendisi hemşehrim olan bu saygı değer yazar, İzmir' de bayrakların bir gösteriş unsuru olduğunu, bu kişilerin oğullarını askere göndermemek için elinden geleni yapan insanlar olduğunu söylemişti. ( Medyamız bu söylediklerini çarpıtarak yazar İzmir' de bayrak asılmasından rahatsız oldu gibi bir gereğinden hadsiz bir yorum getirmişti ki bu konuda yapılan bana göre haber olsun, mevzu uzasın anlayışından kaynaklıydı. ) Şunu belirtme ihtiyacı istiyorum ki gösterişte değil gerçek bir İzmirli olarak ; tanıdığım hiçbir hemşehrim oğlunu askere göndermemenin yolunu aramadı. Ne yerli ne göç ile bu güzel şehre gelen kardeşlerim.
Çok değil bir ay evvel bir yakınımı askere uğurladım. Tertip itibariyle çoğunluk ( Elit ) Karşıyakalılar vardı otogarda, ki İzmirliler bilir Karşıyaka' nın genel, demografik, ekonomik, sosyal yapısını. Öyle coşkuluydular ki kelimelerle ifade edilemez. Eğer yazarımızı bu yanlış tespitlere iten her ne sebep ise onu tekrar düşünmeye, gözden geçirmeye davet ediyorum. Hele ki bir tv programında İzmir' de metronun bitirilmediği yeri örnek verirken kendi semtim diye bahsetmişti ordan biliyorum. Oradan bahsettiyse hele ki yanılma payını yüzde yüze çıkarırım çünkü daima gezdiğim, dost ve yakınlarımın bulunduğu mevkidir. Konudan taştığımın farkındayım fakat affınıza sığınarak bu gerçekleri anlatma gereği hissettiğimi tekrar belirtiyor ve kalmış olduğum yerden devam ediyorum.
Osman Pamukoğlu bir yola çıktı, ve önünde engeller olacağı aşikar. Öne sürdüğü vaadler belki birilerine göre uçuk vaadler olarak gelebilir. Belki de ortalıkta dolaşan onca bölücü var iken birileri tarafından bölücü damgası yiyebilir. Ancak şu unutulmamalıdır ki bu millet kimlere siyaset yapma hakkı vermedi ki? Onun inancını kırmak, haksız damgalar vurmak yerine yapacaklarını takip etmek şahsımca en mantıklı olanıdır. Siyasete objektif olarak bakan bir genç olarak ben, izlemiş olduğum o belgeseldeki mert, gözüpek komutanın yaptıklarını anlattığında nasıl şaşırdıysam, yarın aynı başarıyı siyasette yakalarsa emin olun ki; şaşırmamı gerektirecek tek bir husus olmayacak. Yolun açık olsun Osman Pamukoğlu. Saygılarımla...