Yeni Bir Dünya Savaşı
Bütün krizler ve savaşlar ekonomik yetersizlik ve/veya ekonomik gereklilik yüzünden çıkmıştır.
AB Krizi, Yunanistan dan öncede vardı. Ama nasıl olduysa 2008 den beri bilinen borçlar ve ödeyememe durumu 2011’e kadar sarkıtıldı ve bugün daha müzmin bir haldeymiş gibi toplumlara sunuldu.
Sizce bu durum iradesizlik sonucu mu çözülemiyor? Asıl dünya savaşı burada..
Dünya savaşı başlamış çoktan haberimiz yok. Öyle ki AB içinde kutuplaşmalar ciddi boyutlarda seyrediyor. ABD ya da ABD'nin arkasındaki güçler kendinde olmayanı harcıyor, Ciddi sermaye grupları ülke gözetmeksizin harcıyor. Son kertede Almanya’nın tahvil ihalesine bile gelemeyen yeterli talep ciddi bir sinyal olarak kafalara kazınıyor.
Ben krizin belli odaklar tarafında bilerek çözülmediğini dünya için ve kendi menfaatler için yeterli taviz ve menfaat sağlayamadığı için makro dengeleri değiştirmediği için sonuçlanmıyor dite düşünüyorum. Öyle ki AB topluluğu ateşten bir gömlek, birliğe liderlik yapmak isteyen Fransa ve Almanya da ateşten gömlek ile yaşama durumunda.
Hiçbir sorunu olmayan, sistemi tıkır, tıkır işleyen Almanya uzun zamandır yaşamadığı siyasi ve mali problemleri yaşıyor. Almanya; Bankacılığı en rahat AB ülkesi ve dış ticaret rakamları dünya üçüncüsü.
ihracat'da dünya ikincisi olan bir ülkeden bahsediyoruz. Neredeyse bütün AB’yi tek başına sırtlayarak hatta çevre ülkeleri de kapsayacak bir ticari, sanayi, bilimsel büyüklüğüne sahip ülke. Nedense AB krizinde sonuç alacak kararları alamıyor ve o basireti Merkel öncülüğünde gösteremiyor. Acaba…?
Almanya yıllarca EURO rekabetçi olmamasına rağmen kendini, rekabetçi yapısını AB ye alacağı ucuz işgücü, çevredeki az gelişmiş AB ülkeleri, Doğu blok’u ülkeleri ile finanse ederek aynı zamanda finansal sistemi de Frankfurt merkezli yöneterek dünyanın en önemli ekonomisi olmayı başarmıştır. Dış ticaret fazlası veren ciddi tasarrufları olan ve ağır, hafif, ileri teknoloji sanayisi ile Dünya da adından söz ettiren bir ülke olmuştur.
Almanya bunları yaparken enerji ihtiyaçlarını daha önce tarihte de görebileceğimiz ittifakları ve ilişkileri gibi Prusya, Rusya bölgesi ile yaptığı sıkı işbirliği ile sağlamıştır. Rusya en büyük ekonomik partneri olmuş. Finansal gücü, sanayi gücü ile içerilere yerleşmiş, Asya’nın doğu uçlarına kadar uzanan Rusya sınırları ile yine Rusya’nın Sovyet dönemindeki etkisi ile eski Orta Asya ülkelerindeki nüfusu ile Bağımsız devletler Topluluğu, Belarus, Ukrayna gibi etki bölgelerine nüfus eden bir yapıya kavuşmuştur.
Stratejik politikalarını Almanlar gizli servisleri ile yönetirken ama maalesef ( iyi ki) silahlı gücü olmadığı için zaman, zaman güçlü orduları da yönetmeye çalışmış ve çalışıyor. Türkiye politikalarını da etkilemeye çalışan, siyasete ve Orduya nüfuz etmek için elinden geleni yapan bir ülke olmuştur. Zaman, zaman da dev cüsseli ülkeleri (Rusya) etkilemeye hegemonya ya almaya çalışan bir gizli gündemi olduğuna inandığım bir ülke Almanya.
AB topluluğu son Fransız bankalarının yaşadığı sıkıntılara ile ayakta kalamaz.Kilit ülke Almanya… Almanya işi ağırdan alıp bütün AB bölgesinin çökmesini bekleyebilir. AB içinde bölünme hiçbir a gurubu AB ülkesini memnun etmez. Ama Almanya hem finansal hem de sanayi gücü ile bu durumu lehine çevirecektir. Bu aşamadan EURO’nun değerli kalması da anlamsız.
Ama bu savaş’ın karşı taraflarında biri olan ABD ve para birimi dolardır. ABD Doları tabiî ki düşük değerli halini sürdürürken dünyada önemli bir para birimi olmaya devam etmek istiyor. Zaten bu kadar sert önlemlerin gerektiği Avrupa da satın alma gücünün çok düştüğü Avrupa da ABD mallarını rahatlıkla satılması mümkün olamayacak. Bunun yanında Euro değer kaybederse ABD doları karşısında bu durumda da ABD malları pahalılaşacak.
Aslında ABD çoktan hedef Pazar olarak kendine ASYA- PASIFIK bölgesini seçti. Bu aşamada sadece bir küçük Uzak Asya ülkesinin nüfusu hem AB kadar hem de AB yaş ortalamasında çok da genç olduğunu düşünürsek ABD için EURO’nun gözden çıkarılmış olabileceği düşüncesi kaçınılmaz olacaktır. Ama burada tek handikap ALMAN sanayisinin düşen EURO karşısında rekabetçi üstünlükler kazanmasıdır. Bundan dolaydır ki çeşitli çevreler Euro/ Dolar paritesinin çok değer kaybetmesinin önüne geçmeye çalışabilir. Bundan dolayı da Ab için de bazı güçleri ikame edebilirler. Fransa ve İngiltere bu durumda kendilerine kazançlı pozisyon yaratabilirler.
Zaten daha dikkatli düşündüğümüzde ABD 4 yıl önce aldığı tedbirlere, yaptığı reformlara ve askeri gücüne rağmen, AB’nin birlik görüntüsünden çok uzak 27 tane bağımsız devletten oluşan, istikrarsız, ekonomik krizin en derin yaşandığı coğrafya olmasına rağmen 1 Euro’nun 1,30 dolar civarında işlem görmesi açıklanamaz.
Yeni kampları da aslında satır aralarında görebiliyoruz.
Rusya, Çin, Almanya, Iran bloğu daha sıkı fıkılar. Almanya bu rüzgara kapılmış gibi.
Diğer taraftan ABD, İngiltere ve Britanya ülkeleri, Hindistan, Japonya, Türkiye ve birazda Fransa aynı blokta yer almakta…
Önümüzdeki dönem için bu çerçevede analiz yapmamız lazım.
Çok umutlu olmayın ama çok olumsuz da olmayın..
Bütün krizler ve savaşlar ekonomik yetersizlik ve/veya ekonomik gereklilik yüzünden çıkmıştır.