Yeni Bastan Başlamak Umutlara
Yaşamak uzun ince bir yoldur bunca mücadele ve uğraş içinde. Yaşamak için mücadele vermelisin ki ayakta durabilesin. O kadar dikkatli ve tedbirli olmalıyız ki bir hüsrana uğramayalım.
Fakat elinde olmadan, sen istemeden öyle kepazeliklere, öyle rezilliklere ve öyle iğrençliklere rastlarsın ki kendi insanlığından utanasın gelir.
Etrafımızda nelerin olup bittiğine baktığımız zaman ya da benimsenmeyen olumsuzlukları gördüğümüz zaman eyvah bumu bizim insanlık şanımıza yakışan diye hayıflanmamak ta elde değil.
Biz insanlar yaşam dediğimiz zor mücadelenin verdiği sıkıntılar içinde kıvranırken birde olmaması gerekenleri duydukça dünyaya ve yaşama bakış açımız daha çok değişiyor. İleriye dönük umutlarımızı kaybediyoruz, beklentilerimizin olmayacağı endişesine düşüyoruz. Bu kaygılar da yaşam biçimimizi ister istemez etkiliyor.
İçimizde ki sevgi dolu yaşam isteği ve gelecek için hayal ettiğimiz umutlarımız bile kırılıp gidiyor. Bir karamsarlık çöker o zaman üzerimize neden leri, niçinleri sorarız kendimize suçlusu kendimiz olmadığımız için cevapsız kalır bu sorularımız.
Her insan kendi içinde kendine göre bir denge kurar, bir yaşam tarzı seçer. İnançları doğrultusunda bir yol çizer kendisine. Fakat seni sana bırakmazlar ki çizdiğin yolda rahatça huzur içinde yürüyebilesin.
Sen yolunda doğru ilerlerken karşılaştığın engeller ve çirkinlikler kurmuş olduğun dengeyi bozar, beklemediğin sıkıntılar ve sorunlar yaşarsın. Hak etmediğin halde bedeller ödersin. Ama neden, niçin içinden çıkamazsın. Hem kendi adına, hem de toplum adına üzülürsün. Aslında hepimizin istediği tek şey sevgi dolu bir yaşamdır. Birinin diğerinden beklediği bir başka ne olabilir ki.
Anlamakta zorlandığımız bir dünyada, değerlerini her geçen gün kaybeden bir toplum içinde yaşıyoruz. Asıl zorluk özünü bozmadan, mayanı değiştirmeden benliğine sahip çıkabilmektir. Eğer bunu yapamıyorsak bizde ucuz ve basit değerler peşine düşüyorsak bizimde onlardan bir farkımız olmayacaktır. Her geçen gün bozulma şekil değiştirecek, başka isimler konacak ve büyük bir yıkım ortaya çıkacaktır.
Dedik ya hani bir ince uzun yoldur yaşamak diye çok yerinde bir söz. Öyle dikkatli yürümeliyiz ki bu yoldan düştüğün zaman ne yol gösteren olur nede halin ne diye soran. Sana dost görünenlerinde pek çoğunu bulamazsın yanında. Elinden tutup yol gösterdiklerin birer yabancı olurlar ve gülüp geçerler.
İşte o zaman içine çöreklenen bir yalnızlık dostun olur.
Sadece kimsesiz bir yalnızlık.
Bu yalnızlıkla dostluğun o kadar vefalıdır ki sen anlatırsın dinler seni saatlerce doğrularına yanlış demeden. Ve sonra bilmediğin yollarda sen yalnızlığınla yürürken bir yalnızlık daha çıkar karşına.
Onunla yoldaş olursun bu uzun ince yolda. Öyle yoldaş olursun ki ikinizde yolun nereye gittiğini bile düşünmezsiniz. Her şeye yeni baştan başlayıp yaşama umuduna kavuşursun.
Beraber paylaşırsınız hayat için verdiğiniz mücadeleyi, kaybettiklerinizi ve geri gelmeyenleri. Beraber ağlarsınız gözyaşlarınızı bir birinizden gizleyerek ve sessizce çekersiniz içinizi ona hissettirmeyim diye. Ama yoldaş öyle hassastır ki, öyle vefalıdır ki anlar her halini. Yüzüne vurmaz üzülmeyesin diye. Hıçkırıklarını bile gizler sen duymasın diye. İşte bu uzun ince yolda yaşamak ve var olmak emek ister, yürek ister.