Yemezler, Yutmazlar!
Akıl sahibi insan önce kendini tanımalı. Sonra bilerek ve isteyerek görev verdiği kişiden yerinde ve zamanında adam gibi talepte bulunmalı. Kendini tanımayan insanın başkasını tanıma şansı yok. Kendisini tanımadığı için kime özelliklede görev verdiği kişiye ne zaman ne söyleyeceğini,
ne zaman ne talep edeceğin bilmez. Bütün bu saydıklarımız kalkınma mücadelesi veren ülkelerden biri olan ülkemiz ve insanlarımızın %90’ı için geçerlidir.
Allah insanlara akıl vermiş, hem kendinizi idare edin hem de ülkenizi ve insanlarınızı adam gibi idare edecek adam gibi adamlara görev vererek iki günlük fani dünyadaki ömrünüzü rahat ve huzur içerisinde tamamlayın demiş.
Ancak bizim insanlarımız amaçları sadece kendilerini ve yandaşlarını abat etmek olan sözde sevk ve idarecilerimiz yüzünden yattıkları yerden hazır yemeye alıştıkları ve alıştırıldıkları için bana dokunmayan yılan bin yaşasın, benim karnım doyuyor diğerlerinin karnı doymuş, doymamış bana ne zihniyetiyle hayatını idame ettirmeye devam ettiği için ülkenin ve insanların ne oldukları umurlarında değil!
İnsanlarımızın büyük bir çoğunluğu kendi hak ve hukuklarını bilmedikleri için kendisini ve ülkesini idare edenlerin nerede ne zaman ne yapacaklarını nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. Bu nedenle idarecilerin yerinde ve zamanın gerekli önlemleri alarak yapmaları gereken vazifelerini daha önce aynı görevde bulunanlar hiç yapmıyorlardı bu hiç olmazsa onlara oranla azda olsa bir şeyler yapıyor, ya da yapmaya gayret ediyor diyerek kişiyi savunmaya geçiyorlar.
Hâlbuki Allahın insanlara verdiği akıl onların özelliklede seçilerek veya atanarak devlet adına milletin hizmetine soyunanların olası muhtemel bütün olumlu ve olumsuz olaylara karşı önceden önlemlerini almalarını öngörmektedir. Seçilerek veya atanarak devlet adına milletin hizmetine soyunanların öyle oldu da böyle oldu deme lüksü ve hakkı yoktur. Kime ya da kimlere göre yoktur. Kendi hak ve hukukunu bilerek yaşayan vatandaşlara karşı yoktur. Akıl izan sahibi insanlar yaşamlarını idame ettirdiği ülkemizde ve dünyada ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış olarak Allah tarafından belirlenmiş dört mevsimle iç içe yaşadığını bilir.
Seçilmiş ve atanmışların yapması gereken işleri en az onlar kadar bildikleri için kendi kabahatlerini vatandaşa yüklemeye kalkanların yanlışlıklarını yemezler ve yutmazlar.
Çünkü ilgililerin asli görevi hiçbir önlem almadan olumsuzluklar karşısında vatandaşı uyararak kendi kaderiyle baş başa bırakmak değil. Atını sağlam kazığa bağladıktan sonra takdiri yüce yaratana bırakmaktır diyor, saygılar sunuyorum.
Ahmet Yenin
Yemezler, yutmazlar!