Yemek Verenler ve Yemek Bekleyenler !
Evet Ramazan ayının tüm Müslüman alemine ve hatta tüm Dünya'ya barış, kardeşlik, huzur ve mutluluk getirmesi dileklerimle diyorum...
Yediğimiz türlü nimetlerden ve içtiğimiz içeceklerden yeyip - içemeyenlerin de olabileceğini düşünerek, onları gözetecek, belki bir lokma eksik yiyerek, bir yudum az içerek ihtiyaç sahibi konu komşumuzu, ya da tanıdıklar aracılığıyla durumu iyi olmayan ailelerimizi de araştıracak ve onların da sofralarını kendi sofralarımız gibi zengin tutacağız.
Başbakanın kendi milletvekillerine dediği gibi, "zengin sofralarında değil, yemek bekleyen vatandaşın sofrasında olmak gerek." Belki o zaman onların halinden anlamak çok daha kolay olacaktır!
İftarda soframıza koyduğumuz çörekli, cevizli, fındıklı, ballı, susamlı, yumurtalı ekmek ve pide çeşitlerinin, pasta böreğin yanı sıra 5 - 10 tür yemeğin, çeşitli tatlıların olmadığı sofralara, belki de günlük nevalesine hiç bir ilavenin olmadığı İFTAR SOFRALARINA şahit olduğumuzda, Allah'ın ne kadar varlıklı kulları olduğumuzu çok daha iyi anlayacağız.
İşte bu aya mahsus olan fitre ve zekat, yardımlaşma, yedirip içirme, ya da gözetmenin anlamı bu olsa gerek...
Bu tür ibadetleri hafife alan, alay eden, hatta laf yetiştirmeye çalışanlar her dönem olmuştur, olacaktır. Olmaktadır da!
Yok aç kalmak ibadet miymiş... Yok oruç tutmakla, namaz kılmakla vecibeler yerine getiriliyor muymuş vs. Allah bu tür bağnaz ve yobaz insanların şerrinden tüm insanlığı korusun.... Bunlar kendilerini çok bilgili, aydın, insancıl olarak tanımlasalar bile, ZIR-ZIR cahillerden farkları yoktur bence. Çünkü onların kafaları o kadar çalışır. Orucu açlık olarak algılar, oruçlu iken yapılması gereken kuralları bilmezden, duymazdan gelirler... Namaz ve niyazı ŞEKİL olarak görür, içeriğini asla TASAVVUR dahi edemezler. Edemezler çünkü fikriyatları belli olduğundan O KAPASİTE verilmemiştir onlara!
Sözün Özü!
Kimseler, UKALALIK ederek, "zorraki ENTEL" görünümleriyle kimselerin ibadetiyle, şekliyle, uğraşıp, ASLOLANA görmez ve duymaz olmamalı.. Bu işlerin UZMANI varken, yetkili kılınmışlarken (MÜFTÜLÜKLER gibi), kimse kendi kafasından bir şeyler uydurup, İSLAM DİNİ'ne atıfta bulunmasın lütfen. Çünkü bu işler o kadar basit değildir. Kişiler arasına nifak tohumu ekmek yerine, barış ve kardeşliği işlemek gerek diye düşünüyorum... Hele hele orucu aç kalmakla, namazı şeklen görmekle DİNİ VECİBELERİ sınırlayan, buradan İSLAMİYETE yüklenen zavallıların, bu saçmalıklardan, bu BASİTLİKTEN bir an önce sıyrılmaları gerekir... Herkes haddini bilmeli.