Yazmak mı İstiyorsunuz!
Değerli Okur!
Günümün belli saatini bana gelen mailleri cevaplamaya ayırıyorum. Kişisel sorunlarını yazanlar olduğu gibi, bir çok konuda bilgi isteyen mailler alıyorum. Bazı mailleri de hemen ilgililerine yönlendiriyorum. Mümkün olan en kısa zamanda cevaplamaya çalışsam da bazı zamanlar gelen mesajların yoğunluğu karşısında süre uzuyor.
Bunu çözmek için en çok sorulan soruları yazı olarak yazmaya karar verdim.
Dolayısıyla artık birisi bana “Nasıl yazar olabilirim?” diye sorduğunda direkt bu yazıya yönlendireceğim.
İnanın gelen her 10 mailden biri bu soruyu içeriyor. Güzel insan Aziz Nesin‘e atfedilen “Her 3 Türk’ten 5_i şairdir!” sözü gibi gerçekten yazmayı seven bir milletiz. Birçok yazar arkadaşım bu durumdan yakınıyor. Eline kalem alan kendini yazar zannediyor, diye sitemlerde bulunuyor.
Ama ben aynı görüşte değilim.
Zira yazmanın da insanlar için bir ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Kimi günlük yazarak, kimi ajandasına notlar alarak, kimi şiir yazarak bu ihtiyacı gidermeye çalışır. Bunun kötü hiç bir yanı yok. Ben yazmak isteği ile gelen herkese yardımcı olmaya, onlara kendi bilgim ölçüsünde yoldaşlık yapmaya çalışıyorum. İlişkide olduğum sitelerde, dergilerde yazılarının çıkmalarını sağlıyorum.
Konuyu çok dağıtmadan hemen mevzumuza gelelim. İçinde yazmak duygusu olan, kalemle kelimelerle arası iyi olan ve “Nasıl yazar olabilirim?” diye soran arkadaşlarıma tavsiyelerim şunlar olacak.
İşte yazar olmak isteyenlerin yapması gerekenler:
Okumalı
Yazar olmak için yazmalı demem gerekirdi değil mi? Hayır önce okumalı. Yazarlık bir bardak gibidir. Doldurmadan boşaltacağınız bir şey olmaz. Ne kadar çok okursanız, o kadar çok yazmaya hazır hale gelirsiniz. Yazar ayırt etmeyin ve herkesten bir şeyler okumaya çalışan.
Araştırmalı
İyi bir yazar iyi bir araştırmacıdır aynı zamanda. Bir konuyu yazarken hafızasındaki bilgilerle yetinmez. Her zaman değişik bilgilerle yazısını zenginleştirir. Yerli yabancı bulabileceği tüm kaynaklardan yapılan bir araştırmadan sonra yazılan yazı da tadından yenmez.
Not Almalı
İyi yazar kalemi ve defteri yanından ayırmaz. Her zaman aklına gelenleri not alır. Hatta uykudan uyanınca rüyasında hatırladıklarını not alır. Kalemi yoksa telefona not alır. Olmadı telefonuna sesini kaydeder. Yani illaki notunu olur. Bu notları da yazarken zamanı geldiğinde bir güzel kullanır.
Gözlemlemeli
İyi yazar gözünü dört açandır aynı zamanda. Bakmakla görmek arasında farkı anlamış bir şekilde dünyadaki her canlıyı, her olayı, her hissi görür. İnsanların bakışlarından hikayeler yakalar. Kuşların, çiçeklerin, yıldızların söylediği her şeyi belleğine kaydeder.
Dinlemeli
Bir yazarın en büyük zenginliği başka insanların hikayeleridir. O hikayelerden şiirler yazılır, romanlar yazılır, kelimelerle can verilir. Özellikle çocukların ve yaşlıların dünyaları büyülüdür. Onları dinleme fırsatı olduğunda hemen dinleme moduna geçilmeli ve “of the record” yapıyormuş görünümünde zihne her şey kaydedilmelidir.
Bilgisever Olmalı
Nice yazarlar bilirim, ansiklopedileri sözlükleri ellerinden düşürmezler. Ansiklopedi ve sözlük sayfalarında müthiş bilgiler saklıdır Hayat boyu duymadığınız bir kelimeye bir sözlüğün sayfasında rastlayabilirsiniz. O yüzden iyi yazar olacağım diyen herkes bilginin peşinde koşmalı, elinden sözlük, ansiklopedi eksik etmemeli.
Gezmeli
Çok yaşayan mı çok gezen mi diye sorulup durulmuştur ya, bence gezerken okuyan çok bilir. İyi yazar adayı da gezmeli, dolaşmalı, bir taraftan da gezdiği yerlerin bilgilerini okumalı, insanlarla konuşmalı, hikayeler biriktirmelidir. Gün gelecek yazdıklarınıza mekan ararken o gezdiğiniz yerler ‘Buyur benden olsun.” diyecektir.
Konuşmalı
İnsanların hikayelerini onlara anlattırmanın en iyi yolu tabiki karşılık sohbetten geçer. Hiç bir insan yoktur ki beş dakikalık samimi bir sohbetten sonra bülbül gibi hayatını şakımaya başlamasın. O zaman konuşun, konuşun, konuşun. Apartmanın kapıcısıyla, otobüsünüzün şoförüyle, kapı önünde laflayan teyzelerle, durakta bekleyen öğrencilerle, kimi bulursanız işte. Konuşun ve anlatılan kelimeleri yazarlık heybenize atıp, bekletin.
Paylaşmalı
Hep başkalarının hikayelerin peşinde olmamalı yazar adayı. Kendi hikayelerini de paylaşmalı. Arkadaşlarına, dostlarına, ailesine ve okuruna anlattıkça anlatmalı. İnsan anlattıkça hikayesinin içinde gizlenen bir sürü detayı fark eder. Bu ince detaylar hikayelerin asıl güzellikleridir.
Düzenli Yazmalı
Ve yukarıda saydığımız her şey yapıldı ise sıra geldi yazmaya. Yazmaktan maksimum verim almak istiyorsak düzenli yazmalıyız. Aklımıza estikçe değil, belli bir disiplinde yazılmalı. Kalem ve kelimeler yazarı değil yazar onları yönetmeli. Elbetteki iç sesimiz çok önemli, ama o sesin de bir düzene sokulması gerekiyor.
Düzenli yazmaya başlayınca bir süre sonra yazmanın güzelliği sizi esir alacaktır zaten. Zaman geçtikçe de kendinizdeki gelişimi göreceksiniz. Bir iki sene önce yazdıklarınızı beğenmeyeceksiniz mesela. Bu yazarlık yolunda durmadan ilerlediğinizi gösteren bir durum.
Yazdıktan sonra yazılarınızı kontrol etmeyi, iyice gözden geçirmeyi unutmayın. Bence iyi yazar geldiği gibi yazan değil, gelenleri iyi bir süzgeçten geçiren yazardır.
Umarım bu anlattıklarım, bu konuda soru soran arkadaşlar için faydalı olur.
Yazmayı seven, yazar olmak isteyen tüm adaylara bol kelimeler,cümleler ve noktalama işaretleri diliyorum.