Yazıktır Yumurtaya…
YAZIKTIR YUMURTAYA…
Vekile, başkana…
Patrona, bakana…Polise, hocaya…
Futbolcuya, idareciye…
Kime kızarsan, kafaya takarsan…
Salla yumurtayı.
* *
Tutar veya tutmaz.
Hıncını alır, içini boşaltırsın.
* *
Ama yazık değil mi yumurtaya?
Yumurta en değerli besindir.
Önce anne sütü, sonra o gelir.
Çocukların vazgeçemediği…
Ev kadınının can simididir.
Yağa kırıldığında cızırtısı;
Yayıldığında kokusu en kızgın kocayı yumuşatır.
Yemek pişirmeyi unutan kadın;
İki hamur bir yumurta çırpılmaktan kurtulur.
* *
Tazesi, iyisi kırıldığında belli olur.
Beyaz dağılacak, sarısı güne gibi oturacak.
Sucuk, pastırma, peynir, ıspanak, makarna…
Akla ne gelirse her şeyi tamamlar.
İstersen kaynat…
Lop, rafadan, beyazı serbest dakikada hazırdır.
Biraz tuz, biraz karabiber.
Mükellef sofraya bedel.
* *
Yumurta, tavukla bütündür.
Hindi, kaz, ördek, bıldırcın’da motiftir.
Bir tavuk, bir yumurta için;
24 saatini verir.
Her çıkardığı, neslinin geleceğidir.
* *
Böylesi nimet…
Nefret ettiğine atarak sarf et.
Hele; erkek adama hiç yakışmaz.
Yumurta, dişinin üreme hücresidir.
Dişiler yumurtlar. Erkek yumurtaya can katar.
* *
İlle de “bir şey atılsın” isteği varsa…
Küçük naylon poşet taşı.
İster boyalı su doldur…
İster kendi torbandakini…
Böylece…
İçini iki kez boşaltmış olursun!
*******************************************
Erdal İZGİ/13 Nisan 2010
