content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

31 Ara

Yaz Beni

     YAZ BENİ

 

      Yaşadıklarımızı, silemediklerimizi, tecrübelerimizi ve düşüncelerimizi niçin birileriyle paylaşmak isteriz? Buna neden ihtiyaç duyarız? Anlamış değilim… Fakat gönül rahatlığıyla bizi dinlemeye hazır bir dost yüreği buluncaya kadar gün akşam oluyor maalesef... Yok böyle birisi ey gönlüm! Seni en iyi kalemim dinler diyorum kendi kendime.

 

Yaz beni ey kalem,

Yaz yazabildiğince!

Al beni benden,

Dök beynimi olabildiğince

Gir beynimin en ücra köşesine

Bak derunumda neler var?

Kelimeler kifayetsiz,

Sayfalar yetersiz yazar…

Bari sen yaz beni,

Gönlümün derinliklerini yaz!

Bak orda ne incelikler yatar…

 

Haksızdan al,

Ver haklıya hakkını

Yok olsun kızgınlıklar

Yanlışlar içinden çek doğruyu

Çıkmazın yüreğine sapla

Yıkılsın insafsız duvarlar!

Sevda dağından getir aşk mabedini

Giydir yarınlara beyaz gelinliği

Çarp yalancı suratlara!

En hakiki gerçeği…

 

     Yaşam uzun ince bir yolda ilerlerken, duygu ve hatıra hazinemizle birlikte hayat tecrübelerimiz de geliştikçe gelişiyor. Sevgilerimiz, özlemlerimiz, kırgınlıklarımız, beklentilerimiz çoğalıyor her geçen gün. Güzel, çirkin ne varsa yaşanmış olanlar tek tek mazide kaldıkça; ''yaz beni! , anlat beni! '' diye çırpınıyorlar… Öyle anlar oluyor ki yüreğe sığmaz bir hâl alıyorlar.

 

    Yazar ve çizerlik işte bu  arzuyla oluşmaya başlıyor…Tohum atılıyor kaleme yürekten… Unutulmayan veya yürek yakan anların verdiği enerji ve sinerji,  tüm evreni haberdar etme arzusu uyandırıyor kişide. Anları ölümsüzleştirmek içgüdüsüyle başlıyor yazarlıklar, şairlikler…

 

      Yazmak yazmak, biteviye yazmak arzusuyla kıvranıyor yürek. İç boşaltmanın, paylaşmanın zevkiyle yazdıkça, yazacakların azalacağını zannederken bir taraftan gizli bir güç tarafından şarj edildiğini fark edemiyor kalem tozunu yutanlar...

 

     Kendine özgü zannettiği duygularını ölümsüzleştirmek isteğiyle iş başına geçer; daha sonra özel alemden genel alemin içinde bulur kendisini. Yaşamını, duygularını irdeleyip yazarken, zamanla çapını genişleterek evrensel boyuta ulaşır. Tıpkı havuza atılan taşın oluşturduğu halkalar gibi. Yazmaya müptela olan kalem, zamanla tüm evrenin meselesini “ben” yapar içinde. Çünkü her özel, genelin bir parçasıdır pazıl parçaları gibi…

 

Yaz ki boşalsın içim

Eğri büğrü zihniyetler o biçim

Çıkar içimde doğruya ait ne varsa

İnsan insanı anlamıyor ne olsa!

Bari ben bu yükten kurtulayım

Biraz huzur içinde uyuyayım!

Al beni benden

Dök beynimi olabildiğince

Yaz beni ey kalem

Yaz yazabildiğince!

 

Asuman Soydan Atasayar

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank