Yatırıma Paydos
İş dünyası şu sıralar planlanan yeni yatırımları adeta tek tek sayıyor. Yatırım, tek tük olunca sayması da kolay oluyor!
Türkiye ve Ortadoğu konjonktürü, dünyada daralan ticaret hacmi, alternatif pazarların alternatifsizliği ile ekonomik risk ve tehditler çoğalıyor.
Sanayici, ihracatçı ve işdünyasının tüm dinamikleri için Türk ekonomisi neredeyse ‘galaksi’ boyutunda bir bilinmezlikle sarılı, bu yılın iyi geçmesi kadar kötü geçmesi de bir o kadar olası.
Çin’in büyümesini yüzde 10’dan 4’e kadar düşüreceği, Amerikan Merkez Bankası FED’in 2016’da en az 2 kez faiz arttıracağı, Avrupa Merkez Bankası ECB’nin parasal genişlemeyi bitireceği bir senaryoyu da dahil ettiğimizde reel sektörün hareketlerini kısıtlaması şüphesiz sürpriz değil.
Öncelikli önlem, yatırımları vuruyor.
İzmir’de çok sayıda firma planladığı yatırımları askıya aldı. Var olanlar ise çoğunlukla ek yatırım. Ege Bölgesi, yabancı yatırımlarla bir parça hareket kazanmış olsa da yeni yılla birlikte sayı bir elin parmaklarını geçmeyecek.
İç talebin hala süren canlılığına rağmen kimsede yatırım yapma isteği kalmadı.
500 MİLYAR DOLAR HAYAL
Ege Genç İşadamları Derneği’nin düzenlediği “2016’dan Beklentiler” konulu seminerde TÜSİAD Baş Ekonomisti Zümrüt İmamoğlu bu konu dahil tüm aşağı yönlü olasılıklara değindi. Özetle anlayacağımız tepe yöneticiler için 2016’ geçmişin rakamlarını yakalamak başarı olacak.
‘Onlar Zenginler Klübü, yine yılın kazananı olur merak etmeyin siz’ diyorsanız, haklısınız ama içlerinden birini, bir İzmirli sanayiciyi dinleyelim. Pozitif yaklaşımlarıyla tanıdığımız TÜSİAD Başkan Yardımcısı Şükrü Ünlütürk son yılların en kritik ekonomik sürecinden geçtiklerini anlattı o gece.
Bugüne kadar, Türkiye’nin devalüasyon yaşadığı zamanlarda ihracatın arttığını söyleyen Ünlütürk ilk kez tersine bir süreci yaşadıklarını, ihracatın da eşzamanlı daraldığını vurguladı.
Yaşanan sıkıntıyı aktardığı tespiti çarpıcıydı; “Böyle devam ederse Türkiye’nin 2023 hedeflerinde bırakın 500 milyar doları, 200 milyar doları bile yapmayabiliriz. Global pazarlar talepte bulunmuyor. Bu süreçte yeni yatırımlar çok zor”
Her ay azalan ihracat miktarı ve İzmir’in ihracatının da 1 milyar dolardan 686 milyon dolara düşmesi ciddi bir gösterge.
YENİ MALİYE POLİTİKASI
Reel sektörde yaklaşık tablo bu. Yapılamayan yatırım, sıkıntıların artacağı bir gelecek demek. Varolan bağlantılar şimdilik sürüyor ancak yeni pazar ve dış talep sınırlı, iç talep hala canlı onda da istikrar yok. Ancak dediğimiz gibi Ünlütürk iyimser yaklaşımları ile tanınan bir isim ve sözlerini içtenlikle . “Böyle zamanlar firmaların farkını göstermesi için fırsat. Ne yapıp ederek, ufak detayları hesaplayarak rekabet şansını arttırmalıyız.”
Evet ama yetmez. Şu sıralar artacak asgari ücret, emekli maaşlarıyla nefes alacağını sanan ekonomi özünde yeni yıla ağır bir senaryo ile giriyor.
Ve bu tabloyla ancak aktif bir para ve maliye politikası seti, dengeli bir vergi politikası ile başa çıkabiliriz.