“Yaşamak, Sevmek ve Öğrenmek”
Leo BUSCAGLİA’nın 20 yıl önce keyifle okuduğum ve o dönemki dönüşümüme katkı veren bu muhteşem eserini birazda hislenerek tekrar okuma ihtiyacı duydum.
Vurgular, örnekler, izahlar o kadar güzelki. En güzelide konuları; ders verir tanım yapar gibi değil, arkadaşlık ederek ruhunuza dokunarak yolculuk yapar gibi işlemesi. Bir nebze de olsa bu tadı sizlerle paylaşmak istedim:
“eğer yalnızca istatistiksel olarak gösterilen şeylerin var olduğuna inanıyorsanız, çok utanç vericidir bu! Yalnızca ölçebildikleriniz sizi yönetiyorsa acırım size, çünkü ben ölçülemeyene ilgi duyuyorum. Salt şu anda burada var olana değil düşlere de ilgi duyuyorum... görmediğimiz, dokunmadığımız, duymadığımız, anlamadığımız o denli çok şey varki!”
“Yarın için çok umutluyum. Umudum üç şeyden kaynaklanıyor: Gerçek, Gençlik ve Sevgi” Buckminster Fuller.
“Dilerim, yaşamınızda kişiliğinizi geliştirmenize yardım eden birisine rastlamak şansını elde etmişsinizdir. Çünkü eğitimin özü, belkide beyinlere bilgi yığmak değil, bireyin kendi benzersizliğini anlamasına yardımcı olup bunu nasıl geliştireceğini öğretmek ve sonra başkalarıyla nasıl paylaşacağını göstermektir” (inanılmaz bir yorum...)
“Öğretmen okullarında başarılı olamıyoruz, çünkü yetiştirdiğimiz öğretmenlerin öğretmenlik rolünden soyutlanıp her şeyden önce insan olmalarına ve salt yol gösterici olduklarını anlamalarına yardımcı olmuyoruz” (yoruma bakar mısınız)
“Sevgi, (siz isterseniz sevgi yerine eğitim deyin) benim, kendi benliğinize dönmeniz için sevecenlikle size yol göstermem olsa gerek”
“hepimiz gizliden biraz deliyiz. Herkes aslında yalnızdır ve anlaşılmak ister, ama hiçbir zaman bir başkasını tümüyle anlayamayız ve hepimiz bizi çok seven kişilere bile bir parça yabancı kalırız. Acımasız olanlar güçsüzlerdir, sevecenlik yalnız güçlülerden beklenebilir.” Leo Rosten
“Özgürlüğe gereksinmemiz vardır, kuşlar kafeste hiçbir zaman şarkı söylemezler”
“öğrenme kişiliğinizi bulma sürecidir. Her yeni bilgi kazanışımızda yenileniriz. Bir şiir kitabı okuyup tadına vardığınızda kendinizden geçersiniz. Sonra, okunacak, görülecek, yapılacak, dokunulacak ve duyumsanacak binlerce şey sizi bekler. Bunların her biri sizi farklı insana dönüştürür”
Her gün dünyaya yeni bir kişi olarak bakmalısınız. Evinizin önündeki ağaç, hiçbir zaman aynı ağaç olarak kalmaz. Evrenin oluşmasından bu yana, hiçbir günbatımı bir diğerinin tümüyle aynısı olmamıştır.
“Herkesin hayatta kendine özgü bir yolu vardır. Kendinizi bulmaya götüren binlerce yol vardır. Her biriniz kendi yolunuzu kendiniz bulursunuz. Başkalarının kendi yollarını size dikte ettirmelerine izin vermeyin”