Yaşadığımızın Farkında Olabilmek
Farkında olmak; İnsanın duygu ve düşüncelerini ayırt etmek, yaşamı farketmek, uzaktan kalıp izlemek hafif bir tebesümle tüm olanları ve olayları...
Kimi zamanlarda kişileri ve olayları olduğu gibi kabul etmeniz, hoşgörmeniz, sizi olgun yapan bu eylemleri uyguladığınızda her şeyin farkındasınızdır. Kimimiz belli ederiz, kimimiz içimizde yaşarız bu farkındalıkları... Bir şeylerin farkında olupta birşeyler yapamamak en kötüsü olsa gerek... ''Aslında ben tüm olanların farkındayım.'' Tamamen teselli. Kendi kendimizin o zaman büyüdüğünü fark ederiz olaylara heyecanlı yaklaşmaz geride kalıp izlemeyi hatta bazen de muzip gülümseyerek geride kalmayı tercih edersiniz.
Sessiz kalırsınız çoğu kere kendinize şu hayatta derme-çatma bir yer bulur farkın dahi farkında yaşarsınız ama hep yanlızsınızdır. Çünkü her şeyin farkındasınızdır. Çoğu zamanlarda kabullenirsiniz tüm bu olanları tepkisiz, farkında bir halde...
İnsan zamanla farkında değilmiş gibi davranmayı da öğrenir. Ama farkındasınızdır. Her şeyin farkında olmak, anlamak doğru mudur? Bir an birbirimizle anlaşmak için kullandığımız kelimeleri kullanmadan düşünmeye çalışın. Sadece düşünür ve farkında olabiliriz. Hayatı gerçek anlamıyla yaşamanın tek yolu, insan ancak farkında oldukça anlıyor ve daha iyi anladıkça bir sonraki adımını atacak gücü, kuvveti buluyor kendinde.
Kimi zaman bir şeylerin farkındaysanız özel kalmasını istersiniz. Herkesin bilmesi gerekmez yani. Şöyle de açıklayabiliriz durumu, ben bunun farkındayım ve bu beni çok üzüyor dediğiniz zaman farkındalık anlamını kaybeder. Bazan de üç maymunu oynarız. Görmedim, duymadım, bilmiyorum. Eğer iş hayatının içindeysek bunu daha çok yaparız.
Farkında olmak başka bir deyişle hayatı ve kendini doğru tanımaktır. Kendimize bu hayatta bazı ortamlarda yer bulamayabiliriz. Bunu dert haline getirmek hiçbir sorunumuzu çözmeyebilecektir çünkü yaşadığımız dünya bir çok zorlukları zaten beraberinde getirmiyor mu? Böylesi bir hayatla başa çıkabilmek için çok ama çok sabırlı olmak gerekiyor ama doğru bildiğimizi de çevre baskısıyla değil, moda olduğu için değil, kendi kişisel bütünlüğümüz için yapmalıyız...
İnsan bazen sezebilir bu sezgiler farkındalığı doğurur. Farkında olmalı insan nefes alabildiğinin, görebildiğinin, yürüyebildiğinin farkına varabilmeli... ''Böyle gelmiş böyle gider'' kalıplarında yaşayamayacağının farkına varabilmeli. Bazende kendi kendimize ''heyttttttt'' diyebilmeliyiz. Kendimize gelebilmenin farkına varmalıyız...
Zihnimizin aydınlanmasıdır karanlıktan aydınlığa çıkmasıdır çoğu zamanlarda farkında olabilmek... Aynı şekilde, yazın kavurucu sıcağından bunaldığımızda ağzımzı çeşmeye dayayıp suyla söndürebiliyoruz içimizdeki ateşi belki de bir ağacın gölgesinde serinlerken yaşadığımızın farkına varabiliyoruz. 'Oh be dünya varmış' diyebiliyoruz...
En basitinden yakınınızda bir adam yere düşer, döner bakarsınız. O anda fark edersiniz ona yardım etmekle farkındalık düzeyini anlarsınız. Şöyle bir durumda olabilir kimsesiz bir çocuğa elimizi uzattığımızda gözlerindeki o pırıltıyı görünce insan duyarlı ve vicdan sahibi olduğunun farkına varabiliyor. Gözleri görmeyen yaşlı elinde bastonuyla karşıdan karşıya geçmeye çalışan bir amcanın kolundan tutup ona yardım edebiliyorsak onun yüzündeki tebessümlerininin derinliklerindeki mutluluğuna ortak olabiliyoruz bu farkındalık davranışımızla.
Hayatın ta kendisidir farkında olmak, korkuyorsanız başka... Yüzleşmedir çoğu zaman hem de korkusuzca mangal gibi bir yürekle... Denizi düşünün bazen durgun bazen de hırçın ya içindekilerinin farkına varabilmek ile...!
En iyisi insanoğlu alıcılarını, vericilerini ne kadar açık tutarsa o kadar farkındadır... Kişi öncelikle kendi gerçeğinin farkına varabilmeli...
Konuşmak isteyip te susmaktır,
Nerde durduğunu, kendini bilmektir,
İçin kan ağladığında bile gülebilmektir,
Anlam yükleyebilmektir olaylara,
Elimizi uzatacak kadar yakın olduğumuz halde dokunamadıklarımızı keşfedebilmemizin farkına varabilmektir.
Kısacası yaşadığımız dünyayı bize en hızlı öğreten olgudur farkındalık...
Yazınızı okudum.
Ağustos 19th, 2010 at 13:58Güzel bir yazınız için teşekkür ederiz.
Çapar Kanat
Çiftçi- Çiğ Süt üreticisi
Okuduğunuz için ben teşekkür ederim...
Ağustos 19th, 2010 at 15:09