Yaş Kırk, Yolun Yarısı Eder!
Aslında Cahit sıtkının revize ettiğim bu sözünü yazı başlığı olarak sunmak beni fazlasıyla ürküttü, korkuttu. Hatta bir an kendi kendime, "yoksa beni toprak mı çağırıyor" diye söylendim. Neticede sözün akıbeti korkutuyor insanı. Hazır yolun yarısına gelmişken dünyanın en soğuk olgusu olan 'ölüm'den bahsetmek hiç te hoş değil. Üstelik bu güzel ışıl ışıl pazar gününde....
Gerçi ölüm kötüleri korkuturmuş. Biz hazırız hep sevgiler sevgilisine koşmaya. Vuslat-ı bakiye varmaya.
Niceleri vardır, dünya taşıyamaz yedikleri kul hakkını, dünyaya öyle tapmışlardır ki, onlar için ölüm akıl oynattıracak bir yokluktur bahsini etmek bile demir gibi oturur yüreklerine.
Bizler ölüm koşucularıyız. Ölüme koşarken, ölümsüzlük ekeriz. Üretiriz, didiniriz, her daim. Öldükten sonra peşimizden ekeceğimiz artıların derdindeyiz. Cismimizin değil yaptıklarımızın anıtlaşmasının kaygısını çekenlerdeniz.
....
Şimdilerde yeni melodimi mırıldanmaktayım içimde öğüttüğüm mücadelelerimin yıldızlarını toplamak adına.
Neme Lazım Ben yine de miras deklarasyonunu ve talimatnamesini hazırlayayım dedim:))
Atadan kalan Fatsa'daki deniz üzerindeki menkul ve gayrımenkuller adıma kurulacak Ahmet Emin Fidan Vakfı tarafından kurulacak Bilgi Araştırma ve Kültür Merkezi nezdinde değerlendirilecektir. Vakfın başkanlığını efendiliğiyle gurur duyduğum büyük oğlum Enes üstlenecektir. Bilgi Araştırma Kültür Merkezi'nin yöneticiliğini de Kızım Ruze üstlenecektir.
Vakfın bursiyer öğrencilerinin İnternet teknolojisi'nin organik bünyeye uyumu ve retina yansıtmaları kosunuda araştırma yapıyor olma gerekliliği konusunda vakıf senedine şerh düşülmelidir.
İnternet üzerinde varolan bütün bilgi ağı siteleri'nin yönetimi, geliştirilmesi, yürütümü ve yönetimi Oğlum Furkan tarafından yerine getirilecektir.
Doğum günümün ardından bir hafta dolmadan kaleme aldığım bu yazının "babalar günü" ne denk gelmesi ardından, Enes'in bu yıl üniversite sınavına girmesi ve onun üniversiteli olmasının ilk adımını atıyor olmasının mürvetini görmem ise bir başka güzel dönüm noktası hayatımda. Bu vesile ile bu gün sınava girecek bütün gençlerimize başarılar diliyorum.
Yaş Kırk yolun yarısı eder etmesine de, bu yaşa kadar ardıma baktığımda koskoca bir "hiç" görmememin mutluluğunu yaşıyor olmam ise beni yolun yarısında teselli eden bir başka gerçek.
Bu pazar da subjektif bir konuya değindik. Önümüzdeki pazar yazılarında her zamanki çizgimize geri döneceğimin sözünü vermiş olayım.
Pazar gününüz mutlu kahvenizin lezzeti ömür tadında olsun.
Sayın Fidan
Haziran 20th, 2010 at 02:07Çocuklar yaşlarını ifade ederlerken buçukları da hesaba katarak büyütme gayretindeler biz ise küçültme gayretinde olmamız bizlere çok görülmemeli,hangi yaşta kendimizi hissediyorsak o yaştayız.
Genç kalmak için gıdanın gerçeğini tüketilmesi dileklerimle!
Çapar Kanat
Sayın Ahmet Bey yazılarınızı sürekli okuyorun hepsi de birbirinden güzel, bu yazınız daha da bir güzel olmuş.
Haziran 20th, 2010 at 04:16kaleminize sağlık bu günde babalar günü, BİR BABA, KENDİ MUTLULUĞUNDAN COK, COCUKLARININ MUTLULUĞU ILE MUTLU OLUR.
Babalar gününüzü en içten duygularımla kutlar, evlatlarınızla, sağlıkla, sıhatle, nice yılara...
sağlıcakla kalın.
Demekki ikizler burcusunuz hocam
Nice mutlu sağıklı verimli paylaşımcı yıllar sitelerinizin başında çalışmanızı dilerim.
Dediğiniz gibi dünya menfaatlarıyla kafayı bozmadık çok şükür, neden ölümden korkalım.
Vicdanına esir olmuşların şeytani vesveselere yenilmesi mümkün değildir bunu çok iyi bilenlerdenim
Doğum tarihinizi ve sati bilseydim horoskopunuza şöyle bir bakardık
Yaş aslında bedensel sayılardan oluşmamalı bilgi ve deneyimin ifadesi olmalı. Siz bu konuda hocam hitabını gerçekten hak edenlerdensiniz.
Haziran 20th, 2010 at 07:40Çapar Bey haklısınız, bu konulara karşı elimden geldiğince zaten hassasım.
Dönüş Hanım, temennileriniz için teşekkür ederim.
Uğur Bey, doğum günüm (doğum tarihim) uzun araştırmalarımın sonucunda berlirlenmiş bir tarihtir. Gün olarak netlik olmasa bile zaman aralığı olarak İkizler burcu yakıştırmanız isabetlidir.)))
İkizlerin renkliliği, boğa burcunun ukalalığıyla birleşince TSE imalat hatası bir ürün ortaya çıkmış.)))
Haziran 20th, 2010 at 11:31Değerli dostum,
Haziran 20th, 2010 at 13:09Genetik bilimindeki gelişmeler, tıptaki yeni tedavi yöntemleri ve yaşam kalitesinin artması genç, orta yaşlı ve yaşlı anımlamasını da değiştirdi.
Günümüzde artık, orta yaş sınırı 60’a dayandı. Geçmişte şarkılara bile konu olan ’yaş 35 yolun yarısı’ kavramı da geçerliliğini yitirdi.
45 yaşa kadar genç,( dolayısıyla sen hala genç gurubundasın.) 60 yaşa kadar orta yaş tanımlaması daha doğru. Bir kişiye ’yaşlı’ denilebilmesi için ise 60 yaşını geçmesi gerektiği kanaatindeyim. Tüm bunların yanı sıra, kişi eğer biyolojik olarak tüm fonksiyonlarını yerine getirebiliyorsa çok ileri yaşta olmasına rağmen ’genç’ diyebiliriz. Bunun tam tersi de söz konusu olabilir.
Ayrıca “ey sevimli ihtiyar doğum günün kutlu olsun” sözünü yaşarsak ne zaman söylerim sana kim bilir? Sende bu enerji ve üretim varken sen çok zor yaşlanırsın…
Yeni yaşının ve yaşlarının nereye kadar giderse gitsin sana her zaman mutluluk getirmesi dileğiyle...
Hem yeni yaşını hem de babalar gününü kutluyorum.
Her zaman senin dostun…
sayın hocam kaleminiz çok güzel yayınladığınız için size teşekkür ederim. oğlunuz inşaallah çok güzel bir yer kazanır.. ve oda sizin gibi büyük bir yazar olur insanları aydınlatır. ve hocam sizin yaş kırk olmuşsada bedenen ve ruhen ve kalben halen 21 yaşındasınız.. daha uzun bi ömür var hocam sakın yarısına geldim diye düşünmeyin..
Haziran 20th, 2010 at 18:24Sevgli Hasan Teşekkür ederim temennilerin için.
Sevgili Maide Hanım, Sayın müdürüm,
Orta yaş tanımlamanız doğrusu biraz bana zorlama geldi.
Ama ben kendimi genç hissetmiyorum. Hala çocuk hissediyorum.
Kıraç saçlarıma da karizmatik görünüyor diyerek şimdilik beni mutlu ediyorlar. Bir sorunum yok yani.)))
Haziran 20th, 2010 at 18:59Sayın hocam yazılarda sitem gördüm sanki doğum gününüzü 20 yaşına giren bir genç olan siz için can-ı gönülden kutlarım ayrıca Babalar Gününüzü de en içten dileklerimle kutlarım efendim saygılarımla...
Haziran 20th, 2010 at 19:16hoçam yazınız çok hoş olmuş ağzınıza ve yüreginize sağlık...yazılarınızın devamını sabırsızlıkla bekliyoruz...saygılar.
Haziran 22nd, 2010 at 01:32