Yaş Düzeltmesiyle Erken Emeklilik
Mahkeme kararı ile yaşını büyüten (yaş tashihi yaptıran) okurlarımız, emeklilik açısından yaş değiştirmenin önemi olup olmadığını soruyor. Emeklilikle ilgili haklardan yararlanmada, sigortalı olmadan önce yapılan yaş düzeltmeleri kabul edilmekte, sigortalı olduktan (sigortalılık başlangıç tarihinden) sonra yapılan yaş düzeltmeleri ise dikkate alınmamaktadır.
Bu durumda yaş düzeltmelerine ilişkin mahkeme kararlarına istinaden tescil kütüklerinin tashihli yaşla ilgili bölümleri düzeltilecek ancak, uzun ve kısa vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortasına tabi olunduktan sonra yapılan düzeltmelerde sigortalılık hak ve mükellefiyetinin düzeltilmeden önceki yaşa göre belirleneceği sigortalılara bildirilecektir.
Örneğin ilk defa 1998 yılında sigortalı olan ve 2002 yılında mahkeme kararı ile 40 olan yaşını, 45 yaş olarak tescil ettiren bir kişinin emekliliğinin hesaplanmasında ilk defa sigortalı olduğu 1998 yılındaki yaşı (40 yaş) dikkate alınacaktır.
Ancak, 1982 yılında mahkeme kararı ile 20 olan yaşını, 25 yaş olarak tescil ettiren ve ilk defa 1998 yılında sigortalı olan bir kişinin emekliliğinin hesaplanmasında ilk defa sigortalı olduğu 1998 yılındaki yaşı dikkate alınacaktır. Çünkü yaş düzeltmesi sigortalı olduğu 1998 tarihinden önce yapılmıştır.
Bağ-Kur’luların özürlü emekliliği
01.10.2008 tarihinden sonra tahsis talebinde bulunan 4-1/b (Bağ-Kur) sigortalılarından çalışma gücü kaybı yüzde 60’ın altında olanlara, çalışma gücü kayıp oranlarına göre gerekli sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartlarını yerine getirmeleri halinde, özürlülükten dolayı yaşlılık aylığı bağlanabilecektir. 1 Ekim 2008 tarihinden sonra tahsis talebinde bulunan 4-1/b (Bağ-Kur) sigortalıları özürlü emekliliğinden aşağıdaki tablodaki şartlarla yararlanabilecekler.
Bağ-Kur’luların çalışma gücünde kayıp oranı
Yüzde 60 ve daha çok olanlar:
15 yıl, 3.960 gün
Yüzde 50-59: 16 yıl, 4.320 gün
Yüzde 40-49: 18 yıl, 4.680 gün.
Emekli işçinin ihbar-kıdem tazminatı
Okurumuz Hasbi Temelli, “İşveren, çalışanların iş akitlerini sonlandırarak çalışanlara kıdem ve ihbar tazminatlarını ödemektedir. Ancak işyerinde SGDP ödeyerek çalışmakta olan SGK’dan aylık alanlara sadece kıdem tazminatı ödeyip ihbar tazminatı ödememektedir. Bu uygulamanın yasa ve yargı kararları ile uygunluğu nedir?” diye soruyor.
İhbar ve kıdem tazminatında, emekli olduktan sonra sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışan işçilerle, normal işçiler arasında bir farklılık yoktur. Yani, emekli olup sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışan işçinin işveren tarafından işten çıkartılması halinde hem ihbar tazminatı hem de kıdem tazminatı ödenmesi gerekir. Aksine uygulamaların mevzuata aykırılığı tartışmazsıdır.
Emekli işçinin kıdem tazminatına hak kazanması durumunda işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır.