Yapıştırmaya Soruşturma!..
Hırant Dink suikasti bir kez daha Türkiye’nin gündemine oturdu.
Ama daha çok, katil zanlısı ile azmettiricisini mahkemeye getiren cezaevinin aracının ön kısmında bulunan “Ya sev ya terket” yazısı bulunan yapıştırma ile gündeme geldi.
Artık son derece siyasi ve geri planı bulunan cinayetleri bile kendimize çevirip, magazinleştirmeyi başardık ya... Helal olsun bize.
Efendim, Kocaeli C. Savcılığı, cezaevi aracının önünde bulunan ve üzerinde slogan yazılı olan bu yapıştırma ile ilgili soruşturma başlatmış.
Artık ne işe yarayıp, sonunda ne gibi bir durum çıkacaksa!..
Ya bir gariban şoförün başı ağrır, ya da hiç ilgisi olmayan birisinin üstüne kalır. Başka birşey de olmaz.
Türkiye’nin gündeminde günlerdir yer alan bu olayla ilgili olarak, bir polis memuru ile azmettiricinin arasında geçen telefon konuşmalarına hiç kimsenin dikkat ettiği yok.
Özellikle de hukuk çevrelerinin.
Ortada bir hukuk skandalı yaşanıyor. Bir hukuk cinayeti işleniyor ama ısrarla görmesi gerekenler görmemek için büyük bir çaba sergiliyor.
Çok merak ediyorum acaba neden?
Bazı güçlere, güçleri mi yetmiyor yoksa?
Hukuk cinayetini görmeyenler ya da görmek istemeyenler, kalkmışlar fiske ile uğraşıyorlar.
Kanunlarımıza göre, güya mahkeme aşamasında olayla ilgili fikir beyan edecek, mahkemeyi etkileyecek herhangi bir yayın yapmak yasak.
Bırakın mahkeme aşamasını, savcılık soruşturması başlamasıyla birlikte bu yasaklar başlıyor.
Fakat, olay olduğundan bu yana, özellikle mahkemeyi etkilemek için yapılmayan kalmadı.
Yürüyüşünden tutun da, artık kimin ne kadar suçlu olduğuna ve ne kadar ceza alması gerektiğine varanan kadar, milyonlarca kişinin gözü önünde, canlı yayınlarla tartışıldı.
Bu durumda, yeni Türk Ceza Yasası’ndan bu ve benzeri maddeleri kaldırmak gerekmiyor mu? Nasıl olsa kimsenin iplediği yok!..
Pardon iplediği yok derken, yaygın basın ve yayın organlarından bahsediyorum tabii.
Hani böyle bir durumu yerel basının bu şekilde işlemesi durumunda, başına gelmeyecek ceza kalmayacağı muhakkak.
Örnekleri o kadar çok ki. Hangi birini anlatmaya kalksak.
Madem ceza maddesini kanundan kaldıramıyorsunuz, o zaman ben bir teklifte bulunayım da daha bir kolaylık olsun bari!..
Basın ile ilgili maddelerin altına ek birer fıkra ekleyip, “Tüm bu maddeler sadece yerel basın ve yayın kuruluşları ile ilgilidir. Kesinlikle yaygın basın ve yayın kuruluşlarını ilgilendirmez!..” deyin.
Hiç olmazsa biz de rahat ederiz.
Yoksa kendi kendimize “Onlar da basın yayın kuruluşu biz de... Neden ayrıcalık yapılıyor?” diye hayıflanıp duruyoruz.
En azından böyle bir sıkıntıdan kurtulmuş oluruz...
