Yanlış Tartışma
İzmir’de bugünlerde bambaşka bir tartışma yaşanıyor.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar’ın, yatırımcının finansman sıkıntısının çözümü için Toplu Konut İdaresi (TOKİ)’nin konut yerine fabrika yapması önerisi hem ses hem de hemen karşıt görüş getirdi.
Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, öneriye kesin dille karşı çıkıyor. TOKİ’nin konut ya da fabrika yaparak İzmirli müteahhitlerle haksız rekabete girmesini istemediklerini söylüyor, “Üyelerimiz 3, 5, 7, hattâ 10 yıllık kredi bulup fabrika inşaatları yapabilir. TOKİ’yi göreve çağırmak gereksiz” diyor.
Kimisi için Yorgancılar’ın talebi doğru, kimileri içinse ekonomik şartlar ve gayrimenkul sektörünün zor durumu ortadayken Demirtaş haklı.
Bana göre, ne sanayicinin fabrika yatırımı için TOKİ’ye dayanmak doğru, ne de konuya ‘üyemin hakkını korurum’ diyerek bakmak yeterli...
Hazır konu gündemdeyken, her iki tarafın beklentilerine yanıt verecek bir düzenleme için TOKİ’ye çağrı yapmak belki de en iyisi.
Aslında konu geçtiğimiz aylarda yaşanan Torunlar Grub’a ait asansör faciasında belli belirsiz gündeme gelmişti. Hatırlarsak, ‘TOKİ’ Torunlar’a tapunu al demesine rağmen şirket ısrarla tapuyu almamış ve yalnızca bu nedenle sadece vergi avantajı 10 milyon lirayı geçmişti.
CİDDİ AVANTAJLAR
Çünkü TOKİ, kendisiyle iş yapan müteahhit ve şirketlere imar planlarından, emsal artışına, harçlardan denetime kadar birçok alanda avantaj sağlıyor.
TOKİ avantajları daha proje başlamadan imar planları ile başlıyor.
Hiçbir belediyeye sormadan imar planı hazırlama hakkına sahip, emsal hakkını değiştirebiliyor. Ayrıca TOKİ projelerinde imar harcı, plan harcı gibi bedeller ödenmiyor. Milyonluk projelerde bu oran oldukça önemli bir rakama denk geliyor. TOKİ projeleri Yapı Denetim Kanunu’ndan muaf. Yani TOKİ ile ortak müteahhittin şantiyesini dışardan biri denetlemiyor.
Tüm avantajlardan konut yapımında yararlanılırken, fabrika yatırımları dışında kalıyor.
Bu konuda karşı çıkışlar yerine ortak ses yaratılabilmeli.
Özetle tek başına TOKİ’nin fabrika yatırımı yapmasına hayır, fabrika yatırımı sürecindeki sanayiciye ve bu işleri yerine getiren müteahhitlere avantajlar sağlanmasına evet...
Ancak konut yapımında bazı örneklerde görüldüğü gibi, bu alanda ahbap çavuş ilişkisi yürütülür mü galiba asıl soru bu...
Tüm bunlar tartışılınca sanki sanayici yatırım yapmak için can atıyor, talebe yetişemiyor, tek sorun yapım maliyetleri gibi bir tablo çıkıyor ortaya. Keşke öyle olsa...
O zaman bu tartışmalar daha çok anlam kazanır ve belki sonuca gider.
Şimdilik kendi içimizde olumlu cümlelerle tartışmakta ve enerjimizi birbirini kırmak yerine net bir öneriye dönüştürmekte yarar var!!!
Akıl tutulması
Ne yazık ki gelmesinden ürktüğümüz günler geldi.
27 il merkeziyle 68 ilçe kaos yaşıyor.
Öyle bir hal aldık ki, hangi grubun kiminle mücadele ettiği belli değil. Umarız bu belirsizlik çabuk atlatılır ve Türkiye nefret dilinden kurtulur.
Hangi cenahtan olursa olsun, konuşmaya seçilebilecek en “düşman kelimeler”le, “egoist kelimeler”le başlayanlar, karşısındaki insanı yok sayanlar gidilen bu tehlikeli yoldan dönerler. Şimdi “dost kelimeler”le, “ortak kelimeler”le konuşma zamanı. Biraz duyarlık, biraz destur...
Senin için, benim için, kardeşliği içselleştirmek, ortak bir gelecek ve çocuklarımız için...