Yanlış Din Algısının Analizi!
Kırmızı kitaplar, ‘Kalksam ve Dirilsem”, “Gözyaşı Geceleri”, “Gül yetiştiren adam”, “Mona Roza’nın Muazzez Akkay”sı, “tesbihat”, “Kul Sadi Yüksel”, “darül harp”, “1. Söz.” ,“Rabıta”, İslamcı radyoların gece programlarının prensleri “İbrahim Paşalı” ve “Tarık Tufan”, yüreğimizi hoplatan bant tiyatrolarının üstatları (merhum)“Hasan Nail Canat” ve “Ulvi Alacakaptan”.
Cat Steven’sın Müslüman hali, “Yusuf İSLAM”. Hafızalarımızı zorlayalım;
Allahsız, “Salman Rüştü”, “İhyayı Ulumiddin.” “Elmalılı Meali Şerifi”, “Seyyid Kutup”, “Maramara Fm”, “Özel Fm.” “Abdurrahman Önül”, “Sızıntı”, “Necmettin Erbakan”, “Cemalettin Kaplan”, “Humeyni”, “Yeni Ümit”, “Kütüb-i Sitte”, “Ali Şeraiti”, “Hasan El Benna”, “Altınoluk”, “Timutraş Uçar”, “Çeçenistan”, “Mescid-i Aksa”, “Şakirt”, “Nuri Pakdil”, “Necip Fazıl”, “Sezai Karakoç”, “M. Fethullah Gülen”, “İsmet ÖZEL”, “Bediiüzzaman”, “Metin Yüksel”, Kanal 6 Televizyonu DİNAMİT Programı Konukları: “Bülent Arınç, Hasan Hüseyin Ceylan”, “İhsan Arslan”, “Mehmet Metiner”, “Recep Tayyip ERDOĞAN” ve (merhum) ERCÜMENT ÖZKAN” gibi isimlerin ve kavramların kıyısından köşesinden geçmiştim.
Sonunda sevgisinden çok yakıcılığına iman ettiğim bir Allah’ın kulu ve elinde kılıcıyla inançsızların hakkından gelen bir Elçi Muhammed’in (AVS) ümmetinden “günahkar bir Ademoğlu” olarak ezik-büzük bir “Müslüman”dım.
O ezikliği her zaman yaşadım.
Hoşlandığım ama göz göze bakmaktan başkaca bir eylemde bulunamadığımız o kızın adını bile anımsamıyorum şimdi. “Öylesine hayattan kopuk, yaşamdan uzak ve aşktan beri yetiştirilmiştik ki, bir inşaat sahasında kocaman bir kazıkla aynıydım. O kazık tek başına ayakta durabiliyorken benim bedenim bunu dahi beceremiyordu.” Ruhum ve kalbim yerlerde sürünüyordu..
Yüz yılardır “Allah” diyerek, “Muhammed” diyerek, “kirli” zihinlerindeki kendi işlerine gelen “İslam”ı, “iyi niyet”le bu topluma ve bize öğretmişlerdi. Öylesine darmadağın olmuştuk ki, “onların rehberliği olmadan” adım bile atamaz hale gelmiştik.
İslam’ın tüm kurallarını kendilerine göre bir “bankamatik” haline getiren bazı kafaların kapitalizm düşmanı gözükmeleri ne büyük bir tezattı. “Kişilerin özgün ve özgür iradeleriyle Allah’la aralarında iletişim kurmalarına izin verilmeyen bu yanlış din algısı yüzünden toplum paramparaçaydı.”
Benim bu düşündüklerimi kim söylemişse hemen susturulmuş, “dinsiz”, “imansız”, “sünnet düşmanı” gibi iftiralarla önleri kesilmişti.
Bende önceleri gaza gelip “tüm memleketin imanını kurtarma” derdine düşmüştüm.
Ama sonraları akıllanmıştım. “Artık Allah’a hesabını vereceğim tek adamın kendim olduğunu anlamıştım.” Başkaları için değil öncelikle kendi imanımız ve inancımız için çaba göstermeliydik.
“Tuvalete sol ayakla girmenin fazileti”yle, “tırnakları gece değil de gündüz kesmenin erdemi”yle o kadar “meşgul edilmiştik” ki, “aşk”ın, “merhamet”in, “insan”lığın ve “sevgi”nin “dini uçup gitmişti” tüm güzel değerleriyle birlikte… (Kaynak:http://www.bidolukitap.com/kitap/182311/aska_gittim_donmeyecegim_adem_ozbay.htm)
ATATÜRK KÖŞESİ
Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir...
DÜŞÜN-TAŞIN
Zor olanı seviyorum demek değil o sevgiyi hissedip bütün benliğinle söylemektir...
GÖNDERMELER
-Hiçbir bey'lik cümlenin vatan için şehit düşen evlatlarımızı geri getirmeyeceğini biliyor musunuz?
-Diyarbakır şehitleri için Malatya'da isyan eden Şeker Hocanın feryadını duydunuz mu?
-ABD Dışişleri Bakanının Ülkemizde Kraliçeler gibi karşılanması kimlerin yüreğini acıttı?
-Diyarbakır'da üç beş figüranın sahnelediği özerklik tiyatrosunu ciddiye alan var mı?
- Adana Sabancı Merkez Camisinde şehit cenaze merasimindeki isyanı duydunuz mu?
-Sevgili Mahmut Çelikcan'ın, Yenidoğan 2181 nolu sokakla ilgili taahhüdü ne oldu?
-Hakan Baba'nın denizdeki villası için ikide bir göndermelerde bulunan Oktay Rıfat Bey'in sabır sınırlarımı alt-üst ettiğini biliyor musunuz?
- Trabzon'dan gazetemiz için Köşe Yazarlığı teklifinde bulunan Aysun GÜL Hanımın Fanatik bir EKSPRES okuru olduğunu biliyor musunuz?
-Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan'ın Sivri Sinek Savaşı'nı nasıl bir formülle çözdüğünü merak ediyor musunuz?
-Adana F Tipinde ve dahi E tipindeki mahkumlarımız tarafından, kitaplarımızın büyük bir keyifle okunduğunu biliyor musunuz?