Yanlış Adımlar…
Hazin TerânelerKadının biri, cömert olduğu söylenen yaşlı bir bilgeye gidip :
- Bu şehirde benden fakir insan yok! demiş. Bana biraz yardım eder misiniz?
Bilge adam, kadının kucağındaki bebeğin bir ipeği andıran yanaklarını okşayıp öptükten sonra:
- Demek fakirsin! demiş. Hem de çok fakir. Ama karşılıksız yardım yapmak, âdetim değil!. Eğer yardım istiyorsan, çocuğunun parmağını satman gerekir.
Kadın, önce deli olduğunu sanmış bilgenin. Daha sonra da, kötü bir şaka yaptığını...
Ama adam ciddî görünüyormuş.
Kadına bir kese altın uzatıp:
- Ayak parmağına da razıyım! demiş. Zaten cerrah olduğumdan, ona acı çektirmem.
Kadın, bütün kanını donduran bu teklif üzerine kaçmayı düşünürken, adam:
- Sadece tırnağını söksem de olur! diye devam etmiş. Biliyorsun zamanla yenisi çıkar.
Kadın, bu ruh hastasına daha fazla dayanamamış. Ve kapıyı çarpıp uzaklaşırken, adam onun arkasından:
- Nasıl bir fakir olduğunu anlayamadım! diye bağırmış. Kucağındaki hazinenin tırnak kadar bir parçasını, bir kese altına değişmiyorsun...
***
Zaman zaman gözümüz kararır, bir sürü yanlış adımlar atarız, elimizde tuttuğumuz değerleri görmeyiz/göremeyiz... Kimi zaman da görülmeyen değer biz oluruz... An gelip de farkına vardığımızda/varıldığımızda geç olmamışsa ve geri dönüş şansımız hala varsa ne âlâ... Ama... ya yoksa?
***
Son zamanlarda Rab ile fazlaca konuşmaya başladım. Hiç durmadan attığım her adımı hayırlara çıkarmasını diler oldum.
İçinde olduğumuz şu dönemde, duyuları/duyguları öyle çok uyaran var ki, doğru düşünüp doğru adımlar atmak, doğru kararlar vermek ve hatta doğru kişilerle iletişimde olmak bile iradenin dışında gelişiveriyor. Yaşamın hızlı ve kontrol dışı aktığı günler, doğru olmaya çalışan, doğru yaşamaya çalışanlar için zordan da öte hal almaya başladı sanki.
***
Kimbilir? Belki kuruntu benimkisi, belki bir yaş dönemi sancıları, belki havadan…
Affola, bu seferlik böyle olsun bu yazı da.
Sözü çok olanın, yalanı çok olur imiş, şimdilik izninizle,
Aşk’ınız daim olsun, kötülükler ve telaşlar sizden uzak olsun da işleriniz rast gelsin...