content Yıl 1971-72 ilk şiirler ve sonrası... Şiirler, köşe yazıları son birkaç yıldır yaptığım araştırmalar...Bir çok antolojide yer aldım.Sayısını hatırlamadığım edebiyat sitelerinde yayınlanmakta olan şiirler, denemeler ve hikayelerim var... İnternet radyolarında yayımcılık yapıyorum. İşte şimdi de burada da sizlerle birlikte olmaya devam edeceğim...
06 Eyl

Ondokuzbin Dokuzyüz Doksanaltı Grip daha Var!-III

Kapımızı haberli veya habersiz çalmayı düşünen virüslere duyurulur: Ben anti-virüs programı kullanıyorum sakın ola ki benim semtime uğramayın, benden söylemesi, bak neden daha önce söylemedin demeyin…

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) de 2002 yıllarında yurduma ziyarete gelmiş ama sessizce yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlamış.

Ne zaman mı?

Tam kuş gribi salgını’nın ortalığı kasıp kavurduğu’nun ardından.

Bakıyoruz bir anda (KKKA) Bunyovirüslerden Nairovirus soyuna bağlı virüslerin neden olduğu bir hastalık özellikle de doğu illerimizde görülmeye başlıyor.

Öyle ki “ 3 Ağustos 2006 İstanbul-Malatya seferini yapan bir havayolu şirketine ait yolcu uçağında kene bulundu.” Diye haberlerde duyuyoruz.

Sıcağı sıcağına yapılan ilk açıklama aynen “Kenenin hastalık yapan türden olup olmadığını belirlemek üzere Elazığ Hayvan Hastalıkları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğüne, kargo ile gönderdik. Kene kimseyi ısırmamış. Elazığ'dan sonucun birkaç gün içerisinde gelmesini bekliyoruz. Kenenin hastalık yapan türden çıkması durumunda, havaalanına gidilerek dezenfeksiyon yapılacak. Kenenin nereden geldiği konusunda ise şu an için bir bilgi yok.” Deniliyor.

Ama her ne oluyorsa oluyor KENE bir anda kimlik değiştiriyor. Yeni bir açıklama yapılıyor: Ankara-Malatya seferini yapan yolcu uçağında bulunan canlı, kene olduğu şüphesiyle havaalanı yetkilileri tarafından paketlenerek Malatya Tarım İl Müdürlüğü yetkililerine teslim edildi. Malatya Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri tarafından alınan pakette, kene olduğundan şüphelenilen canlının, hububat zararlısı süne olduğu görüldüğü söyleniyor.

Şahsen ben o zamanda şimdi bu araştırmayı yaparken bir kez daha baktım kene ve süne arasında fark var, her nedense kimse anlayamamış demek ki.

Yaygınlaştığı zaman içinde yapılan araştırmalar sonucu sevindirici bir haberle karşılaşıyoruz. “Türkiye’nin kâbusu haline gelen keneye karşı hastaların kanı şifa oldu. Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) virüsü taşıyan kenelerin ısırdığı vatandaşların kanlarından serum yapıldı.” Deniliyor ve devam ediyor “ Önce hayvanlarda denenen serumlar, bu yıl içinde kenelerin virüs bulaştırdığı hastalarda kullanıldı. Ağır vakalarda dahi 10'da 9 oranında başarı yakalandı. Ölümcül virüse karşı Hıfzıssıhha'da üretilen antiserumların sayısını artırmak isteyen Sağlık Bakanlığı, Sivas, Yozgat, Tokat, Çorum gibi illere ekip gönderdi. Doktorlardan oluşan Etik Kurul, hastalığı geçirip bağışıklık kazanan vatandaşlardan kan toplayacak. Alınan kanlar Ankara'da serum haline getirilerek daha çok hasta şifaya kavuşacak. Türk bilim adamlarının yaptığı antiserum, hastalıkla mücadele eden 30 ülkeye de umut olacak.” Bundan daha güzel bir haber olabilir mi?

Sağlık Bakanlığı KKKA'dan ölümleri illere göre şu şekilde sıraladı: "Kırım Kongo Kanamalı Ateşi nedeniyle Çorum'da 7 kişi, Karabük ve Tokat'ta 5'er kişi, Yozgat'ta ise 4 kişi yaşamını yitirdi. Ankara'nın Kızılcahamam ve Nallıhan ilçeleri ile Kastamonu, Samsun ve Sivas'ta 2'şer kişi keneden dolayı hayatını kaybetti. Amasya, Bolu, Bingöl, Çanakkale, Çankırı, Giresun, Konya ve Rize'de ise 1'er kişi ölümcül keneden kurtulamadığını belirtiyordu.

Yurdum insanı isyanlarda “tavuklar imha edildi sonunda meydan keneye kaldı”.

Bakın dikkat ettiniz mi bilemiyorum KENE mücadelesinde grip aşısı kullanılmadı. Ne alaka diyenleriniz var tabi şu alaka hani domuz gribinde aşı stoku vardı ya ellerinde kalmıştı işte onlar ne oldu?

Daha ellerinde.

Bakın bir bilgi ilgimi çekti Kırım Kongo kanamalı ateşi (KKKA) virüsü İlk olarak 1944 yılında Kırım’da, sonra 1956 yılında Kongo’da tanımlanmış ve sonra aynı hastalık olduğu anlaşılmıştır.

Eeee 2002 ye kadar anca gelebilmiş demek ne de olsa KENE. Ama “At gribi “ için sayın Prof. Dr. Selim Badur “halk arasında dillenen "tavşan gribi"’nin gelmeyeceğini ama "at gribi"’nin gelebileceğini söyledi. Bakın yaa güler misin ağlar mısın bu sözlere diyeyim en iyisi. Prof. Dr. Selim Badur; "H9 N7, H9 N2 gibi atlarda görülen bir at gribinin insana bulaşma riskinden bahsedilmekte. Çok küçük sayıda olgular var. Eğer bu süratle yayılırsa 2015 yılında burada olabileceği varsayımında bulundu. Sizi bilmem bence yanılıyor hesap ortada (KKKA)  1944–1956 -2002 en yaygın 2009 görüldüğüne göre şimdi karşılaştıralım bakalım kene ile at’ın hızını.

Neyse ben de gülünç duruma düşmeden bir diğer virüsümüze gelelim.

Devam edecek…

Etiketler : , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank