Yandık!: Ondokuzbindokuzyüzdoksanaltı Grip daha Var!-I
Nasıl olmuşsa olmuştu 2005- 2006 Yıllarında dünyayı turladı ve yurdumuza kadar gelmişti kuş gribi. Yazılı basın da sözlü basın da her zaman ki gibi yine ortalığı ayağa kaldırmışlardı. Birde bilgeden çok bilgiç kesilenler.
İlk defa 2005 yılının Ekim ayında Balıkesir-Manyas kuş cennetinde ilk kuş gribi vakası ile karşılaşılmıştı.
Etkin karantina ve itlaf yöntemi ile hastalık kısa sürede denetim altına alınmıştı.
Bu önlemlerin ülke çapına yayılmasına rağmen, 27 Aralık 2005 tarihinden itibaren ülkemizin çeşitli bölgelerinde yeniden kuş gribi vakalarına rastlanılmıştır.
2006 Ocak ayı içerisinde farklı şehirlerden toplam 21 kişide kuş gribi virüsü tespit edilmiş.
Bunlar arasında 17’sinin tedavisi değişik tarihlerde yapılarak taburcu edilmiş, 4 çocuğun bilinçsizlik nedeniyle hayatını kaybettiği resmen açıklanmıştı.
Kuş gribi vakaları nedeniyle Ocak ve Şubat 2006'da tavukçuluk sektöründe de günlük zararın 1O milyon YTL'yi bulduğu ve iki aylık zararın toplam 300 milyon YTL'yi aştığı açıklanmıştır.
Tabi bu kayıt altındaki zarar. Birde kayıt dışında olanı var ki bunu belirtmeye kimse yanaşmadı resmi yoldan. Hadi canım sende kayıt dışının da resmiyetimi olurmuş değil mi ama.
Biz yine kuş gribine gelelim. Daha önceki bir yazımda da belirtmiştim ben hiç inanmamıştım, inanmıyordum kuş gribine.
Aslında halkın çoğunluğu da kuş gribine inanmamıştı. Binlerce tavuk katledildiği ile kalmıştı...
Hemen geçilecek bir konu değil ama daha domuz gribimiz var sırada ve ondan sonra süpriz bir davetsizimiz.
Yıl 2009 Amannn bu defa da DOMUZ gribi çat kapı gelmez mi. Hiç sorup izlemek yok.
Yine ilk kolları sıvayan basın. Haberler havada uçuşur oldu, eee bizim insanımızda fazla evhamlıdır ya yine bir panik aldı başını gitti. Domuz gribinin yayılacağı iddiaları ortaya atılınca, halkın yaşadığı panik yetmiyormuş gibi birde bakıyoruz Sağlık Bakanımız Recep Akdağ ve hükümet tüm Türkiye'yi panik havasına sürüklüyor.
Bakan Akdağ Türkiye'de 5 bin kişinin öleceğini iddia etmişti.(basından alınmıştır)
Bütün bunların olduğu an Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta’dan bir açıklama geliyor: bir domuz gribi salgını olduğunu ama bu hastalığın iddia edildiği gibi çok öldürücü bir hastalık olmadığını söylüyor. Üstelik çok da iddialı konuşuyor "Aşıya bile gerek yok!"
Ardından WHO açıklama yapıyor: İddialar kesinlikle asılsız.
Buyurun şimdi ne derseniz deyin.
Sakın ola ki terbiyenizi bozmayın, bu arada zaten çok “ sayan” olmuştur.
Neyse konumuza dönelim biz.
Domuz gribi virüsünün aslında abartıldığı kadar ölümcül, salgının da şiddetli olmadığını, bu konuda dünyayı etkileyen otorite olan bir profesörün, danışmanlık yaptığı ilaç şirketlerine para kazandırmak için panik yarattığı iddia edildiği haberi bir anda bomba gibi ortaya düştü.
Türkiye'de de hükümet hastalığı panik havasında sunmuş, yüksek miktarda da aşı ithal etmişti.
Şimdi soruyorum sizlere, çünkü ben çok merak ediyorum o alınan aşılar ne oldu? Bir bilen varsa söylesin bende bileyim, benim gibi merak edenler de öğrensin değil mi ama?
Daha bitmedi…