content

25 Ağu

Yalnızlık ve Ötesi…

Yalnızlık, kader değil tercihtir.

Kimsesizlikle karıştırılmamalı.

Öksüz, yetim, evsiz, dul vs. ilgisi yoktur

Bilerek yaratılan ruhsal boşluktur.

 

Aslında…

Beynin yarattığı durumdur.

Uyum güçlüğünün kendisidir.

*

Reçeteyle tedavisi yoktur.

Duvarlarını kendi eliyle ördüğün mahkûmiyettir.

İnsanın en duygu yüklü olduğu zamanda; yine insanın ne kadar güçlü olduğunu testten geppçirdiği yoldur.

Öylesine çelişkili hareketler içerir ki…

Bpakıp görmemek, dinleyip duymamak, uzanıp dokunamamak, arayıp bulamamaktır

*

Bir başka benzetişle…

Ölmeden camdan bir tabuta girip, dışarıdan kimsenin seni fark etmemesi, senin dışarıdakileri izlemendir.

*

En dayanılmazı, kalabalık içinde yaşanandır.

Yalnızlığın gizli olanıdır.

Çevrendekiler duyguyu paylaşırken,  gözlerin anlamsız bir noktaya çakılmıştır.

Her nedense…

Kimse seslenmez, yalnızlığını yaşamanı ister.

Kimi üzülerek, kimi sevinerek. 

Çoğu zaman art niyetsiz… Seni düşünerek…

*

Lidersen, elinde güçler olmasına rağmen yalnızlığa sürükleniyorsan; ötesi gelir.

Yanlışlıklar…

Hata değil yanlışlar.

Hatada masumiyet vardır, yanlışta kasıt, bilinç.

Ve o yalnız içinde, farkında olmak istemediğin her şeyle bir anda karşılaşırsın.

Terk edenler, küfredenler, devirmek isteyenler…

Geçmiş zaman gözlerinin önünden film şeridi gibi geçer.

“ Zaman dolsa da gitsem”sonsuzluğuna girerek, yaptığın her şeyin boş olduğunu sanırsın.

*

Sana verilen görevi yalnızlığınla sürdürüyorsan;  eleştirilme, beğenilmeme oranın yüksektir.

Hep kaçmak, tek başına kalma isteğin “Beceriksizlik, basiretsizlik” suçlamasını doğurur.

Yalnızlıkta huzur ararken, sinir katsayın yükselir.

Bir gün, bir hafta derken…

Kontrolünü de kaybedersin.

*

Yalnızlığın negatif yönleri başlamıştır.

Önemsenmemek anlamında “iplenmemek” deyimi var ya…

Buna tanık olursunuz.

Yetkinizdeki, bugüne kadar izin vermediğiniz kaçak, korsan yapılar, kararlar bir anda çoğalır. Yetersiz kalırsınız.

En önemli günler arifesinde, başkaldırılar, eylemler, grev hazırlıkları başlar.

İmza attıramadığınız kişilerin yerine getirdiğiniz yeni kişileri de bulamazsınız.

Yalnızlığınıza bir yandan kızar, diğer yandan daha çok istersiniz.

Sonucun olmadığını da bilirsiniz.

*

Bir zaman gelir…

Yanınızda yıldızları birlikte sayacak, anlatacak nefes ararsınız.

Bulursanız şansınız dönmüş demektir.

Yazının ilk cümlesi neydi?

“ Yalnızlık, kader değil tercihtir…”

İşte öyle bir şey!

****************************

Etiketler : , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

1 Kere Cevaplanmış to “Yalnızlık ve Ötesi…”

  1. 1
    edozatar Says:

    Evet erdal bey çok haklısınız.
    Yanınızda yıldızları birlikte sayacak, bir fincan kahveyi birlikte yudumlayacak, her şeyini anlatacak , sevincini , hüzünlü anlarını paylaşacak bir nefes araryorsun.
    Duygusal yalnızlıkta sosyalliğini yaşayan birey sosyal hayattan zarar görüyor İnsanlardan ve çevreden beklenmedik davranışlar gören insan duygusal olarak çevresine, hayata ve insanlara küserek kendi köşesine çekiliyor İnsanlara ve hayata olan güvenini yitiren insan huzuru, onlardan kaçmakta buluyor Duygusal yalnızlığa sebep olan olayların başında ölüm, ayrılık, terk edilme.
    Burada yalnızlığın sebebi, sosyal ortam ya da duygular değil kişinin karakteristik özellikleridir Çok utangaç olan bir kişi ya da insanlarla ilişkilerde sömürücü veya sert olan kişiler kendi kişilik özellikleri sebebiyle yalnızlığa mahkûm olurlar Ya insanlarla etkileşime geçemezler ya da etkileşime geçtikleri insanlara fiziksel ya da duygusal zarar vererek onları kendilerinden uzaklaştırırlar Kişilik özelliklerinin sonucu olarak da yalnız kalırlar.
    Kaleminize ve yüreğinize sağlık saygılarımla esen kalın…



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank