Yalnızlığıma
Anahtarını usulca cebinden çıkarıp bahçe kapısından içeriye girdi… İşte o an gözleri dolu dolu olmuştu… Kendi kendisini teselliye çalışırcasına elini sallıyordu sağa sola, boşverr der gibi…
Ağır adımlarla bahçeden geçip birkaç basamak merdivenleri çıktı… Bir başka anahtarla evinin kapısını açtı, o kadar ağır adımlarla ilerliyordu ki sanki zamanı durdurmak ister gibiydi…
Derinden bir nefes aldı elindeki fileyi mutfağa masanın üzerine bıraktı boş gözlerle etrafına bakındı…
Yavaş, yavaş mutfağın penceresine doğru yürüdü işte o zaman gözlerinden iri iri damlalar dökülmeye başlamıştı bile…
Ben ne yaptım, nerede hata yaptım?
Diye kendi kendini sorgulamaya başlamıştı, biliyordu artık çok geçti.
Yaşanmış onca yıldan geriye elinde ne kalmıştı? Kocaman koskocaman bir hiç…
Ne olmuştu? Neler olmuştu da bir anda yalnız yapayalnız kalmıştı...
O hiçbir zaman unutamadığı o gün geldi şimdi gözlerinin önüne yaşadığı sürece unutamayacağı o gün…
Ansızın elinde bir valizle girmişti içeriye suskundu…
Nedense yüzüme bile bakmıyordu… Acaba neden yüzüme bile bakmıyor? Demiştim kendi kendime…
Tabi cevapları da sıralamıştım yine kendim, ya cesareti yoktu veya, veya yüzüme bakmayı bile istemiyordu…
Öyle ya da böyle gidiyordu işte.
Beni yalnızlıklara koyup da gidiyordu, tek bir kelime söylemeden gidiyordu, hazırladığı valizin kapağını kapadı…
Aynanın karşısına geçti belki de bir daha hiç dokunamayacağım o simsiyah lüle lüle upuzun saçlarını son defa tarayıp çekmeceden aldığı tokasını taktı… Her nekadar gizlemeye çalışsa da sanırım elinin tersiyle de gözlerindeki yaşları silmişti… Bu arada çantasından çıkarırken yere düşürdüğü anahtarını aldı…
Son bir kez doğrulup önce odanın içinde gözlerini gezdirdi sonra yüzüme baktı baktı ve yürüdü gitti...
Yağmur sessizce yağıyordu.
Garip bir burukluk yüreğimde,
Kelimeler düğümlendi boğazımda
Yaşlar akmaya başladı gözlerimden.
Uzanıp ellerim tutamadı ellerinden.
Sevgili ne olur gitme kal diyemedim.
Düğümlenmeseydi boğazımda kelimeler,
Uzanıp tutuverseydi ellerim, ellerinden,
Anlamsızdı, çok geçti artık yola çıkmıştın,
Bakakaldım ardından sen giderken…
Şimdi sonbaharı yaşayan tarumar olmuş gönül bahçemden evimin sararıp solan bahçesine bakıyorum gözlerimden süzülüp inen yaşlarla yağmurla yarışıyorum…
1dost@sacide
Her Anı Unutulmazdı
Gözlerimi kapattım maziye
Bir ılık süt içtim yatarken
Uyandığımda sen yoktun
Yastıktaki saç tellerin
Yorgandaki kokun
Gitmişti artık yoktu benim için
Aldırma yağan yağmura
Esen ılık rüzgârlara
Dilek tutup;
Kayan yıldızlara bakarken,
Ağlama yokluğumda
Bir kelebeğin hayatı kadar kısa
Bir o kadar da dolu dolu yaşadık aşkımızı
Her anı için değerdi birtanem
Her anı unutulmazdı...
Ümit Tansu ŞİMŞEK
Şiir için oğluma teşekkür ederim...
Tek kelimeyle enfes, yüreğiniz hep güzelliklerle dolu dolu ola. Böyle taşa ki bizler de nimetlenelim.
Eylül 1st, 2010 at 02:16Sağolun.
Teşekkür ederim Ahmet bey... Sizde sağolun... Saygılarımla...
Eylül 2nd, 2010 at 01:17super bir yazim ve anlamli bir siir elinize saglik dilerim selamlar saygilar
Eylül 3rd, 2010 at 22:52