Yakarış -I-
Rabbim!
Benim Rabbim!
Annemin-babamın,
Sevdiklerimin-sevebileceklerimin,
Sevmediklerimin- sevemeyeceklerimin Rabbi!
Rabbim!
Sevgilinin-en sevgilinin ve bütün sevgililerin,
Bana arkadaş olanların-düşman olanların-tanıdıklarımın-tanımadıklarımın Rabbi!
Rabbim!
Eşimin-yoldaşımın-çocuklarımın,
Akrabalarımın-komşularımın
Yaşayanların-ölülerin-ölüm yolunda olanların Rabbi!
Rabbim!
Kolaylıkların-zorlukların,
Dertlerin-dermanların,
Çarenin-çaresizliğin Rabbi!
Rabbim!
Katilin-maktulun,
Yüreği yanan annenin-sevinen gelinin,
Gözleri yollara esir olanların-gözleri ömre bedel olanların Rabbi!
Rabbim!
Tutsak esirlerin-özgürlerin,
Mazlumların-mağdurların,
Kralların-reislerin Rabbi!
Rabbim!
Peygamberlerin-bilgelerin-cahillerin,
Bebeklerin, çocukların, gençlerin, yaşlıların
Hastaların, yolcuların, kölelerin Rabbi!
Rabbim!
Gecenin-gündüzün-zamanın
Varlığın-yokluğun-canlıların-cansızların,
Yerin-göklerin ve ikisinin arasındakilerin Rabbi!
Rabbim!
Ey Rabbim!
Ey âlemlerin Rabbi!
Her şey sana ayan beyan ve her şeyin açığı, gizlisi senin için bir.
Rabbim! Sen hiçbir şeye, hiçbir kimseye ve hiçbir zaman muhtaç değilsin, olmazsın. Ama ben sana hiçbir zaman olmadığı kadar muhtacım. Ve hiç kimsenin olmadığı kadar.
Rabbim!
Sana kimse(ler)i şikayet etmiyorum. Tam aksine kendi yetersizliğimi ve acizliğimi sunuyorum. Herkes dışımı biliyorken sen en gizlimi biliyorsun. Artık hiçbir şey bana deva olmuyor hiçbir şey... Kimsenin yardım ve desteği bana umut vermiyor. Bu sebeple beni ayakta tutan senin eşsiz ve sonsuz merhametine ne kadar da ihtiyacım var.
Rabbim!
Bugüne kadar senden dünya lezzeti adına (bir harikuladelik dışında) tek bir şey bile istemedim. Onu da seninle alış-veriş pazarlığı olmasın diye verip vermediğine bakmadan “candan öte” eyledim. Yine de yetmedi... Çaresizim Rabbim çare sende. Yalnızca senin teselline muhtacım.
Rabbim!
İmtihandayım biliyorum; hem de iki yönlü... Eğer bana basiret ve hikmet vermez isen (yok olmaktan yana telaşsızım ama) mahv olurum.
Rabbim!
Kalplerde geçenleri bildiğine iman ettim ama neden hala kalbimi sana açma ihtiyacı duyuyorum?
Rabbim!
Asla sana uzak ol(a)madığım halde sesimi duyuramama endişesi ile nedir bu avaz avaz bağırışım, zar-u figanım nedendir anlayamadım?
Rabbim!
Cayır cayır yandığımı görüyorsun ve sebebini sadece ve yalnızca sen biliyorsun. Neden ateşime bir damla su taşıyan İbrahim kuşunu gönderiyor ve sonra da yolda tutuyorsun?
Rabbim!
Erim erim eridiğimi fark etmeyen(ler)e, fark edipte dünya süsü kaygılarıyla aldırmayanlara lafım yok; ama sen beni kendinle tanıştırmaya layık bir insan eylemedin mi? Peki neden yalnızlıkla terbiye ediyorsun, neden?
Rabbim!
Ey Rabbim!
Sadakatimi, sevgimi sınıyorsan biliyorsun ki yardımınla daima bugünkü gibiyim. Hal böyleyken çaresiz düşmeme izin mi vereceksin? Değilse neden beni param parça eyledin? Ve bütün parçalarımı da ayrı diyarlara dağıttın, bende kalan parçam ise yakıp yıkıyor zaten tarumar olan gönlümü.
Ey Rabbim!
İbrahim’in “mutmain” olma gibi bir derdi vardı ve ona öğrettiğin gibi alıştırdığı kuşlarını ayrı dağlara bırakınca senin izninle ona geri dönmüşlerdi. Peki benden parçalarımın bana dönüşleri mahşerde her şeye rağmen onu/onları aramamdan sonraya mı kalacak? Velev ki öyle bile olsa “mutmain”liğimde hiçbir zaaf olmayacağına göre neden?
Rabbim!
Ey sevginin kaynağı Rabbim!
Sana ve halkına karşı sorumluluğumun bilincindeyim. Bu zorlukları gönderdiğin teselli ve destekle aşıyordum. Ama en büyük teselli ve desteğimi kaybediyorum korkusuna ilk kez yenik düştüm.
Çünkü beni (t)aşan bir hal ile karşı karşıyayım. Ben senin adına söz verdim. Eğer “sözlerinize sadık kalın” emrine muhalefet olmasaydı biliyorsun ki beni hiçbir şey durduramazdı.
Ve Rabbim!
Beni kendi halime bırakmıyorsun değil mi? Yoksa seni tarife sığmaz bir şekilde ve sonsuza dek seven bir kulunu kaybeden olursan;
Ben her şeyini kaybedenlerden olurum.
Yakarış devam edecek.
samimi ve ihlas damlalarıyla beraber Yaratıcıya,kainatın tek sahibine,kurtarıcıya yapılan güzel Yakarışınızın içinde bende olmak isterin.
Temmuz 4th, 2010 at 01:09selam ve dua ile.
Eridim, öldüm. Okurken, terler akıyor alnımdan, şakaklarımdan ve de çenemden.Elim ağzımda, gözlerim bilgisayar ekranında donmuş bir halde. Kendime kızıyorum, her zamanki gibi. Yangın yerine dönmüş yüreğinize rabbimin Rahmet suyu olsaydım, eşimle, Muhammed ile. Bu günki dünyada benim gibi birine layık görülmeyecek bir mükafattır Rabbimden istenilen. Olsun. Rabbim, rahmetini kendi halkının ve sizin üzerinize bardaktan boşatırcasına indirsin. Dilim varmıyor söylemeye, bizi de af etsin. Rabbimin merhametini umarak sözüm sözdür hala.
Temmuz 4th, 2010 at 11:55çok güzel di dayanamadım kendi sitemdede http://www.islamiask.com yayınladım..
Temmuz 4th, 2010 at 20:56Allah razı olsun.
Zemin güzel olmuş ancak "neden" kismindan itibaren gelişen (hikmeti anlamaktan öte kabaca bir tabirle) hesap sorma eğiliminin rahmeti ve yakini engelleyeceğini düşünüyorum. Gerçi kulu nasıl bilise O öyle hükmeder ama o ayrı bir yön. Keşke neden kismindan siyriabilip ulaştırdığı geçici ızdırap coğrafyasında (kilime sopa vuranın amacının dövmek değil tozu kiri çıkarmak olduğunu kalben akılda tutarak) rahmet havuzundaki nurunda dil ve kalp ve gelmiş ve gelecek zaman ve bütün duygu ve düşünceler olmak üzere erimeyi ve erirken "razina" demeyi başarabilsek.
Kusur vardır; siz lütfen affediniz.
Saygı ve selamlarımı sunuyorum.
Temmuz 5th, 2010 at 03:58ustd bu bynmuzn brcu oldu .. senin yngnın soncek yol baska yok . sen rabbine bu yakarısla bizi erttn bu bize agir geldi cikacaz icinden ins ...
Temmuz 5th, 2010 at 17:42ölmemmiiiiiiiiiiiiiiii ,, beni taşlara vurn ,,
Temmuz 6th, 2010 at 16:34kanımla yangnını söndürmezsem . sen terk edilemezsin aziz abiciim aslaaaaaaaaa