Yahudileri ve Hıristiyanları Dostlar Edinmeyiniz-(II)
BU BİR DİN SAVAŞIDIR -(II)
Erdemleri ile dost olabiliriz" anlayışı. El cevap ;Bu da yanlış. Erdemler mensubu olduğu dinlere göre şekillenir.
İnançlara göre şekillenir. Aksi halde her insanın fıtratında İslam vardır. Afrika'da yaşayan ilkel bir yerli kabilesine de gitseniz burada İslam’dan kaynaklandığını sandığımız güzel ahlak parçacıkları görürüz. Bu fıtrata vaaz edilen duyguların tezahürüdür. Mesela adalet duygusu herkeste vardır. Bir ilkel kabilede veya Hıristiyanların içinde, hatta Yahudiler arasında da adaletli insanlara rastlayabiliriz. Ama bu taşıdığı illeti izale etmiyor. Çünkü adaletten ne anladığı konusuna gelince işler değişir. Çünkü bu duygu kişinin hukuk anlayışı ve inançları ile doğrudan alakalıdır. Bu gün İsrail Filistin de uyguladığı katliamlarda kendini haklı görüyor. Neden? İnancına uyduğu için. Burada hangi erdemden bahsedebiliriz? Başka açıdan; Bize zulüm gibi gelen bazı kanunlar, buna inan insanlar için zulüm değildir. Bu fıtrattandır. Güzel erdemler herkeste vardır. Güzel ahlak herkeste vardır. Allah kimseye haksızlık etmemiştir.
Ancak bu erdemler kişinin daha sonra aldığı eğitim ve mensubu olduğu din ile şekillenir. Hıristiyan’ın " güzel ahlak" tan ne anladığı ile Bir Müslüman ın veya daha köklü ifade ile Allah resulünün " güzel ahlak düsturu ile kıyaslayabilir miyiz?
Kısaca, İslami ölçülere göre Yahudi nin ve Hıristiyanların güzel erdemi ve güzel ahlakı yoktur.Yaşanan örnekler; Yıllardan beri bu ülkede Yahudi iş adamları ülkemizi sömürdüler.Bizi batı ekonomisine bağımlı kıldılar.Montaj sanayi gelişme diye yutturdular. Üstelik bunların hemen hepside bizzat bizim devletimizin teşvikleri ve destekleri ile yaptı bunu. Karşılığında bu millete verdikleri şey batı kültürünü taşımak oldu ve siyasi krizleri çıkartmak oldu. İsrail ordusuna ekonomik destek oldular.En yakın örneği ise Vitali Hakko. Binlerce Müslüman Türk şapka kanununa muhalefet ettiler diye darağacına gönderilirken, bu kişi zengin oldu. Ve; "Şapka devrimi, kıyafet devrimi olmasaydı, kuşkusuz bugün Vakko olmazdı" diye pişkin pişkin sırıtanların servetleri şehit edilen Müslümanların kanı üzerinde duruyor. Ve halen daha Filistin de Müslüman’a atılan her kurşunda bizimde payımız var.Necmettin Erbakan Hoca yıllardan beri boş yere "Ağır Sanayi" de ısrar etmedi. Ama dikkat edin bu ülkenin ekmeğini yiyen nimetlerinden faydalanan Yahudi Ermeni ve mason iş adamları ve ahmak siyasiler yıllarca montaj sanayi yi gelişme diye yutturdular bize . Özellikle Demirel ve aynı zihniyetin havarileri. Bu mu dostluk?
Hülasa biz onları ne kadar hoş görsek ’te onlar bizi sevmiyorlar. Sevmezler. "Biz onların dinlerini kabul etmedikten sonra onlar bizi asla kabullenmezler."Hatta Müslüman Türk Milletini hiç sevmezler. Ama kendini Müslüman değil de, sadece Türk olarak tanımlayanların bu ülkede onlara uşaklık ettiğini bilmek için belgeye gerek yok. Onlarda zaten bizdeki ırkçıların bu zaaflarını kullanıyorlar. Türk ocaklarını, Kürt cemiyetlerini kuranların Yahudiler ve sözde dönmeler ve devşirmeler olduklarını öğrendiğimiz zaman sanırım İslam alemi ve Özellikle Müslüman Türklerin nasıl bir fitne çemberine düşürüldüğü daha iyi anlaşılır. Ancak ırkçı Türklerde yanılıyorlar. Irkçı Kürtlerde. Ne kadar ırkçı olurlarsa olsunlar Yahudiler kadar ırkçı olamazlar ve uşaklık etmeye devam ederler. İslam’ın hoş göre mayası İslam milletlerinin arasındaki ırkçı yaklaşımlarını yumuşatmak içindir. İslam’ın düşmanları ile değil. Allah'a rağmen.
Yahudi’yi dost görmek nasıl bir anlayıştır? Allah ın hoş görmediği bir kavmi kim hoş gerebilir. Ama ne yazık ki burası anlaşılmıyor ve hata devam ediyor.Bu sebeple yukarda da dediğimiz gibi Allahın Türk milletine bahşettiği erdemleri kavrayan kuşatan ve terbiye eden İslam ahlakıdır, İslam prensipleridir. Türkün adalet anlayışını ihata eden İslam hukukudur. Seksen seneden beri hukuk alanının nasıl bu hale getirildiğini güvensizliğini anlamıyor musunuz?" Adaletin kestiği parmak acımaz" diyen Müslüman Türk insanı bunu batı kaynaklı hukuk kuralları için söylememiştir. Şeriat için söylemiştir. Yani İslam hukuku için, Allahın emri olduğu için söylemiştir.
Bu kavramı bu gün yozlaştırılmış, ideolojik kaygılarla hazırlanmış hukuk kuralları için kullanmak yanlıştır. Alparslan Türkeş bey Rahmet olsun "İslam ahlak ve fazileti Türklük gurur ve şuuru” sloganı ile bu hakikati çerçevelemeye çalıştı. Ve bu şuurda bir nesil yetiştirmeye çalıştı. İşte "Alperen" liğin ruhu da bu cümlede yatıyordu. Ülkücü hareket “ Ya devlet ülkücü olacak ya da ülkücüler devlet olacak” sloganı ile aslında bu misyonu yüklenmişti. Şimdiki MHP ve ülkücü kuruluşları kast etmiyorum. Onlar adına konuşamam. Seksen öncesi bizim aldığımız eğitim bu idi.Allahın indinde din İslam dır. Kitap ehli ile hiçbir şekilde Amentü birlikteliğimiz yoktur. Allah ın ipine sıkı sarılmamız gerek. Onu bıraktığımız anda ortada Türk de kalmaz Kürt de kalmaz. Osmanlıyı yükselten bu inançtı. Ne zaman ki bu inançtan ayrıldılar yönlerini batıya çevirdiler.
İşte çöküşün ilk sinyallerini de orada vermeye başladılar. Kaldı ki ben şahsen Türk Asıllı Yahudi Türk asıllı Ermeni Veya Türk Asıllı Hıristiyan söylemlerine de karşıyım. Kişi, Ya Müslüman Türk olur, ya da Türk olmaktan da bahsedemez. Unutmayın ki her şey değişebilir. Ama erdemler değişmez. Allah resulünden sonra medeniyet alanında bir tek çivi bile çakılamadı, çakılamazda. Çükü medeniyet Allah resulü ile kemale erdi ve tamamlandı. Bunu teknoloji ile, sanayi devrimi ile evdeşleştirerek Batıyı adres göstermek, batıyı bizden daha medeni olarak görmek ve erdemleri oralarda aramak yanlıştır.