“Yağma Hasan’ın Böreği”nden Daha Öte…
Tarihin kırıntıları arasında dolaşan ve günümüze kadar gelen “Yağma Hasan’ın Böreği” deyimi, aradan asırlar geçmesine rağmen, değerinden bir şey kaybetmemiş, mihenk taşı gibi taşı gediğine koymaktadır.
Fatih'in Gebze'de ölümünden (1481) sonra İstanbul'da kıyamet kopmuş, zaten fırsat bekleyen asi yeniçeriler de İstanbul'a dağılmışlar. Kimse canından ve malından emin değilmiş. Yağmacı yeniçeriler, önce kendilerini aldatan sadrazam Karamani Mehmet Paşa'yı parçalayıp konağını yağmalamışlar. Daha sonra şehirdeki zenginlerin konaklarına hücum edip her tarafı talan etmişler. Zengin Yahudilerin oturdukları semtlere akın eden zorbalar büyük yağmalar yapmışlar.
Bu sırada Hasan adlı bir yeniçerinin işlettiği börekçi dükkânını da yağma eden yeniçeriler, işin aslını öğrenince, “Oldu bir kere, Yağma Hasan'ın böreğidir.” diye, börekleri yemeye devam etmişler.
Hakkı olanın da olmayanın da kolayca faydalandığı, sahipsiz hiç kimsenin korumadığı mal mülk kaynağı, Hasan’ın böreği gibi olmamalı, haram lokma midelere girmemelidir.
Hiç kimse hak etmediği bir şeye el sürmemeli, alın teriyle sağlanan kazanç kutsal olmalıdır. Kısa yoldan zengin olmak isteyen köşe dönücüler hak hukuk tanımazlar. Bunlar emek ve alın teri hırsızlarıdır. Böyle hırsızlara “Yağma Hasan’ın böreği bile az değil, doymazlar.
Perdelerin cesaretle aralandığı, tabuların yıkıldığı, gizlenen gerçeklerin meydana çıktığı, yalanların yüzü görünen bir zaman dilimindeyiz. Yeniden “Asr-ı Saadet” e yakın böyle bir zaman diliminin geleceği, ilahi müjdeler arasındadır.
Devletin genel kurmay başkanlığı makamına kadar yükselen ve çevirdiği dolaplar yüzünden bugün yargı önünde hesap veren generallerin hapse tıkılacağını söylesek, kim inanırdı.Bir zamanlar ‘Alikıran Başkesici’ olarak binleri katleden, süren, yerinden/yurdundan eden, hayat hakkı tanımayan yirmi yedi Mayısçılarla, yirmi sekiz Şubatçıların bugün hesap vereceklerini söylesek, yazsak kim inanırdı ki.. Şükür Allah’a… Tarih tekerrür ediyor, hak/hukuk/adalet yerini buluyor, bulacak…
Bizim yazılarımız bilgi, belge ve gerçeklere dayanır. Yalaka, ince yağdanlık, makam/şöhret/koltuk sevdalısı değiliz, yazılarımız her zaman Hak’tan, doğrudan, güzelden ve fıtrat değerlerinden yanadır.Her kelamın, her cümlenin, her noktanın,Mahşer günü, Mîzân Terazisinde de şahit olarak kefenin bir kenarına konulacağına da iman ederiz.
“ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ” davalarında, enteresan bilgi/belge ve vesikalar ele geçti, güdümlü olmayan medyada yayınlandı.
Bunlardan önemli olan bir tanesini sizinle paylaşmak istiyorum. Muhammedi Ocağın başında bulunan, develeri havutları ile birlikte yutan bazı paşalar bakınız nerelere getirilmişler, servetleri nasıl Karun kadar olmuş.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, MÜSİAD Genel Kurulu'nda, askeri müdahalelerin ardından bazı kesimlerin vurgun yaptığını ihbar ederek, “Acaba kimler burada vurgunu vurdu? O vurgunu vuranlar hesaba çekilmeli.Suç duyurusu yapıyorum burada” demesi, 28 Şubat sürecinde holdinglere kapağı atan paşaları ve istihdam ettikleri paşaların nüfuzunu kullanarak servetlerini katlayan holdingleri hatırlattı.
1999-2001 döneminde Türkiye'de tam 22 banka battı. Emekli paşaların kapak attığı bankaların batışıyla birlikte ortaya çıkan 50 milyar dolarlık zararı Türkiye Devleti Hazinesi karşıladı. Milletin verdiği vergilerden oluşan Hazine'den aktarılan paralarda karışlanan zararların Türkiye ekonomisine verdiği zararın etkileri uzun yıllar sonra ancak atlatılabildi. Bu büyük zararın yanı sıra 28 Şubat'ın müdahalesinin etkisiyle İMKB'de işlem gören şirketlerin hisselerinde yaşanan düşüşten kaynaklanan toplam kayıplar ise 20 milyar dolar olarak tarihe geçti.
Her vatanseveri rahatsız eden, tüylerinin diken diken olduğu, gözlerinin yaşarmasının gerektiği acı gerçekler, soğan ve timsah gözyaşları olmamalı. ( Daha detaylı bilgi için bakınız Akit Gazetesi arşivleri )
Bakınız ve not ediniz:
HANGİ PAŞA NEREDE?
TEOMAN KOMAN: Jandarma eski Genel Komutanı olan Koman, halen İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan Cavit Çağlar'ın şirketi olan Nergis Holding'te uzun süre yönetim kurulu üyeliği yaptı.
MUHİTTİN FİSUNOĞLU: Kara Kuvvetleri eski Komutanı olan Fisunoğlu emekli olduktan sonra batık bankalardan Sümerbank'ta yönetim kurulu üyeliği görevine getirildi. Fisunoğlu hakkında Sümerbank yönetim kurulu üyeliği nedeniyle İstanbul DGM tarafından dava açıldı.
VURAL BEYAZIT: Emekli orgeneral Beyazıt, MİGROS'ta da yönetim kurulu üyeliğini yaptı.
KEMAL YAVUZ: Harp Akademileri eski Komutanı olan emekli Korgeneral Kemal Yavuz, emekli olduktan sonra MARET'te yönetim kurulu üyeliği görevine getirildi.
AHMET ÇÖREKÇİ: Hava Kuvvetleri eski Komutanı olan Çörekçi, Park Holding'in sahibi Turgay Ciner'in devletten ihale ile aldığı HAVAŞ'ın yönetim kurulu üyeliğini yaptı. Çörekçi kamuoyundan gelen tepkiler üzerine HAVAŞ'taki görevinden istifa etmişti.
GÜVEN ERKAYA: Deniz Kuvvetleri eski Komutanı Erkaya, kanserden vefat ettiği tarihe kadar Koç Üniversitesi mütevelli heyeti üyeliği yaptı. Erkaya, Anasol-D hükümetinin Başbakanı Mesut Yılmaz'a da danışmanlık yaptı.
DOĞU AKTULGA: Bir dönem Ege Ordu Komutanlığı yapan Aktulga, Ergenekon'un firari sanığı Bedrettin Dalan'ın sahibi olduğu İstek Vakfı'nın kurduğu Yeditepe Üniversitesi'nde uzun sure mütevelli heyeti üyeliği yaptı.
BÜLENT ULUSU: 12 Eylül darbesinin ardından darbeciler tarafından başbakanlığa getirilen Bülent Ulusu da, tıpkı Doğu Aktulga gibi kaçak olarak kurulan Yeditepe Üniversitesi'nde mütevelli heyeti üyeliği yaptı. Ulusu aynı zamanda AKSA Holding yönetim kurulu üyeliği görevinde de bulundu.
SÜREYYA YÜKSEL: 12 Eylül sonrasında Ege Ordu Komutanlığı yapan Orgeneral Süreyya Yüksel, emekli olduktan sonra Yaşar Holding'te danışman unvanıyla görev yapmaya başladı.
İSMAİL HAKKI AKANSEL: 2. Ordu Komutanı'yken emekli olan Orgeneral İsmail Hakkı Akansel, PETKİM'de danışma kurulu üyesi olarak görev yapmaya başladı.
HALİL SÖZER: 1983-1986 yılları arasında Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapan, 1986 senesinde de emekli olan Sözer, Borusan Holding'de yönetim kurulu üyeliği yaptı.
SABRİ DELİÇ: İshak Alaton'un sahibi olduğu Profilo Holding'in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Deliç, bir süre Maltepe Üniversitesi'nde de mütevelli heyet üyeliği yaptı.
İBRAHİM ŞENOCAK: Orgeneral İbrahim Şenocak emekli olduktan sonra bankacılığa soyundu. Şenocak, Etibank Dinç Bilgin'e devredilmeden önce bankanın yönetim kurulu başkanlığını yapıyordu.
SERVET BİLGİ: Orgeneral rütbesinde emekli olan Servet Bilgi, emekli olduktan sonra PTT Yönetim Kurulu Başkanlığı görevinde bulundu. Bilgi, PTT'deki görevinin ardından, BEKOTEKNİK A.Ş. yönetim kurulu üyeliği yaptı.
HOLDİNGLERDE GÖREVLİ DİĞER EMEKLİ PAŞALAR İSE ŞUNLAR
Vecihi Akın (Emekli Orgeneral): AKSİGORTA yönetim kurulu üyeliği.
Şeref Akıncı: (Emekli Orgeneral): Doğuş Holding yönetim kurulu üyeliği
Nazif Oka: (Emekli Orgeneral) HEMA Holding yönetim kurulu üyeliği
Fevzi Aysun: (Emekli Korgeneral): Derborsa yönetim kurulu üyeliği
Tevfik Alpaslan (Emekli Korgeneral): ALTAY Şirketler Grubu yönetim kurulu üyeliği
Cemil Mete (Emekli Tümgeneral): MİNEX Savunma Sanayi yönetim kurulu üyeliği
Tanju Erdem (Emekli Tümgeneral): Yaşar Holding danışmanlığı
Fikri Topsever (Emekli Tuğgeneral): AKSA Holding Personel Müdürlüğü.
Sezer Bilgili (Emekli Tuğgeneral): Pamukbank denetçiliği
Şahap Ar (Emekli Tuğgeneral): ALARKO Holding yönetim kurulu üyeliği
Sıtkı Günday (Emekli Tuğgeneral) OTOMARSAN Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği.
Orhan Köker (Emekli Tuğgeneral) Profilo Holding müşavirliği
ılmaz Oral (Emekli Tuğgeneral): HEMA Holding yönetim kurulu üyeliği
Kamuran Gümüşsoy (Emekli Tuğgeneral): GİMA yönetim kurulu üyeliği
12 EYLÜL CUNTASININ PAŞALARI DA AYNI YÖNTEME BAŞVURMUŞ
TURGUT SUNALP: Harp Akademileri Komutanlığı görevini yaparken emekli olan Sunalp, 12 Eylül askeri darbesinin ardından 1983 senesinde Milliyetçi Demokrasi Partisi'ni kurdu. Partinin kapanmasının ardından Sunalp uzun süre NETAŞ ve Garanti Bankası yönetim kurulu üyeliği yaptı. Sunalp, öldüğü 28 Ağustos 1999 tarihine kadar holding yöneticiliği görevini sürdürdü.
SEMİH SANCAR: Kenan Evren'den önce Genelkurmay Başkanlığı yapan Semih Sancar, emekli olunca holding yöneticiliğine soyundu. Sancar, Sabancı Grubu'nun bankası Akbank'ta uzun süre yönetim kurulu üyeliği yaptı.
ADNAN ERSÖZ: MİT eski müsteşarlarından Adnan Ersöz de emekli olduktan sonra holding yöneticiliği yapanlar arasında yer alıyor. 1981 senesinde emekli olan Ersöz, vefat ettiği 1991 senesinde kadar İşbankası yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı.
Bunlar bilinenler, ya bilinmeyenler, sessiz ve derinden gidenler, bilmediklerimiz, medyaya yansımayanları düşünün ve halimizi görün..
Yazımızı birkaç rubai ile ‘GÜLDİKENİ’ olarak anlayanlara armağan edelim:
OLANLAR
Kula kul olanlar, “kul” nedir bilmezler,
Kalplerde iman yoksa, kir/pasları silmezler,
Adaletleri yoksa, zerrece irkilmezler,
Bir fidan olsa bile, toprağa dikilmezler.
NEREYE?
Bu gidişler nereye, bizi kim kurtaracak?
Vîrân oldu değerler, sapla/saman karıştı,
Ölü toprağı dolu, gayreti arttıracak,
Küskün karı/kocalar, meyhanede barıştı.
KALK
Ulu, koca bir milletin, hal-i ahvaline bak,
Kur’an’ı Keriminde, cihad emrediyor Hak,
Ne olursan, yine ol, yakana ne takarsan tak,
Yıllar yılı uyudun, haydi kalk, ayağa kalk.
BEKLEME!...
Çam olmayan budaktan,
Çatlamamış dudaktan,
Bağlanmamış kundaktan,
Kızarmamış yanaktan,
Cam olmayan bardaktan,
Özü olmaz kaynaktan,
Bozuk/düzen oymaktan,
Rakı, şarap, kanyaktan,
İki yüzlü oynaktan,
Çürümüş süt kaymaktan,
Üstü açık çardaktan,
Fayda olmaz, bekleme!..